Fuat Bulut / Özel Haber

DİYARBAKIR’IN en yoksul kesimini barındıran Kaynartepe Mahallesi’nin nüfusu resmiyette her ne kadar 21 bin görünse de reelde 120 bin kişi labirenti andıran sokaklarla biliniyor. Ağırlıklı olarak gündelikçi işçi, Suriyeli mülteciler veya katı atık toplayan kesimlerin yaşadığı mahallenin bir bölümü, Bağlar Belediyesi tarafından 2019’da "Kentsel Dönüşüm Projesi"ne dahil edildi ve proje Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından kabul gördü. 54 bin metrekarelik alanda yıkılması planlanan 1700 konutu kapsayan projede, ilk etapta Kaynartepe Mahallesi’nde 82 yapının yıkımı gerçekleştirildi.

Mahalleyi terk etmek zorunda kalan mülk sahiplerine “paranız ödenecek” denilerek ileri bir tarih verildi. Geçen süreçte peş peşe yaşanan zamlar ve yaşanan ekonomik krize rağmen Bağlar Belediyesi, mülk sahiplerine belirlenen tutarı ödedi.

KENTSEL DÖNÜŞÜME YARGI “DUR” DEDİ

Kentsel dönüşüm sürecini doğru bulmayan Diyarbakır Mimarlar Odası, projenin iptali için mahkemeye başvurdu. Yargı, bu başvuru üzerine Kaynartepe Mahallesi’ndeki Kentsel Dönüşüm Projesi’nde yer alan 1700 konutun yıkımını durdurdu. Mimarlar Odası’nın karşı çıktığı en önemli noktalardan biri, sürecin şeffaf yönetilmemesi ve hak sahiplerinin mağdur edilmesiydi.

MAHALLE MUHTARININ İSYANI

Gazetemize konuşan ve Kaynartepe Mahallesi’nde 4 dönemdir muhtarlık yapan İlhami Altun, mahkeme kararıyla projeden rant elde etmek isteyenlerin önüne geçildiğini savundu. "Kentsel değil, yerinde dönüşüm" istediklerini ifade eden Altun, Bağlar Belediyesi tarafından yürütülen süreçlerin hiçbir aşamasına dahil edilmediklerini, halkın ve ilgili uzman kişilerin görüşlerinin alınmadığını söyledi.

“KAYMAKAM VE EMNİYET MÜDÜRÜMÜZE TEŞEKKÜR EDİYORUM”

Mimarlar Odası'nın başvurusu sonucu yargı kararıyla projeden vazgeçildiğini ancak geriye bir enkaz bırakıldığını söyleyen Altun, “Yıkımı kısmen yapılan 82 konut şu an metruk durumda. Ve buralar ne yazık ki madde bağımlılarının, uyuşturucu tacirlerinin mekanı haline gelmiş. Bu yapılar aynı zamanda yıkım tehlikesi arz ediyor. Ve bu yapılarda ne yazık ki fuhuş da yapılıyor. Bu yapılar şu an canlı bir bomba gibi mahallemizin ortasında duruyor. Yetkililer bir an evvel bu duruma el atmalıdır. Konuyla ilgili kıymetli kaymakamımız ve emniyet müdürümüzle görüştük. Duyarlılık gösterdiler. İnşallah, mahallemize yakışmayan bu görüntülerin önüne geçilecek" şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilişim