Psikolog Sevim Buzkan Ertuğrul, pandemi döneminde insanların evde kalmasıyla birlikte teknoloji ve sosyal medyaya yatkınlıklarının oldukça arttığını söyleyerek, “Bilgisayar, telefon, tv gibi teknolojik kaynaklı iletişim araçlarıyla fazlasıyla zaman geçiriyoruz. Özellikle sosyal medyadaki bilgi kirliliği çocuklar üzerinde pek çok etki oluşturdu. Özellikle sosyal medyadaki bilgi kirliliği, ruhsal olarak hazır olmadığı bir dönemde edinilen bilgiler çocuklarda; kaygı bozukluğu, depresyon, stresi yönetmekte zorluklar ve öfke kontrol problemlerinin görülmesine yol açıyor. Çocuklarında bu hastalıklarla ilgili belirtiler nedeniyle kaygılanan ve bize başvuran aileler ve danışan kişilerin sayısı arttı bu süre içerisinde. O nedenle sosyal medya kullanımlarını kısıtlamak ve özellikle internete filtre koymak, çocuklar bilgisayarı kullanırken ortak alanda kullanmalarını sağlamak çocukları daha korunur hale getirecektir. Buna dikkat etmemiz gerekiyor” dedi.

“Kuralları herkes uygulamalı”

Buzkan Ertuğrul, ”Pandemi döneminin başlaması ile birlikte ortalama 1 yıl gibi bir süredir çocuklarda, ergenlerde ve yetişkinlerde teknoloji ve sosyal medya kullanımı oldukça fazlalaştı. Evde çalışan anne babaların ya da uzaktan eğitim gören çocuklarda bilgisayar kullanımı çok yüksek. Ayrıca kısıtlamalardan kaynaklanan sosyal ihtiyaçlarımız nedeniyle ya arkadaşlarımızla görüşmek ya da sosyal medya kullanmak için telefonla geçirdiğimiz saatler de uzadı. Televizyon ise daha çok seyredilir oldu. Yalnızca yetişkinlerin değil çocukların da hayatının neredeyse olmazsa olmazı haline gelinen bilgisayar, tv ve telefon kullanım saatleri de uzadıkça uzadı.

Elbette ki bu süreç aileleri kafa karıştırıcı bir şekilde düşündürüyor. Teknoloji kullanımı şekli ve süresi ile ilgili, bizim rol model olmamız çocuklar ve ergenler için oldukça önemli. Biz rol model olarak sağlıklı bir şekilde kendi kurallarımızı koyarak, sosyal medyadan ve teknolojiden gerektiği kadar yararlandığımızı gösterirsek, onlar da bizlerden etkilenecektir. Ancak onlara kısıtlama koyup, kendimize kısıtlama koymadan devam edersek çocuklar söylediklerimizden de çok yaptıklarımızdan etkilendiği için kısıtlamalarımıza uymakta zorluk çekecekler. O yüzden kendimize de çocuklarımıza da belirli kurallar koyup, uygulamaya dikkat etmemiz lazım” ifadelerini kullandı.

“12 yaş altı çocuklar sosyal medya kullanmamalı”

12 yaşın altındaki çocukların sosyal medya kullanmasını tavsiye etmediklerini belirten Sevim Buzkan Ertuğrul, sözlerine şu şekilde devam etti:

"Buna ailelerin dikkat etmesi lazım. Pandemi süreci hepimizi zorlayan bir süreç oldu. Bu süreçte çocukların sağlıklı ruhsal gelişimi için dikkat etmemiz gerekiyor. Biz teknoloji kullanımını günlük ‘yaş çarpı 10 dakika’ gibi olmasını öneriyoruz. Yani bir çocuk 15 yaşındaysa teknoloji kullanımı 15x10:150 dakika yani en fazla 2 saate yakın olmalı, ancak 2 saat gün içerisine bölünmelidir. Elbette bu sürenin geçtiği özel günler olabilir. Teknolojiden uzak durduğu boş saatlerinde tv de çizgi film izlemek yerine çocukların gelişimini destekleyecek oyunlar oynanabilir. Örneğin kağıt nasıl yapılır, her gün bir şehir öğrenilip, o şehir hakkında konuşulabilir, karşılıklı aktiviteli oyunlar oynanabilir. Akılda tutulmalı ki, sağlıklı ebeveyn, sağlıklı çocuk demektir. O nedenle çocuğun psikolojik anlamda ve fizyolojik anlamda gelişiminde anne babaların katkısı çok önemlidir. Çocukların psikolojik olarak sağlıklı olması, fizyolojik sağlığı da beraberinde getirecektir. Eğer bu durumdan dolayı zorluk yaşıyorsanız; sıkıntıları çözemediğinizi kurallara uyamadığınızı, kısıtlamalara uyamadığınızı ve ailecek problemler yaşadığınızı görüyorsanız mutlaka bir uzmandan destek almanız gerekiyor. Teknoloji ve sosyal medyanın günlük olarak çok uzun süre kullanımı bizim sosyal iletişim becerilerimizi azaltır ve çocuklar ileriki dönemde arkadaşları ile ilişki kurduklarında sosyal anlamda problem yaşayabilirler. Bu durum yetişkinlerde de ortaya çıkıyor. O yüzden sosyal medya kullanımı hayat işlevselliğimizi oldukça olumsuz etkileyebilir. Ayrıca mavi ekrana (Tv, telefon, teknoloji aletler) baktıktan sonra uyumak, çocuklarda, ergenlerde ve yetişkinlerde uyku hijyenini bozar. O nedenle uyumadan 1-2 saat önce mutlaka mavi ekrandan uzak durulmalı ki uyku sağlıklı bir hale gelsin.” (İHA)

Editör: TE Bilişim