Özel Haber / İhsan Yılmaz

Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'ne bağlı kırsal mahallelerde bağbozumunda son aşamaya gelindi. Toplanan üzümden pestil, pekmez ve sucuk yapıldı.

Bağlarında bulunan üzümleri toplayan Silvan'ın Dağcılar, Gurpınar ve Dolapdere köyüne bağlı Erkenciler mezrası sakinleri, bağ bozumu ve pestil geleneğinin yüzlerce yıldır sürdüğünü söyleyerek, elleri ile yetiştirdikleri ürünlerin tatlarının çok güzel olduğunu belirttiler. Dağcılar Mahalle sakinleri ise bu yıl çok güzel bir verim aldıklarını ifade etti.

 Silvan İlçesi'ne bağlı Kırsal Mahallelerde son aşamaya gelen bağ bozumunda, yöre halkı üzümlerin tamamını klasik yöntemlerle topluyor. Esar-mahser denilen havuzlarda insan gücüyle ezilen üzümlerden elde edilen şire, büyük kazanlarda kaynatıldıktan sonra bezler üzerine serilip güneşte kurutularak pestil haline getiriliyor.

 Kırsal mahallelerdeki vatandaşlar, yüz yıllardır dedelerinden, babalarından öğrendikleri bağ bozumu geleneğini devam ettirdiklerini ve üzüm toplanmasından, şire yapılmasına, pestilden, cevizli ve bademli sucuk yapımına kadar bağ bozumu ile ilgili bilinmesi gerekenlerin tümünü anlattılar.

 Dağcılar Mahallesi’nde uzun yıllardan beri bağcılık yapan Naif Kırtay, bölgede 'basték' olarak isimlendirilen pestilin nasıl yapıldığını şöyle anlattı:

"Aile fertlerimizle topladığımız üzümleri 'esar-mahser' denilen havuzda insan gücüyle ezilir. Elde edilen üzüm şiresi, daha sonra süzülür ve kaynatılır. Kaynayan şirey daha sonra un ilave edilerek pestil, sucuk, kesme için gerekli işlem başlar. Sonra da bunlar beyaz bir bez üstüne serilerek güneşte kurumaya bırakılır. 3 gün sonra bunlar bezden sökülür."

Pestilin çeşitlerinin olduğunu ve karışık yapılabileceğini söyleyen Hacı Hüseyin da, "Pekmez de aynen bu şekilde elde edilir, ama un katılmadan şire kaynamaya verilir. Daha sonra malez meydana gelir. Burada insan gücüyle ürettiğimiz pestil, pekmez ve cevizli sucukları aile fertlerimiz arasında bölüştürüyoruz" ifadelerini kullandı.

 Kırtay cevizli ve bademli sucuğun yapımını ise şöyle anlatan, "Önce ceviz veya bademlerimizin içini çıkararak yıkıyoruz ve iplerden geçiriyoruz. Daha sonra ceviz ve bademlerdeki suyun ilerde küflenmemesi için kurutmaya bırakıyoruz. Kazanlarda kaynattığımız ve içine un ilave ederek hazırladığımız kazanın içine ceviz ve ya bademlerimizi batırıyoruz. Ardından iplerinden tutarak kuruması için kendi yaptığımız askılara asıyoruz. Birkaç gün sonra kuruduktan sonra özellikle kış aylarında afiyetle yiyoruz" ifadelerini kullandı.

Bağlarda doğal ortamlarda üzüm yetiştirdiklerini belirten Kırtay, gübre kullanmadıklarını, tamamen doğal asmalarda yetişen üzümlerden elde edilen şire ile pekmez, pestil ve kesme elde ettiklerini söyledi.

 Bayrambaşı ve Boyunlu mahalle sakinlerinden Feyzi Sansarkan ise, "Silvan çevresi ve krsal mahallelerinde Eylül sonlarında başlayan Bağ bozumu Ekim ayının sonlarına doğru devam ediyor. Bu yıl üzüm verimi çok iyiydi. Bu nedenle bereketli bir sezon yaşıyoruz. Geçen sene yağış ve yağmur nedeniyle bir verim alamamıştık ancak bu yıl çok iyi bir verim aldık. Tüm çiftçilerimiz verimden gayet memnun. Devlet bağ ve üzüm yetiştiriciliği için gerekli desteği sunarak bağ yetiştiriciliğini bölgede geliştirmelidir" dedi.

Editör: TE Bilişim