Ağrı’nın Taşlıçay İlçesine bağlı 2 bin 400 rakımlı Sinek Yaylası, zengin bitki örtüsü ve su kaynaklarıyla her yıl çevre il ve ilçelerden çok sayıda hayvancılık yapanlara ev sahipliği yapıyor. Ancak; yaylanın birçok alanının “özel güvenlik bölgesi” nedeniyle yasaklanması, iklim koşullarından dolayı Ağrı yaylalarını otlak olarak kullanan Iğdırlı hayvan yetiştiricileri büyük zorluklarla karşılaşmasına neden oluyor. Birçok yayla alanı ise Koçerlere yaz aylarında kiralanıyor. Bazı yayla sahiplerinin Koçerlere değerinden fazla yaylayı kiralaması hayvan yetiştiricilerini zor durumda bırakıyor. Kuraklık ile birlikte yaylaların kuruması, hayvanların yeteri kadar otlanmaması Koçerleri zorlarken, bir de yayla ücretlerini ödemek zorunda bırakılmaları hayvancılığı bitirme noktasına getiriyor.

Iğdır merkeze bağlı Aşağı Çarıkçı Köyü’nden Ağrı’nın Sinek Yaylası’na hayvanlarını otlatmak için getiren Koçerlerden Metin Çoğun da yaylaların kiralanmasından dolayı sıkıntılar yaşadıklarını söyledi.

TEK GEÇİM KAYNAĞI

Bu yıl ilk defa Sinek Yaylası’na geldiğini ifade eden Çoğun, yaylada kalmaları için kandırıldıklarını ileri sürdü. “Bize kupkuru yaylayı verip, 13 bin TL paramızı yediler ve geri ödemiyorlar” diyen Çoğun, 25 bin TL’lik alanın kendilerine 50 bin TL karşılığında söyledi. Çoğun, “İlk defa yaylaya geldik, bize yaylanın verimli olduğunu söylediler. Ancak hem paramızı aldılar hem de perişan olduk. Bizim gibi onlarca kişi bu durumda. Bize hiçbir hak tanımıyorlar. Bu durum bizi çok zorluyor. Bütün hayvanlarımız sarılık geçiriyor, aç kaldıkları zaman elimizde kalıyor. Kürtlerin tek geçim kaynağı hayvancılık üzerine. Hayvancılık biterse insanlar da geçinemez duruma gelir. Şimdi burada beslediğimiz hayvanların katkısı, Ağrı, Kars, Ardahan, Erzurum ve Iğdır’a oluyor. Hepsine katkı sağlıyoruz ama onlar da bizim üzerimizden iş çeviriyor. Şimdi biz bu hayvancılığı bitirdiğimiz zaman hem bize hem de onlara büyük zarar verir. Sütünden, yününden, etinden faydalanıyorlar. Ancak yine bütün çileyi biz çekiyoruz” dedi.

‘BİZİ KANDIRIYORLAR’

Yaylayı kendisine kiralayan kişilerin yayla fiyatının üzerine 20 bin TL koyup, başka Koçerlere verdiğini aktaran Çoğun, “Başkasına vermesin demiyoruz. Ama bizim paramızı neden vermiyorlar? Kime gidiyorsak hep başka birine yönlendiriyor. Sadece bizi kandırıyorlar. Burada hiçbir yetkimiz yok. Paramızı alan kişilere hesap bile soramıyoruz. Çünkü hepsi birbirinin akrabası.15-20 bin için kötü olaylara sebebiyet vermek istemiyoruz. Tek isteğimiz, hakkımızın ve paramızın ödenmesi. Hakkımızı kanun önünde aramak istiyoruz maalesef o bile olmuyor” diye konuştu.

KOYUN BAŞINA 120 TL

Yaylada kalmak için her koyun başı 120 TL ücret ödediklerini kaydeden Çoğun, bunun yanında hayvanlara bakması için çoban tuttuklarını, bu durumun da kendilerine ayrı masraf çıkarttığını hatırlattı. Çoğun, sözlerini şöyle tamamladı: “Bunları yaşıyoruz çünkü başka seçeneğimiz yok. Başka seçeneğimiz olsa zaten bu işi yapmayız. Sadece yazın 3 ayını bitirmeye bakıyoruz. Bu sene zaten fazlasıyla kuraklık var. Hayvanlarımız otlanamıyor büyük sorun yaşıyoruz. Hayvanların yemi desen çok pahalı alamıyoruz. Biz de ne yapacağımızı şaşırdık. Koçerler her sene aynı şeyi yaşıyor. Ben bu yıl ilk defa geldim. Ama bundan sonra buraya bir daha gelmem. Geldiğimizden beri hep bir sorun yaşadık.” (AJANSLAR)

Editör: TE Bilişim