Diyarbakır’ın Sur ilçesinde kadınlar, evlerinde gün boyu verdikleri emeğin görülmediğini ve herhangi bir sosyal güvencelerinin dahi olmadığını ifade etti. Yaşadıkları zorluklara ilişkin mikrofon uzattığımız kadınlardan bir bölümü erkek baskısından kaynaklı kamera önüne çıkamayacağını belirtti.

 EMEĞİMİZ GÖRÜLMÜYOR

 Arzu Çelik (34), 18 yıllık evlilik hayatında ve öncesinde de sürekli ev içi işlerinde 7-24 çalıştığını kaydetti.  “Ben de herkes gibi sağlık güvencem olsun istiyorum” diyen Çelik, “Çünkü hiçbir geleceğimiz yok. 24 saat yemek yapıyorum, çamaşır, bulaşık yıkıyorum, yer siliyorum, toz alıyorum. Evde herhangi bir kaza olursa benim bir güvencem yok. Ben ev hanımı değilim, ev emekçisiyim ve bizim de hakkımız var, bunu istiyoruz. Bu işler de kolay değil. Ev emekçisi olarak ben de emekli olmak istiyorum. Ev hanımıyız diye çalışmıyor denilmemeli, bizim emeğimizin de görülmesi gerekiyor” diye belirtti.

 '50 YILDAN FAZLA ÇALIŞTIM'

 Yaşamının yarısını ev işlerinde geçiren Hüzyete Demir (70) ise ev emeğinin görülmemesine tepki gösterdi. Bir ev emekçisi kadının, gün içinde temizlik, çocuk, eş ve yaşlı bakımını üstlendiğini belirterek,“Ben de yıllardır terzilik yaptım, onun dışında da ev işlerini yapıyordum. Eşim vefat etti ve ben tek başıma 10 çocuğa baktım, büyüttüm. 50 yıldan fazla ev içi işlerde çalıştım, fakat şu an 70 yaşındayım ve emekli bile değilim. Biz kadınların emeği görülmüyor. Fakat şimdi yine iyi durumdayız, kadınlar haklarını daha çok savunuyor. Erkekler çalışıyor görülüyor, fakat kadınların 24 saat ev içinde yaptıkları iş ve emekleri görülmüyor" dedi. 

Fatma Altun (52) da 40 yıldır ev işlerinde çalıştığını belirterek, “Bize böyle gösterildi, kadınlar ev işi yapacak, başka bir şey yapmayacak. Herkes çalışıyor ama bizim emeğimiz görünmüyor. Engelli eşime bakıyorum, saatlerce çalışıyorum. Bütün kadınların adına ev emekçisi kadınlar olarak sosyal güvence istiyoruz” dedi. (M.A)

Editör: TE Bilişim