Yaşadığım kenti nedense hiç sevmedin...

Ürkek ve sıkılgan bir misafir gibi gelip gittin bu kente. Oysa yürüdüğüm sahillerde yürümeni, ıslandığım yağmurlarda ıslanmanı, uzun uzun baktığım mavilikleri görmeni ne çok isterdim. Ne çok isterdim seninle aynı yıldızların altında sabahlamayı... Ben ruhumun derinliklerine dek sırılsıklam aşıkken bu kente, sen aksine neden nefret ettin sevgili?

Hep uzak yaşadın bu şehirden. Hep aramıza sıra dağlar, yabancı şehirler, ulaşılmaz mesafeler, ayrılıklar girdi... Hep özlemle andım seni, hasretimi mektuplarla giderdim ancak. Umutlu düşlerimi, gülüşlerimi satırlara döktüm hep.

Sen hep uzak şehirlerde yaşadın... Bense inatla bu şehirde bekledim seni...

İnatla adımladım beraber yürüdüğümüz sokakları defalarca, çay bahçelerinde oturduğumuz masalar boştu. Deniz kenarlarında bekledim seni, demli çaylarla sabahladım, şiirler yazdım. Uyuyamadım gecelerce... Sokak lambalarında kitaplar okudum, arkadaşlık yaptım kimsesizlerle. Sensiz güzel değildi bu şehir, bekledim gelmedin...

Gittin

Sonra gittin...

Beni o kentte yapayalnız bırakıp bindin bir otobüse gittin...

Hayat benim için tamamen karardı, şehir ışıksız kaldı. Umutlarım inadının paletlerinde paramparça oldu, gidişinle. Sonra umutsuzca kendi şehrime döndüm. İstanbul karanlık bir şehir oldu... Bekâr evimde günlerce rutubet kokulu yatağıma uzanıp, seni düşündüm... Günlerce dışarı çıkamadım. Bundan sonra kime tutkulu şiirler yazacaktım, kimin telefonlarını sabırsızlıkla bekleyecek, kime sayfalarca mektuplar gönderecektim. Kimin için uzun yolculuklara çıkacak, uykusuz kalacaktım...

Gittin

Gelmemek üzere, bir daha gülmemek üzere kanatlanıp, keşfedilmemiş gezegenlere uçup gittin... Artık bahar yağmurları yağmayacak, Akdeniz rüzgarları eskisi gibi saçlarını savurmayacak, şen şakrak kahkahaların duyulmayacak, reyhan kokunu hissetmeyeceğim...

Gittin...

Veda bile etmeden. Beni “keşke”lerle dolu bir hayatla bir başına bırakıp gittin... Gittin ardında yangınlarla savrulmuş bir yıkıntı bırakarak. Gittin kan kırmızı yüreğimi kor ateşlerde yakarak.