Güneydoğu Ekspres / Özel Haber

DİYARBAKIR’IN Dicle Nehri kıyısındaki Ferit Köşkü Mahallesi’nde bulunan ve aynı zamanda mahalleye de adını veren tarihi Ferit Köşkü binası, ilgisizlik ve bakımsızlıktan her geçen gün biraz daha yıkılıyor. Belgesel fotoğraf sanatçısı Suat Ergin, bir belgeye göre 200 yıldan fazla bir geçmişi bulunan köşkün son uç yılda nasıl yıkıldığını çektiği fotoğraflarla belgeleyerek, tarihi yapının bu durumdan kurtarılması için yetkililerin hareket geçmesini istedi. Fotoğrafçı Ergin, başvurduğu yetkililerin, köşk özel mülk olduğundan bir işlem yapamadıklarını söylediğini belirterek, “Sahibi onarım istemiyor diye binanın günden güne yıkılmasını seyretmek mi gerekiyor. Bence bir çözüm yolu bulunup bu tür binalar kurtarılmalıdır” dedi.

Fotoğraf sanatçısı Suat Ergin, Ferit Köşkü binasının, surların dışındaki 8-9 adet yazlık tarihi köşklerden biri olduğunu ve bu köşklerin tümünün ön cephesinin kuzeye baktığını söyledi.

Köşkle ilgili bir araştırmada, yapının eyvan kemerinin üzerinde Hicri 1218 tarihinin yazılı olduğunu, bunun Miladi 1804 yılına karşılık geldiğini belirten Ergin, köşkten çektiği fotoğraflarla ve yetkililere yaptığı başvurularla ilgili olarak şu bilgileri verdi:

 “Ferit Köşkün 2018 Şubat’ında fotoğraflarını çektiğimde ön cephe gayet iyi görünüyordu. İç tarafı ise çok kötü durumdaydı, üst kat zeminleri çökmüştü. Şubat 2021'de yani bir kaç gün önce uğradığımda ise binanın ön sağ cephesinin tamamen çökmüş olduğunu gördüm. Hemen fotoğraflarını çekip durumu Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine, Diyarbakır Valiliğine, Yenişehir Belediyesine, İl Kültür Turizm Müdürlüğüne, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ilettim.

İl Kültür Turizm Müdürlüğü yetkilileri, adı geçen köşkün, özel mülk olduğundan sahibi restorasyon için başvurmaz ise yapılacak bir şey olmadığını ifade ettiler. Yenişehir Belediyesi ile İl Kültür Turizm Müdürlüğü’nün birlikte hareket edip mülk sahibini tespit edip restorasyonun yapılmasını sağlamaları ve bu insanlık ve kültür mirası yapıyı kurtarmalarını bekliyoruz. Mülk sahibi istemiyor diye bu tür tarihi ve kültürel değerlerin yıkılıp  yok olmasına seyirci mi kalacağız! Bence bir yol bulunup bu ve bu halde bulunan diğer tarihi yapıların içinde bulunduğu durumdan kurtarılmaları gerekir. Surlarda ve diğer bazı yapılarda süren restorasyonlar sevindiricidir. Surlara gösterdiğimiz hassasiyeti bu tür yapılara da göstermeliyiz…”

Editör: TE Bilişim