Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Defne Erkara, “Karın derisinde oluşan sarkmaların düzeltilmesi ve daha estetik bir görünüm alması için karın germe operasyonu yapıldığını biliyoruz. Tıp dilinde “abdominoplasti” olarak adlandırılan karın germe ameliyatı ile karın bölgesinde zaman içinde zayıflayan karın kasları onarılıyor, sarkmış deri ortadan kaldırılarak sarkık ve çatlak görünümü gideriliyor. Düz bir karın ile estetik bir görünüme sahip olan herkes, yaşamının geri kalan bölümünde çok daha sağlıklı bir yaşama adım atıyor. Sağlıksız beslenme, genetik ve hormonal nedenlere bağlı olarak alınan aşırı kilolar ile hamilelik gibi temel nedenler karın yağlanmasının başlıca nedenleri olarak sıralanabilir. Tüm bu etkenler, karın ve bel çevresinde aşırı yağlanmaya, genişlemeye, karın kaslarının deforme olmasına ve çatlakların oluşmasına neden olur” dedi.

Aşırı yağlanarak kilo alan ya da gebeliğe bağlı olarak genişleyen göbek bölgesinin, kilo verme ya da doğum sonrasında kilo ortadan kalksa bile, karın duvarında meydana gelen deformasyon sonrası kaslarda gevşeme, sarkma ve meydana gelen cilt çatlakları eski haline dönmeyebildiğini ifade eden Op.Dr. Erkara, “Karın germe yani “abdominoplasti” operasyonu sayılan nedenlere bağlı olarak uygulanır. Ortaya çıkan bu sonuçlar için, cilt ve cilt altında gelişen deformasyona bağlı doku fazlasının uzaklaştırılması ve karın duvarının güçlü anatomik yapısının yeni baştan oluşturulması gerekir. Dünyada estetik amaçlı yapılan ilk beş ameliyattan birisi de karın germe operasyonudur. Ameliyat biçimi, göbek ve genital bölge arasındaki deforme olmuş ve işlevini yitirmiş deri ve deri altı dokuların alınarak, cildin gerilmesi ve karın duvarındaki kas bütünlüğünün yeniden sağlanması işlemi olarak tanımlanabilir. Gerçekleştirilen operasyon sonrasında düz bir karın bölgesi ile arzulanan fit görünüme kalıcı biçimde kavuşulur. Operasyon öncesi sigara kullanımının azaltılması ve hatta bırakılması gerekir. Ameliyattan 7 gün öncesinde aspirin ve kan sulandırıcı gibi kan pıhtılaşma sürecini uzatan ilaçların kullanılmaması, bitkisel çayların içilmemesi, 24-48 saat öncesi alkol alınmamasına önemle dikkat edilmelidir. Operasyon öncesinde hastanın karın germe ameliyatına uygunluğu, ameliyata engel bir durumunun bulunup bulunmadığı gibi konuların ameliyat öncesi muayene ile değerlendirilmesi ve planlanması şarttır” diye konuştu.

Op.Dr. Erkara, karın germe operasyonları hakkında şu bilgileri verdi:

“Karın yapısına ve yağ oranı durumuna göre iki tür karın germe operasyonu yöntemi uygulanmaktadır.

Mini Karın Germe Operasyonu: Karın bölgesindeki cilt çatlaksız, kas yapısı açısından daha az deforme olmuş ve sadece göbek deliğinin altında bulunan bölümde cilt fazlalığı bulunuyorsa, mini karın germe ameliyatı uygulanır. Operasyon sırasında uygulanan kesi, tam karın germe ameliyatına göre daha kısadır. Göbek deliği etrafına kesi yapılmadan sadece fazla cilt dokusu bölgeden çıkarılır ve kas dokusuna müdahale edilmez. Bu operasyon liposuction ile kombine edilebilir.

Tam Karın Germe Operasyonu: İleri düzeyde deforme olmuş ve sarkmış yoğun çatlak cilde sahip, cilt fazlalığı genital bölge üstünde yoğunlaşmış, kas yapısı tamamen zayıflamış hastalara uygulanan ameliyattır. Karın cildi ve cilt altı yağ dokusu göbek deliğinin hem altından hem üstünden, karın ön duvarını oluşturan kasları da onararak yapılır. Cilt gerginleştirilerek sarkık ve çatlaklı deri çıkarılır. Göbek deliği yeni yapılanmaya uygun biçimde konumlandırılır ve liposuction ile uygun biçimde kombine edilebilir.”

Karın germe ameliyatlarının genel anestezi altında gerçekleştirildiğini kaydeden Dr. Erkara, “Ortalama 2-3 saat içerisinde tamamlanan operasyon sonrasında hasta, ertesi gün taburcu edilir ve 7-10 gün içerisinde günlük yaşamına geri dönüş sağlayabilir. Karın germe operasyonu sonrasında hastadan 3-4 hafta kadar karın korsesi kullanması istenir. Operasyonlarda “bikini insizyonu” denen, iç çamaşırının altına gizlenen bir kesi biçimi kullanılır. Kesinin bıraktığı iz, operasyondan bir yıl sonra neredeyse yok denecek biçime gelir. Karın germe ameliyatları, çoğu zaman bel, basen, bacak içi gibi bölgelere yapılan liposuction veya lazer liposuction uygulamaları ile kombine edilebilir” açıklamalarında bulundu.

Kaynak: iha