(Enişte)

Ya baldız senin bu ablan var ya,

Bazen beni dinden imandan eder,

Bazen cevap vermez, sanki duvar ya,

Sinsi sinsi bakar, zoruma gider.

(Baldız)

Ablamı ben senden iyi tanırım,

 Haklı olduğunda dikine gider.

Yine bir şey yaptın, üzdün sanırım,

 Fazla gitme üstüne pişman eder.

(Enişte)

Yok baldız yok düşünme hemen öyle,

Ablana yalvardım dedim ki söyle,

Nedir seni üzen, tasan ne böyle?

Boyu tavşan dili beş metre kadar.

(Baldız)

Gördüm ki enişte hak yer durursun,

Hem ablamı üzer hem kudurursun,

Ablam bir giderse dizin vurursun,

Yalvarman yakarman boşuna gider.

(Enişte)

Gel ikimizi de dinle o zaman,

 Ablanın elinden ederim aman,

Bende istemem hiç, olalım duman,

Emekler zay olur hep boşa gider.

(Baldız)

Kadınsız erkeğin perişan hali,

Konuşsan kazanırsın tatlı dili,

Sevdinse bırakma tuttuğun eli,

 Bırakırsan ömrün tarumar eder.

(Enişte)

Bilmez miyim baldız haklısın sende,

Sanma ki her zaman haksızım bende,

Ablan baştacımdır, dünde, bu günde,

Arada Hüzzam’ı Nihavent eder.

(Baldız)

Kavgalı yuvanın huzuru kaçar,

Çocuklarda kalır, arada naçar,

Kanadı kırık kuş yuvadan göçer,

Gürültü herkesi rahatsız eder.

(Enişte)

Bunca senedir hiç sesim çıkmadı,

Ablanı sevmekten gönlüm bıkmadı,

Hesabına gelmeyince takmadı,

Bazen acı sözü balı zehreder.

(Baldız)

Bak enişte giderek üzüyorsun,

Ne dedim ki, hemen de kızıyorsun?

Ne de güzel senaryo yazıyorsun,

Ablam duysa bunu sana film eder.

(Enişte)

Ben sana bir şaka yaptım baldızım,

Ablan olmazsa ben zaten yalnızım,

O bana kemansa, ben ona sazım,

Bir bakışı Demir’i şair eder.

(Baldız)

Arada tiyatro olsa haliniz,

Her derdinde, üstesinden geliniz

Anlaşmayı bilsin tatlı diliniz,

Ablam viran bağları, cennet eder.