Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Dünya Çocuk İşçiliği İle Mücadele Günü’ne ilişkin Adli Yardım Hizmet Binası’nda açıklama yaptı. Birçok avukatın katıldığı açıklamayı, Çocuk Hakları Komisyonu üyesi Ali Can ve Feyza Nur Işık okudu. Açıklamada ilk olarak konuşan Can, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (İLO) ve Birleşmiş Milletlerin çocuk işçiliğinin sonlanması için ortaya koyduğu çeşitli çalışmalara değindi.

Dünya’da 152 milyon çocuğun işçi olarak çalıştırıldığını ve bu çocukların 73 milyonunun sağlıklarının ve gelişimlerinin olumsuz yönde etkilediğini belirten Can, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün hazırladığı şu verileri paylaştı: “Afrika’nın çocuk işçiliğinde 72 milyon ile en yüksek rakamlara sahip olduğu, ikinci sırada ise 62 milyon çocuk işçi ile Asya-Pasifik bölgesinin bulunduğu görülmektedir. Amerika Kıtasında 11 milyon, Avrupa ve Orta Asya 6 milyon, Arap Ülkelerinde 1 milyon çocuk işçinin bulunduğu bilinmektedir. Çocuk işçiliğinin sektörlere göre dağılımında ise yüzde 71 ile tarım işçiliği açık arayla en büyük paya sahiptir, bu da 108 milyon çocuk işçi anlamına gelmektedir.”

 494 ÇOCUK YAŞAMINI YİTİRDİ

 Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), Türkiye’de 720 bin çocuk işçi olduğu verisinin gerçeği yansıtmadığını dile getiren Can, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) hazırladığı rapora atıfta bulunarak, 2 milyona yakın çocuğun işçi olarak çalıştırıldığını söyledi. Türkiye’de çocuk işçiliğinin her geçen gün arttığına dikkat çeken Can, “Türkiye’de çocuk işçi sayısı ile birlikte iş sırasında hayatını kaybeden çocuk işçi sayıları da gün geçtikçe artmaktadır. Resmi kayıtlara göre 2013 yılında 59 çocuk, 2014 yılında 54 çocuk, 2015 yılında 63 çocuk, 2016 yılında 56 çocuk, 2017 yılında 60 çocuk, 2018 yılında 67 çocuk, 2019 yılında 67 çocuk ve 2020 yılında 68 çocuk çalışırken yaşamını yitirdi. Mayıs ayı içerisinde 7 yaşında Urfalı Fadime mevsimlik tarım işçisi olmak için gittiği Antalya‘da traktör c¸arpması,15 yaşındaki Fevzi tarlada çalışmak için gittiği Balıkesir’de traktör devrilmesi, Ağrılı Muhammet sigortasız olarak çalıştığı Marmaris’te bir inşaatta yüksekten düşme sonucuyla hayatını kaybetmişti” dedi.

 PANDEMİYLE EĞİTİMDEN UZAKLAŞTILAR

 Ardından konuşan Feyza Nur Işık ise, Koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrası çocukların eğitim kurumlarından bir destek alamadığını ve uzaktan eğitime geçmelerinden dolayı çocukların ekonomik sebeplerden dolayı internet, bilgisayar ve tablete ulaşamadığını dile getirdi. Işık, devamında şunları söyledi: “Pandemi nedeniyle ağırlaşan ekonomik şartlar halihazırda eğitim hakkından mahrum bırakılan çocukları ailelerine destek olmak zorunda bırakmış, böylece çocuk işçi sayısında artış meydana gelmiştir. Açıklamalarımızdan çocuk işçiliğinin halen hem küresel hem de ulusal bir sorun olduğu görülmektedir. Çocuk işçi kavramı yasalar ve gelenekler açısından belirlenmiş¸ bir yaşın altında olan ve çalıştırılan çocukları kapsamaktadır. Öncelikle ILO sözleşmesinde istihdam kabulde asgari çalışma yaşının zorunlu öğrenim yaşının bittiği yaşın altında ve her hâlükârda 15 yaşın altında olmayacağı hüküm altına alınmıştır. Ayrıca ilköğretim kanunu madde 59’a göre; ilköğrenim çağında olup da mecburi ilköğretim kurumlarına devam etmeyenler, hiçbir resmi ve özel is¸ yerinde veya her ne surette olursa olsun çalışmayı gerektiren başka yerlerde ücretli veya ücretsiz çalıştırılamazlar. Çünkü çocuk işçiliği çocuğun zihinsel, bedensel, ruhsal ve genel olarak sosyal gelişimini olumsuz yönde etkilenmektedir.

Editör: TE Bilişim