Sevgili okurlar, bilim insanlarının ve atalarımızın da sürekli herşeyin fazlasının zarar dediği ve tembihlediği bu tavsiyelerinde ne kadar haklı olduklarına birkez daha tanık olduk. Bu tanıklığımız son zamanlarda değişik kişilerde ve yerlerde gördüğümüz duyduğumuz işte bu güç zehirlenmesi.

En son örnek maalesef bir kaymakamın, kendisi gibi birçok insanı yetiştirmeye adayan ve kendisine hoşgeldiniz diyerek elini uzatan bir öğretmene söyledikleri ve yaptıkları. Bu örnek; resmi, yarı resmi veya bir şekilde gücün kendilerinde olduğuna inanan benzer kurumlarda, en yukarıdan en aşağıya kadar çoğaltılabilinir. Bu güç zehirlenmesi de bize “Ben sana şu veya bu olamazsın demedim, adam olamazsın dedim” sözünü hatırlatır. Bu davranış, gereği yapılması yerine ne yazık ki literatürümüze yeni bir şey de kattı “Tembihat”.  Valilik kaymakam beye tembihat yapıldığını bildirmiş.

Sayıştay zaten atamalara dikkat çekerek liyakat, yeterlilik veya adına ne derseniz deyin uyulmadığını raporlamış, tıpkı son olarak MEB deki atamalarla ilgili şunu demiş. “MEB'in ilçe milli eğitim müdürlüklerine yapılan bazı atamalarda mevzuatın öngördüğü koşulları taşımayan kişilerin göreve getirildiği tespit edilmiştir.”

Bu yeni sözcüğü “Tembihat” yorumlamayı sizin takdirinize bırakmak en doğrusu.

Oysa atalarımız ve bilge insanlar hep şu tavsiyede bulunurlardı eskiden, “Büyüdükçe küçülmek lazım” şimdi öylemi? hayır tam tersi. Evet büyüdükçe küçüldüğü zaman, halkın seviyesine indiği zaman güç zehirlenmesi yaşayan kişiler aynı zamanda daha az yorulur, daha çok takdir edilir ve daha çok mutlu olur.

Sevgi ve saygıyla kalın…