Birlikte çıktığımız yolun ne derecede zorlu yollar olduğunu biliyorum, her geçtiğimiz caddelerde, sokaklarda geleceğin zeminin sağlam temeller üzerinde inşa etmenin adımları elbette ki, zorlukların bedelini de ödemek zorundayız. Bir kentin yaşam tarzına alışmak, bir insanın hayat felsefesini yeniden keşif etmek dünyayı keşfetmekten daha zordur. Ben bu zorlukları yaşayacağımı biliyordum. Buda bizim benim hayata dair benim sınavım oldu.

Doğup büyüdüğüm, çalışıp ekmek kazandığım, mecburiyetten, yaşama bağlayan ve yıllarca emek verdiğim. Çocukluğumu geçirdiğim, anılarımın olduğu şehirden kopmak zordu…

Herkes yani bütün insanlar bilir en iyi yıllarını verdiğin şehri terk etmenin ne demek olduğunu.

Çekingen davrandım belki, korkarım alıştığım yerden, bildiğim sokaklardan, tanıdığım insanlardan ayrılıyor olmak ürküttüğü gibi hayatta hep yalnız yaşadığın hisleri içinde büyüyor..

Kendimle savaşırım, endişelenirsin, iç hesaplaşmaların başlar. Başarabilecek miyim? endişeleriyle boğuşmaya başlarsın, yeni bir hayat, yeni bir düzen kurabilecek miyim? Türü sorular kemirir belki de beynimi.

Olmazsa ne yaparım, gerimi dönerim dersin her defasında rahatlamaya çalışsan da kendini, geri dönecek hesapların her şeyi alt üst eder. Bir kere kararlı davranıp gittiğim yoldan dönüşü olmayacağını bilsen de, gidip-gelmelerle yaşayıp ta hayatı kendine zindan etmekten başka bir şey değildir. Gidip kalmayı düşünsen de zaman geçtikçe özlemlerin artıyor. Sevdiklerinden ayrı kalmak canını acıtıyor. Bende gidip kalmayı ve asla da geri dönmeyi düşünmeyeceğimi kafama koymuştum. Dönecek biri varsa da o da cansız bedenimdir, desem de canlı bedenim sevdiklerimden ayrı kalmayı beceremedi.  

Gidişim mecburiyetten değil. Bunun bir mecburiyet olduğuna, olgunlaşmak, kendini bulmak için gerekli olduğuna inandırmalısın aslında, çocukluğumda yaşamak isteyip te yaşayamadığım hayatı, hep yaşamak isteği adına gel-gitler yaşarsın beyninde, yeni hayatta mutlu olacağımı biliyorum.

Bir süre gideceğin şehre alışmak için heyecanla etrafa bakınıp durusun, sonra uzun bir süre boyunca da şehrinin sokaklarını, caddelerini, meydanlarını, bahçeni, geveleri, çıkmaz aklımda belki ama bunu başaracağıma da inanıyorum.

 Bir süre beynimi kemiren bin bir sorulara cevap bulmaya çalışacağım. Belki bir süre kopamam alışkanlıklarımdan, çaycıyı dost edinmeye çalışırım, ya da bakkalı, akşamları bir meydanda oturup etrafı izlerim. Sonra sinemaya gitmek için insanları ararım. En işlek caddede bir mekân bulurum. Sonra bir tezgâh kurup simit satarım…

Sahili olan bir yerde olmayan bir yere veya tam tersi durumlarda daha da acayip hissedersin kendini, sanki bir yanın eksikmiş gibi olur ya.

Sevdiklerimden ayrılıyorum gibi hissediyorum kendimi, içimde adını tam koyamadığım kocaman bir boşluk oluştu yine.

Hele bir de ardında çok sevdiğim evlatlarımdan ayrılmanın verdiği acı tarifi edilmeyecek derecede sol yanımda sancılar oluşturuyor. Zaman zaman kendimi tek başına his ediyorum.

İlk başlarda bana çok zor geldi. Ama alışmak zorundayım sevgili senin varlığın bana güç vermişti ilk başlarda, sonra seninde benden uzaklaştığını fark edince içimde tarifsiz endişeler oluşmaya başladı. Olsun seninle aynı havayı solmak bile bana mutluluk veriyor aslında, ama sensizlik öldürüyor. Belki birkaç hafta, belki birkaç ay sürekli ailemi, arkadaşlarımı, sevdiklerimi ararım, nasıl gidiyor derim, şehirde olup bitenleri duymak isterim.

Her sabah kaldığım odanın penceresinden gördüğüm o manzara aklıma çiziyorum gibi hisler oluşmaya başladı, aklımdan hiç çıkmayacak hatta uzun bir süre.

Yeni arkadaşlar edinmenin, yeni arkadaşlıklar kazanmanın ne kadar zor olduğunu far ederim belki, aslında tez canlıyım, sıcakkanlıyım çevre edinirim daha önce tanıdığım arkadaşlarım çıkar ortaya, yâda ben onları aramaya başlarım bir gün, hele çocuksu düşlerle doluysa hayallerim, yenide filizlenirim gün batmadan, bulurum evin yolunu, yeni yüzler yeni insanlar, beni vurgun yemiş gibi yapsa da yaşanmışlıklar beni ayakta tutar.

Yeni şehre alışıp da eskisini unutmaya başladığında hüzünlenirim belki, belli bir zamanın ardından doğup büyüdüğüm şehre ziyaret amaçlı geri dönüşüm başladığında bir bayram gibi sevinirim senin için.

Ama çabuk sıkıldım, beni oraya bağlayan şeylerin azaldığını, unutulmaya başladığını fark ediyorum artık.

Alışmışım artık yeni şehre, orayı özler olmuşum bile, artık bir defteri kapanmaya başladım. Yeni adresimi bile ezberledim artık, bir çırpıda söylediğimi fark ettim. Ve sonra yürüyorum birlikte gezdiğimiz tüm sokakları, gecenin renkli ışıltıları artık eskisi gibi parlamıyorlar, her şeyde bir hüzün vardır. Kim bilir belki onlarda bizimle birlikte yaşanmışlıklara hüzünlenmişler yine de Diyarbakır'da güneş bir başka doğuyor, geleceğe dair...