Suriye'de 2011 yılında patlak veren ve hala devam eden iç savaşın en büyük mağdurları olan kadınlar, göç etmek zorunda bırakıldıkları kentlerde yeni bir savaş veriyorlar. Kaçıp sığındıkları sınır kentlerinde dışlanan, çaresizliklerinden yararlanılarak imam nikahıyla “ikinci” hatta “üçüncü eş” olarak evlenen ve fuhşa zorlanan kadınların, iyileşme süreçleri bir hayli sancılı hale getiriliyor. Göç İdaresi’nin 24 Şubat 2021 tarihli resmi verilerine göre, Urfa’da 422 bin 986 Suriyeli yaşıyor ancak gerçek sayının resmi rakamın çok üstünde olduğu biliniyor.

Urfa'da yıllardır yoksulluk, ayrımcılık ve şiddetin gölgesinde yaşam mücadelesi verenlerin başında da kağıt toplayan kadınlar geliyor. Kağıt toplamak için icat edilen kocaman bir çuvalı çekçek denilen el arabasıyla her gün yağmur, soğuk ve yokuş demeden sürükleyen kadınlar, çekçekin içine koydukları küfelerin içinde de çocuklarını taşımak zorunda kalıyor. Kentte insan akışının en fazla olduğu merkez Haliliye ilçesinde ara sokaklarda sık sık karşılaşılan kadın atık toplayıcılarının ağır yüklerine evde bırakamadıkları çocukları ve karınlarında taşıdıkları bebekleri de ekleniyor.

Kimi zaman 200 kilo alan çuvalların üzerine yerleştirilen küfelerin içine konulan yaşları 0 ile 4 arasında değişen çocukları ile kadınlar, Urfa sokaklarını karış karış geziyor. Kent sokaklarında hijyenden yoksun küfelerde gezdirilen çocuklar, şehrin bütün gürültüsüne rağmen çocuk olmanın gereği olarak zaman zaman uyuyor. Akranlarıyla oyun oynayacak yaşta olmalarına karşın bu hakları ellerinden alınan çocuklar, biraz büyüdüklerinde ise kendileri de o yükü sırtlıyor. Sabah güneşin doğuşuyla işe koyulan kadın ve çocuklar, akşam ezanına kadar çalışıyor. Bu ağır işin karşılığı ise 100 kilo atık için sadece 15 TL olurken, günde en fazla 250 kilo atık toplanabiliyor.

Merkez Haliliye ilçesi Kamberiye Mahallesi’nde yaşayan sığınmacıların büyük bir kesimi atık toplayarak geçimlerini sağlıyor. Çocuk, kadın, genç, yaşlı her evden birkaç kişi sabahın erken saatlerinde atık kağıt toplamaya çıkıyor. Çocuklarıyla kağıt toplamaya çıkan kadınların yaşadıklarını gözlemlemek için mahallenin yolunu tutuyoruz. 847'nci sokağa girdiğimizde bizi fark eden kadınlar, yardım kuruluşu sanıp kimliklerini göstererek yardım istiyor. Arapça bilen bir yurttaşın tercümanlığıyla gazeteci olduğumuzu öğrenen kadınlar, bu kez yaşadıkları sorunları ve geçim sıkıntısını anlatmaya başlıyor.

Mama parası yok

Evde bulunan herkes kağıt toplamaya çıktığı için 2 yaşındaki oğlu İslam’ı da yanında gezdirmek zorunda olan Hatun Malik’in (40) 7 çocuğu var. Halep’ten 6 yıl önce Urfa’ya göç etmek zorunda bırakıldıklarını belirten Malik, “Çocuklarıma mama alacak param yok. Evin kirası 600 TL. Faturalarla birlikte 900 TL masraf oluyor ama evde 9 kişi çalışmamıza rağmen günde zar zor 200 TL kazanabiliyoruz” diyor.

Suriye’nin Halep kentinde bomba patlaması sonucu bacağından yaralanan Hatice Haci (55) ise, 2 yıl önce Urfa’ya gelmiş. Yakınında patlayan bombadan kaynaklı bacağında hasar meydana gelen Haci’nin eşi ise sakatlanması sonrası kendisini terk ediyor. 6 çocuğuyla kağıt toplayarak yaşamını idame ettiren Haci, sakat ayağına rağmen günde en fazla 100 kilo kağıt topluyor, bu da günde 15 TL yapıyor.

Kağıt toplamaya çıkan Vetha Yusuf ise 19 yaşında olmasına rağmen 2 çocuğu var ve hamile. Hem sırtladığı arabayı hem de sepetteki çocuğu ve karnındaki bebeği taşıyan Yusuf’un yükü 3 kat daha ağır. Yanında küçük çocuklarıyla kağıt toplayan Yusuf, günde 25 TL kazanabiliyor. 16 kişiyle aynı evde yaşadıklarını ve herkesin kağıt topladığını söyleyen Yusuf, yükü 3 kat daha ağır olan tek kadın değil. Çocuk yaşta evlendirilen Emel Hamud (17), Raaf Muhammed (20) ve Lemye Hamit (20) de hamile olmalarına rağmen karton toplamaya çıkıyor.

Savaş biterse

Eşinin hasta olmasından kaynaklı işe gidemediğini ifade eden Emel Hamud, henüz 17 yaşında olmasına karşı 2 çocuğu var ve 7 aylık hamile. Hamile haliyle karton toplamanın zorluklarına değinen Hamud, “Çocuklarımın ikisi de küçük. Onları sepete koyup peşimden gezdiriyorum. Eve 300 TL kira veriyoruz ama günlük kazandığımız 20-25 TL. Suriye’nin Halep kentinden 5 yıl önce Urfa’ya geldik. Suriye’de hayat zordu ama burada da hayat kolay değil” diye belirtiyor.

Raaf Muhammed ile Lemye Hamit'in ikisi de 20 yaşında. 2 çocukları olan kadınlar, hamile halleriyle koronavirüs riskine rağmen her gün sokakları gezerek, kağıt topluyor. Bir yıldan fazladır etkisini devam ettiren koronavirüs riskine rağmen çalışmak zorunda olduğunu vurgulayan 8 aylık hamile Hamit, Suriye’de iç savaşın bitmesi durumunda memleketine geri dönmek istediğini söylüyor. (AJANSLAR)

Editör: TE Bilişim