22 Mart Dünya Su Günü kapsamında değerlendirmelerde bulunan İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı Baran Bozoğlu, Birleşmiş Milletler tarafından bu yılın temasının 'suya değer ver'olarak belirlendiğine dikkat çekti.

Bozoğlu, "Su döngüsü ile bir su molekülü dünya ölçeğinde yolculuğa çıkıyor. Bir su molekülü 100 yıllık yolcuğunda, 98 yıl okyanusta, 20 ay buzda, 2-3 hafta göl ve derede ve bir haftadan az atmosferde zaman geçiriyor. Ne muhteşem bir döngü. Su tarihtir, hafızadır” dedi.

BM tarafından yayımlanan 'Herkes İçin Su ve Sanitasyona Dair İlerleme Raporu'na göre dünya nüfusunun yüzde 29’unu oluşturan 2.2 milyar insanın güvenli içme suyundan mahrum olduğunu belirten Bozoğlu, "4.2 milyar insan ise sağlıklı sanitasyon yani kanalizasyondan doğru şekilde ayrıştırılmış su hizmetinden mahrum. Dünya nüfusunun yüzde 40’ı olan 3 milyar insan evde su ve sabun ile elini yıkayacak ortama sahip değil” diye konuştu.

Bozoğlu, "Raporda ülkemizin yüzde 35 oranında güvenli sanitasyon hizmetine erişemediği, evsel atık suların sadece yüzde 36 oranında uygun şekilde arıtıldığı not edilmiş. Burada dikkat çeken diğer bir bilgi ise ülkemizin temiz su kaynaklarında yüzde 45 oranında bir çekilme var. Su stresimizin ne kadar yüksek olduğu bu orandan da anlaşılıyor. Entegre su yönetimimize ise 100 üzerinden 72 puan verilmiş” dedi.

'Barajlardaki su miktarlarında azalma oldu'

Dünyada ve Türkiye’de iklim krizi ile birçok bölgede kuraklığın sıklığı ve şiddetinin artmaya başladığını söyleyen Bozoğlu, “Örneğin, Konya Karapınar’da obruk oluşumları yoğunlaştı. İç Anadolu’da Ankara’yı besleyen havzalar başta olmak üzere barajlardaki kullanılabilir su miktarında ciddi düşüş yaşandı” ifadelerini kullandı.

Suyu yönetmeye çalışan birçok kurum bulunduğunu ve bu durumun politika belirlerken çok başlılığa neden olduğunu anlatan Bozoğlu, “Ortak bir planla ve hedeflerle ilerlenmediği için bugün yüzey sularımızın yüzde 76’sı kirlenmiş ve kirlenmeye devam etmekte. Bu soruna ancak güçlü, koordinasyonu sağlayan, iklim krizini de öngören bir Su Kanunu çalışması etki edebilir” değerlendirmesinde bulundu.

Taşkın, kar ve yağmur sularının yer altına depolanması yöntemlerine odaklanılması gerektiğini anlatan Bozoğlu, aynı zamanda genel müdür yardımcısı olduğu ASKİ’de başlatılan bir projeyi ise şu sözlerle anlattı:

“ASKİ olarak başlattığımız Yönetilen Yer Altı Suyu Depolama Projesi ile Gölbaşı ve İncek bölgesinde yönetilebilir, yeraltı su depolama çalışması yapmayı planlıyoruz. Taşkın, yağmur ve kar sularını depolayarak Gölbaşı, İncek ve civarında sulama ve kullanma suyu olarak değerlendirmeyi planlıyoruz. 100 kilometrekarelik bir alanda yapmayı planladığımız çalışma ile İvedikiçmesuyu arıtma tesisinde büyük maliyetlerle, enerji sarfiyatı ile su vermek yerine yerinde ve çok daha az maliyetli, iklim krizine uyumlu Ankara’nın örnek olduğu bir yaklaşımı hayata geçireceğiz.” (Cumhuriyet)

Editör: TE Bilişim