Diyarbakır KESK Şubeler Platformu, 2023 Bütçe görüşmelerine dair geniş kapsamlı bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda 2023 bütçesine dair eleştiriler sıralandı. Hazırlanan basın metninin Tümbel Sen Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Nihal Yanık okudu.

Yanık şunları söyledi:

“Artan yoksulluğumuz ve ağırlaşan yaşam koşullarında TBMM’de 2023 Bütçesi görüşülüyor.

Maaşlarımızdan ödeyeceğimiz vergilere, yararlanacağımız kamu hizmetinden, faturalarımıza kadar hayatımızın her alanı bütçe ile belirleniyor.

Bütçeler bir ülkede kaynakların, gelirlerin kimlerden toplandığını ve söz konusu gelir ve kaynakların kimler için kullanılacağını gösteren belgelerdir.

Buradan hareketle bir ülkedeki mevcut sistemin kimden veya kimlerden yana olduğunu anlamanın en kolay yolu bütçesine bakmaktır.

Kaynaklar, gelirler kimlerden toplanıyor, kimlerin faydası için kullanılıyor? Temel soru budur.

Şu çok nettir ki, bütçeler, yoksuldan alıp zengine verme politikasının en temel aracı olarak kullanılmaktadır. Çünkü bütçelerin temel kaynağını oluşturan vergilerin tüm yükü başta biz emekçiler olmak üzere halka yıkılırken; vergi istisnası, muafiyeti, affı, indirimi, teşvik, hazine garantisi  gibi yollarla  zenginler, patronlar kollanmaktadır. “Vergi harcaması” adı altında her yıl on milyarlarca vergi gelirinden vazgeçilmektedir.  Örneğin, 2021 yılında toplanması hedeflenen her 100 TL’lik verginin 25 TL’sinden sermeye lehine vazgeçilmiştir.

Toplanan vergiler artık bize yol, su, elektrik olarak dönmemekte, aksine yol, su, köprü, tünel için ayrıca yüklü miktarda para alınmaktadır. Vergilerimiz, hizmet alsak da almasak da Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projeleri denilen Şehir Hastanesi, yol, köprü, tünel yapan şirketlere, Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemine Hazine garantisi olarak aktarılmaktadır.

Kamu hizmetilerine ayrılan kaynaklar-yatırımlar gittikçe azaltılmakta, sağlık ve eğitim başta olmak üzere kamu hizmetleri piyasalaştırılmaktadır.

Kadınların en temel ihtiyacı olan toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme her seferinde göz ardı edilmekte, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik programlar için neredeyse hiç kaynak ayrılmamaktadır. Kadınların işgücüne, istihdama katılmadaki eşitsizliği başta olmak üzere mevcut olan eşitsizlikler artarak devam etmektedir. Daha fazla ücretsiz ev içi emek ve bakım emeği harcamak zorunda bırakılan yine kadınlar olmaktadır.

Açıklamada faaliyetlere ve taleplere ilişkin şunlar söylendi: 

“9 – 18 Kasım 2022 tarihlerinde çalıştığımız işyerlerinde toplantılar, forumlar, bildiri, broşür dağıtımı yaparak emekçiden alıp sermayeye aktaran bu bütçeye karşı birlikte mücadele olanaklarını tartışacağız.

16 – 17 Kasım 2022 tarihlerinde bütçe taleplerimizi içeren kokartlarımızı takacağız.

9 Kasım – 9 Aralık 2022 tarih aralığında; işyerleri önünde stantlar açarak temel taleplerimizi içeren ve TBMM’ye sunulacak imza kampanyası düzenleyeceğiz.

Bütçe sürecinin sonlanacağı Aralık ayının son haftasına kadar KESK’e bağlı tüm sendikalarımızın merkez ve şube yöneticileri ile birlikte işyeri alan çalışmaları yapacağız.

Elbette sermaye yanlısı bu bütçeden sadece kamu emekçileri ve emeklileri mağdur olmuyor, toplumun çok geniş kesimi bugün yoksulluk ve yoksunlukla hayatını sürdürmeye çalışıyor. Bu nedenle bütçe karşıtı eylem ve etkinliklerimizi örgütlerken merkezi ve yerel düzeyde diğer emek meslek örgütleri ve demokrasi bileşenleri ile mücadele sürecini ortaklaştırmak için girişimlerde bulunuyoruz. Ortaya çıkacak planlama, eylem ve etkinlikleri sizlerle, emekçilerle paylaşacağımızı ifade etmek istiyoruz.

Bu vesileyle bir kez daha başta kamu emekçileri olmak üzere tüm emekçileri, dar gelirli vatandaşlarımızı, kadınları, gençleri, Halktan, Emekten Yana Bütçe için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.” (HABER MERKEZİ)

Editör: TE Bilişim