İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Diyarbakır Barosu ve Diyarbakır Tabip Odası, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü ve Demokrasi Haftası dolayısıyla ortak açıklama yaptı. Hazırlanan “İnsan Haklarıyla İnsandır” başlıklı açıklamayı HDP Diyarbakır İl EşbaşkanıZeyyat Ceylan okudu.

İnsan hakları mücadelesinde yaşamını yitiren tüm değerli yol arkadaşlarını saygı ve minnetle anarak sözlerine başlayan Zeytun, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin 73’üncü yılında İnsan Hakları Günü’nde, dinmez bir kararlılıkla insan haklarını talep etmeye devam ettiklerini dile getirdi.

Demokrasinin ve insan haklarının, ağır tehditlere maruz bırakıldığı ve bu değerlerin neredeyse hiçleştirildiği zor bir dönemden geçtiklerini ifade eden Zeytun, “Son 6 yılı kapsayan silahlı çatışma ortamında tablo çok ağır hak ihlalleri içermektedir. Bu ağır hak ihlalleri gerçeği karşısında çözüm, yeniden bir barış sürecinin inşasıdır. Bu vesile ile insan hakları savunucuları olarak Kürt sorunun gerçek bir çatışma çözümü eksenli, demokratik müzakere ve diyalog mekanizmaları ile çözülmesi yönündeki çabamızda ısrar ediyor, barış hakkını savunmaya devam ediyoruz. Türkiye’nin insan hakları ve demokrasi sorunun en büyük halkası olan Kürt meselesi geniş katılımlı, toplumsal uzlaşı ve barış arzusuna dayanan bir çözüm sağlanmalı ve toplumun barış hakkı sağlanmalıdır. Kürt meselesi, yalnızca Kürt halkının haklarının tanınması ve özgürlüklerinin korunmasının yanı sıra; Türkiye’deki tüm insanların doğrudan veya dolaylı sosyopolitik, kültürel, ekonomik ve birçok diğer temel hakkını da etkilemektedir. Bu sebeple toplumun tüm kesimleri tarafından da sahiplenilmeli, hak ve özgürlükleri tanıyan, adalet temelli yeni bir toplumsal sözleşme kurulmalıdır” dedi.

 Adil yargılanma hakkının ise aleyhe kanunların geriye yürümemesi, işkence yasağı gibi temel insan haklarının birçoğunun ceza yargısı alanında kaldığını belirten Zeytun, şöyle devam etti:

“Günümüz Türkiye’sinde bunlar muhalifleri baskılamak için bir araç haline getirilmiştir. AİHM’in Demirtaş ve Kavala kararlarının gereği halen de uygulanmamıştır. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Aralık 2021 tarihinde açıkladığı Türkiye ile ilgili karar ve tavsiyeleri mutlaka uygulanmalıdır. Hukukun üstünlüğünü esas alan, insanlık onurunun öncelediği genel bir adil yargı mekanizması işletilmelidir.

 'İNSAN ONURUNA UYGUN BİR YAŞAM'

 Türkiye’de yaşanan ihlallerin bir basın açıklamasına sığdırılamayacak kadar geniş bir yelpazede cereyan ettiğini söyleyen Zeytun, sözlerini “Çünkü ihlaller yaygın ve sistematik bir hal almış durumdadır ve önlemeye yönelik siyasi bir irade görülmemektedir. Sonuç olarak diyoruz ki: Her koşul altında dil, din, ırk, milliyet, cinsiyet, etnik ve kültürel farklılık ayrımı yapmadan BM Evrensel Beyannamesine taraf ülkelerin, yükümlülüklerini yerine getirmeye davet ediyor, yaşam hakkının kutsal olduğu vurgusunda bulunarak özgürlüklerle dolu, insan onuruna uygun bir yaşam temenni ediyoruz” diyerek noktaladı.

Editör: TE Bilişim