Kaç zamandır yazmak istiyordum. Kısmet bugüneymiş.

Günlük hayatın içerisinde zaman zaman karşılaştığımız eleştirmek kelimesini ilk kez duyanlar, bu kelimenin anlamını ve kökeninin hangi dile ait olduğunu merak ediyor. Konuyla ilgili detaylar hakkında bilgi sahibi olmak için eleştirmek nedir ve ne anlama gelir sorularının yanıtına buradan ulaşabilirsiniz.

Eleştirmek, yaşantımızda sık kullanılan kelimelerden birisi olarak karşımıza çıkar. Hem sosyal medyada hem de gündelik yaşantıda kullanılan eleştirmek kelimesi, uzun yıllardan beri dilimizdedir. Eleştirmek kelimesi, Türkçe'de tek başına ya da çeşitli cümleler eşliğinde kullanılabilir. Eleştirmek kelimesi ne demek, anlamı nedir sorularının cevabını arayanlar için bu yazım yararlı olacak kanaatindeyim. Peki, eleştirmek kelimesi ne demek, anlamı nedir? Eleştirmek kelimesinin kökeni ne, eleştirmek kelimesinin kaç anlamı var?

Eleştirmek ne demek, nedir?

Eleştirmek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. Eleştirmek kelimesi anlamı şu şekildedir:

- Bir düşünceyi, bir eseri, bir yargıyı inceleyerek doğruluk veya yanlışlığını ortaya çıkarmak ve gerçek değerini belirtmek, tenkit etmek

Eleştirmenin saldırmak, eleştirilmenin de saldırıya uğramak anlamına gelmediğini bilmek gerekir.

Ekşi sözlüğe göre de;

Eleştirmek: bir düşüncenin, bir eserin, bir yargının doğruluk veya yanlışlığını ortaya çıkarmak ve gerçek değerini belirtmek için onu incelemek.

Ayrıca eleştirmek;

1.Bir düşüncenin, bir yargının, bir davranışın vb. doğruluk ya da yanlışlığını ortaya çıkarmak, gerçek değerini belirtmek üzere onu inceleyip sonuca varmak.

2.Bir yazın ya da sanat yapıtını her yönüyle ele alıp değerlendirmek.

Tabi bir sanat yapıtını eleştirmek birikim ister.

Bütün bunları bilmeden; Yaptığı bir eylemi, yarattığı bir eseri, yaptığı bir söylemini eleştirenlere karşı iki dinlemeden bir söylememek gerekir.

Yani siyasinin, bir mevki sahibinin, hatta isterse bir sanatçı olsun, bir yazar, bir çizer olsun dinleyip sonrasında yine de ölçüp biçerek bir şeyler söylemelidir.

Benim gibi bir adamı,

Benim gibi bir mevki, makam sahibini,

Benim gibi bir ağayı, benim gibi bir paşayı,

Benim gibi bir otoriteyi diyerek;

Hani “Ağanın b.kunun üstüne b.k olur mu lan.” dercesine, esip köpürmemek gerek.

Yetki elinde de olsa da eleştirenlerin hemen başını vurmak yerine, aşına ekmeğine göz koymak yerine, varlıklarına el koymak yerine daha hoş görülü olmak gerekir diye düşünüyorum.

Siz; ister bir Cumhurbaşkanı, bir başbakan, bakan general, hâkim, savcı, daire başkanı, özel kalem müdürü, müsteşar, emniyet müdürü olabilirsiniz.

Büyüklüğünüz eleştiriye karşı hoşgörülü olmakla ölçülür.

Çünkü eleştirmek bir anlamda doğru yolu göstermek demektir.

&

Diğer hayırseverlerin dikkatine

Diyarbakır ili, Dicle ilçesi, 15 Temmuz Mahallesi Tırbakırdasi Yöresinde bulunan ve 277 m2 yüzölçümlü binanın, kütüphane yapılması için bağışta bulunan Sayın Özlem Sevilmiş isimli hayırsevere çok teşekkür ediyorum.

Diğer hayırseverlerin gerek bu kütüphaneye ve gerekse diğer eğitim kurumlarına yardımlarını esirgememelerini diliyorum/bekliyorum.

&

Türkiye nasıl düzelir.

Halkından korkmak gibi fobiyi üzerinden atan, önce insan diyen yönetimler olursa ancak o zaman Türkiye kurtulur.

&

Sıra haftanın öğüdünde.

Kirveme öğütler

Kirvem,

Şeyh Edebali

On üçüncü yüzyılda söylemiş.

“NAMERTLE DOST OLMA

Mertlik bilmez,

Yürek bilmez,

Dost bilmez,

Üzülürsün.”

&

İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.

Dostça kalın.

Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.

Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.

Sur içi DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ haline getirilsin.

Şehrin eski adlarından biri, SUR İÇİNE VERİLSİN.

Eski stadyumun yeri ŞEHRİN, ÖZGÜRLÜK MEYDANI olsun.

Daha da önemlisi,

Sur içinde, yakılıp yıkılan bölgelerde evler, aslına uygun ve Diyarbekir evlerine yakışır bir biçimde yapılsın.

Sonuç;

Çok net söylüyorum;

Geçmişimizi yok etmeyin, geleceğimizi çalmayın.