Enflasyonun arttığı Türkiye’de yurttaşların alım gücü her geçen gün düşerken, gelen yeni zamlar ise esnafları daha da kaygılandırıyor. En temel gıda ürünlerinin fiyatları dahi yüzde 50 ile yüzde 115 arttığı Türkiye’de, asgari ücrete yapılan zam anından eridi. Öyle ki, son bir yılda patates ve margarinin fiyatları yüzde 115 oranında artarken, sırasıyla, patlıcan fiyatı ise son bir senede yüzde 97 zamlandı. Yine temel tüketim ürünü haline gelen tavuk eti ve buğday unu fiyatındaki artış yüzde 86, elektriğe yüzde 52 ile yüzde 130 arasında zam yapıldı. Yani deyim yerindeyse iğneden ipliğe her şey zamlandı.

 İĞNE İLE İPLİK

 “İğne ile ipliğe zam” deyiminin gerçek olduğu Türkiye’de, iğne ile ipliğe yapılan zammı yerinde konuşmak için 40 yıllık terzi Şaban Karataş ile görüştük. Kendisinin kullandığı iğne ile iplere son iki ayda ciddi zamlar geldiğini söyleyen Karataş, “Son iki ayda iğnenin fiyatı 10 TL’den 15 TL’ye çıkarken, ipliğin fiyatı ise, 8 TL’den 18 TL’ye çıktı" dedi. Karataş ayrıca, iğne ile ipliğe yapılan zamların ülkenin özeti olduğunu söyledi.

 TERZİLİĞİN TADI KALMADI

 Terzilik mesleğine ilk başladığı yıllardan 15 yıl önceye kadar iyi kazanabildiğini, ancak son 15 yılda kendisini dahi zor geçindirdiğini söyleyen Karataş, “Ürünlere her gün yeni zamlar geliyor. Haliyle insanların da alım gücü kalmıyor. Bakın geçen sene 100 TL’ye aldığım kumaşı, bu yıl 300 TL’ye alamıyorum. Haliyle insanların alım gücü kalmadığı için, artık kimse terzilere uğramıyor. Gidip fabrikasyon ürünü olan kalitesiz ve ucuz ürün alıyorlar. Yani terziyi bilen kalmadı artık” şeklinde konuştu.

‘10 BİN TL DE KURTARMIYOR’

Asgari ücrete yapılan zamlarla övünmenin gerçek hayatta karşılığının olmadığını belirten Karataş, zamların yüksek şekilde artması ile alım gücünün kalmadığını kaydetti. Karataş, "Sadece benim değil, tüm insanların alım gücü düştü. Asgari ücret isterse 10 bin TL olsun ama bu artan fiyatlar insanların alım gücünü yükseltmez” dedi.

Ülkenin gidişatından artık umudunun kalmadığını vurgulayan Karataş, gün geçtikçe durumların daha da kötüye gittiğini aktardı. Karataş, “Bu iş yerinden daha önce dört kişi çalıştırıyordum, işlere yetişemiyordum. Ama son yıllarda tek başıma çalışmama rağmen, çoğu zaman işsiz kalabiliyorum. Sadece ben değil, herkes benim durumda. Özellikle küçük esnafın durumu çok kötü. Bizim gibi el sanatları, el emeği ve göz nuru ile çalışan insanların durumu çok zor gerçekten. Ben emekli maaşı almama rağmen zor geçiniyorum” diye konuştu.   (M.A)

Editör: TE Bilişim