Haber Fuat Bulut
Güneydoğu Ekspres - Diyarbakır İl Göç İdaresi, 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü nedeniyle bir etkinlik düzenledi. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Kongre Merkezi'ndeki etkinliğe, kentte okuyan yabancı uyruklu öğrenciler ile ağırlıklı olarak Suriye'deki savaştan kaçan göçmenlerin yanı sıra Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Hasan Basri Güzeloğlu ile kamu kurum ve kuruluşu temsilcileri katıldı.
Etkinlikte konuşan Vali Güzeloğlu, 190 ülkeden 4 milyonu aşkın göçmenin Türkiye'de misafir edildiğini ifade etti.
Türkiye'nin zulme, soykırıma, haksızlığa, insanlık onuruna aykırı her türlü muameleye karşı mücadele eden bir medeniyetin temsilcisi olduğunu belirten Güzeloğlu, "Dünyada bugün 20 milyon mültecinin yüzde 20'sine ev sahipliği yapan bir ülkeyiz. 4 milyonu aşkın göçmen bugün ülkemizde. Dünyanın en zengin ülkesi değiliz ama dünyada bu anlamda göçmen gelen kardeşlerimize en fazla kaynak ayıran ülkeyiz. Bu uğurda devletin imkan ve kaynaklarının yanı sıra bu ülkenin her bir vatandaşının yapacağı en küçük katkıdan başlayarak bir gönül seferberliğini temsil eden bir ahlak medeniyetinin temsilcileriyiz. Şüphesiz ki komşusu aç iken tok yatan bizden değildir hadisi şerifine ve bir Müslüman olarak bir kardeşinin acısını hissetmeyerek yaşayan bir canlının bırakın inanan olmayı, insan olamayacağına inanan bir anlayışın temsilcisiyiz. İşte bu yüzden Türkiye, her dönem yurtsuzlar için her türlü değeri tehlikede olanlar için güvenli bir yurt olmuştur. Sofrafımızı, imkanımızı paylaşmaktan büyük bir zenginlik duyuyoruz. Diyarbakır’da 35 bin kişiye soframızı açtık. Çünkü biz biliyoruz ki paylaşmak zenginliktir. Bir olmak, beraber olmak en büyük zenginliktir" diye konuştu.
"Komşusu açken tok yatan bizden değildir"
Diyarbakır'da 35 bin mültecinin bulunduğunu anlatan Güzeloğlu son olarak şöyle dedi:
" Diyarbakır'da bugün bizimle aynı havayı teneffüs eden, aynı gökyüzüne bakan 35 bin göçmenimizle birlikteyiz. Diyarbakır'da doğan ve Diyarbakır'ın bir parçası olan çok küçük yavrularımızdan başlayarak hepinizi, kültürümüzün bir parçası olarak görmekteyiz. Şüphesiz yerinden, yurdundan edilen, vatanından zorla canı malı ve namusunu kurtarmak ve muhafaza etmek için göç eden sizlerin amacı barışın tesis ve temini edilmesinden sonra evinize, vatanınıza tekrar dönmektir. Dönen kardeşlerimiz de vardır. Orada durum sükuna dönene kadar burası sizin eviniz, barındığınız, yaşadığınız ve hep birlikte kardeşçe paylaştığınız bir beldeniz olacaktır. Türkiye bu konuda kararlıdır. Verdikleri sözü yerine getirmeseler de, yardım yapmasalar da Türkiye'nin bu insani duruşunu hazmedemeyip kabullenmeseler de Türkiye bu medeniyeti temsil etmeye kendini inancı, ahlakı ve geleneği, geçmişiyle mecbur kılmakta ve kabul etmektedir."
