Elektrikli süpürgelerin yaygınlaşmadığı zamanların en gözde mesleklerinden birisi olan süpürgecilik, diğer el emeği mesleklerde olduğu gibi adeta can çekişiyor. Ayakta kalma mücadelesi veren meslekte ustalar yetiştirecek çırak olmayınca kendilerini son durak olarak görüyor.

Süpürge otunun hasadı, temizlenmesi, kükürtle kurutulması, belirli bir boy haline getirilmesi, tek tek ayrılması, taslak haline getirilmesi, tutma yerinin yapılması ve dikiş atılması gibi birçok meşakkatli aşamadan geçen süpürgeler, ustaların dokunuşlarından sonra tam bir süpürge halini alarak, ülkenin birçok şehrine ve yurt dışına gönderiliyor.

Bilal Babacan, "Mesleğimiz teknoloji karşısında mutlaka gerileyecektir, bunu kabul ediyoruz ama el emeği süpürgenin kullanıldığı önemli yerler var. Örneğin şu anda Almanya, Hollanda, Fransa, İngiltere, Belçika’ya süpürge satıyoruz” dedi.

Süpürgecilikten geçimini sağlayan Mustafa Şahin, "Bu meslekte eleman yok, kayıtlı sayı olarak da az. Biz de üzülüyoruz ama yapacak bir şey yok. Çocukluğumuzdan beri bu meslekteyiz, ne yaptıysak buradan yaptık. Çocuklarımızı bununla büyüttük, emekli de olduk" diye konuştu. (İHA)

Editör: TE Bilişim