Kocaeli Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve sağlık sorunları giderek ağırlaşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk'un tahliye edilmesi için 7 Ocak’ta "Aysel Tuğluk'a Özgürlük için 1000 Kadın” başlıklı imza kampanyası başlatıldı. 52 ülkeden 6 bini aşkın kadın; Aysel Tuğluk’un sağlığına dair hastanelerin verdiği “cezaevinde kalamaz” raporlarının dikkate alınarak, serbest bırakılmasını talep etti. İmza kampanyasına dahil olan siyasetçi, akademisyen, gazeteci, işçi ve farklı meslek gruplarından kadınlar ayrıca, sanal medya hesaplarından “#BinlerceAyseliz" ve “#AyselİçinGeçOlmada” etiketiyle paylaşımlar yapmaya devam ediyor.

“Aysel Tuğluk'a Özgürlük için 1000 Kadın” kampanyasının Avrupa ayağını örgütleyenlerden Alevi Kadınlar Birliği Başkanı Nevin Kamilağaoğlu, kampanyaya ilişkin konuştu.

ÜÇ TEMEL TALEP

Türkiye’de güçlü bir kadın hareketi olduğunu, bu hareketin Avrupa’daki kadın örgütlerine de büyük motivasyon kazandırdığını ifade eden Kamilağaoğlu, her ülkede kadın mücadelenin söz konusu olduğunu söyledi. Tuğluk için başlattıkları imza kampanyasının Avrupa’da yankı bulduğunu söyleyen Kamilağaoğlu, “Sosyal medya üzerinden çok fazla destek verdik, bin kadınla çıktığımız yolda şu anda 6 bin kadına ulaşmış durumdayız. Kampanyada üç temel talebimiz var. Aysel Tuğluk’un yargılanma sürecini yeni baştan gözden geçirmeleri, hastane ve doktorların verdikleri raporların dikkate alınması ve Tuğluk’un hemen tahliye edilmesi” diye belirtti.

DÜNYA KADINLARINDAN DESTEK

Kampanyaya dünyanın dört bir yanından yüzlerce kadın örgütünün de dahil olduğunu ifade eden Kamilağaoğlu, “Kadınların Aysel için verdiği mücadele Türkiye dışına taştı. Tüm Avrupa ülkelerini kapsadı. Tüm dünyada kadınların duyarsız kalmadığı bir kampanya haline geldi. Ortada önemli insan hakkı ihlali var. Aysel Tuğluk sağlık sorunlarına rağmen hala içeride tutuluyor” dedi. Siyasal iktidarın toplum, kadın ve çocuk düşmanı olduğunu söyleyen Kamilağaoğlu “Türkiye’de iktidarın, politika yapan kadınlara karşı kesinlikle tahammülü yok. 20 yıllık AKP döneminde, özellikle bölge illerinde belediyelere atanan kayyımlarla bu tahammülsüzlüğü gördük. Bugün HDP’de siyaset yapan kadınların içeride rehin tutulmaları, hükümetin kadın düşmanı politikalarının somut örneği” ifadelerini kullandı.

‘BARONLAR DIŞARIDA, TUĞLUK İÇERİDE’

Kamilağaoğlu, Tuğluk için hazırlanan ATK raporunu hatırlatarak, “Bu gerçek anlamıyla insan haklarına aykırı, hiçbir vicdanın kabul etmediği bir zulüm. Oysa anayasanın 104’üncü maddesinde Cumhurbaşkanı’nın özellikle yaşlı veya hasta tutuklulara af verme yetkisinin olduğunu biliyoruz. Peki neden yapmıyor? Uyuşturucu baronlarını nasıl dışarıya çıkardıklarını da biliyoruz. Ama Aysel Tuğluk ile ilgili kimse kılını kıpırdatmıyor. Bizim buna dikkat çekmemiz, üzerine gitmemiz lazım” şeklinde konuştu.

'HEDEFE ULAŞMASI İÇİN ÇALIŞACAĞIZ'

Kamilağaoğlu, hem Türkiye'de hem de Avrupa’da hasta tutukluların durumuna dikkat çekeceklerini belirterek, “Aysel için sokaklarda özgürlük istedik, istemeye devam edeceğiz. Kampanyanın istenilen hedefe ulaşması için ciddi bir çalışma yürütülüyor. Ancak bir kez daha yüksek sesle davanın sahiplenilmesi gerektiği çağrısı yapıyorum. Sadece Aysel Tuğluk değil, onun gibi yüzlerce siyasi tutuklu var. Tutukluların derhal serbest bırakılması gerekiyor. Biz bu konuda üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız” dedi. (M.A)

Editör: TE Bilişim