DİYARBAKIR - Kürt tarihinde ve sözlü edebiyatında önemli bir yere sahip olan dengbejler, binlerce yıl önce yaşanan savaşları, göçleri, aşkları ve doğa sevgisi gibi birçok konuyu kilamları ile günümüze taşıdı. Bu geleneğe gönül verip, sürdürenlerin sayısı bugün azalmış olsa da Diyarbakır’daki dengbejlerin bir kısmı, Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 2007’de oluşturulan Dengbej Evi’nde bir araya getirildi.

 “SidîkêFarqinê” olarak tanınan 55 yaındaki Sıtkı Baran. 1966 yılında Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Tuzla köyünde dünyaya gelir. 7 kardeşi olan Baran, ailesi ile beraber tarım ve hayvancılık yaparak geçimini sağlar. Tüm zorluklara rağmen köyde yaşayan Baran ve ailesine, 1985 yılında Silvan’a göç eder. Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nde yaklaşık 28 yıl çalışıp, 2019 yılında emekli olduktan sonra Diyarbakır kent merkezine yerleşen Baran, çocukken dilinden düşürmediği klamları bugün de seslendiriyor.

Baran, hayatında önemli bir yere sahip olan dengbejlik kültürünü anlattı.

Dengbejlerinkilamlarını dinleyerek büyüdü

Sözlerine “Dengbejlik kutsal ve güzel bir kültürdür, Kürtlerin yaşamının bir tarih izidir” diyerek başlayan Baran, küçük yaşta dengbejlerinkilamlarını dinleyerek büyüdüğünü dile getirdi.

Çocukken ne köyde ne de şehir merkezinde tanınmış dengbejleri görme fırsatının olmadığını söyleyen Baran, “Bizim dönemde degbejlerle bir araya gelme şansımız yoktu. Sadece kasetleri alıp dinleyebiliyorduk. Silvan’a göç edene kadar dengbejleri görme, cemaatlerine katılma şansımız olmadı. Zaten bizim köyde dengbej de yoktu. Son 15 yıldır da dengbejleri çağırıp misafir ettik, cemaatler oluşturup dinledik onları. Eskiden Erivan Radyosu vardı ve sadece bir saat Kürtçe şarkı söylenirdi. Yaklaşık 40 yıl önce bizler, Erivan Radyosu’ndan Kürtçe şarkıları dinlerdik. Biz radyonun yanından kalkmazdık, Kürtçe şarkılar söylenilecek diye.  Ondan sonra kasetler çıkmaya başladı ve Şakiro, Reso, Hüseyno, Zahiro’nun kasetleri çıktı. Kasetlerini alıp onları dinlemeye başladık” diye belirtti.

 ‘Çocukken sevdik, büyüdükçe anladık’

 Çocukken sevdiği için dinlediği kilamlara, büyüyüp söylenenleri anladıkça daha fazla ilgi duyduğunu ifade eden Baran, şunları söyledi:

“Dengbejliği çok seviyorduk, çünkü bizler için çok güzel bir kültürdü. İnsanlarımız dertlerini, sorunlarını dile getiriyor. Binlerce yıllık tarihin içerisinde yaşananları makamlaştırarak bugünlere dengbejlikle taşındığını görüyoruz, bu yüzden kutsaldır bizler için. Dengbejleri dinlediğimiz zaman bir anlamının olduğunu görüyoruz. Dengbejliğin içinde yer alan her kelimenin anlamı var, boş şeyler değil. Tamamıyla var olmuş yaşanmış gerçekliklerdir, sözlü olarak bugüne getirilmiş. Halkın dertlerini bugüne kadar getirmişler”

'Bu kültürü seven çok gencimiz var'

Baran, klamlar seslendirdikleri programlara gençlerin yoğun ilgisini gördüklerinde çok sevindiklerini de söyledi.  Baran, “Çünkü bu kültürü öğreniyorlar ve bu dengbejlik kültüründe neyin dile getirildiğini öğreniyorlar. Dengbejliğin yok olacağını düşünmüyoruz, ileriki zamanlarda daha da artacağını düşünüyoruz. Çünkü bu kültürü seven çok gencimiz var. Şimdilerde sosyal medya üzerinde geçlerimizin de dengbêjkilamlarını söylediğini görüyoruz ve bundan da mutluluk duyuyoruz. Dengbejliğin geleceğe taşınacağından da ümitliyiz”, sözleriyle dengbejliğin son bulmayacağına inandığını dile getirdi.

Gençlere seslendi

Baran, son olarak gençlere şu çağrıda bulundu: “Talebimiz gençlerimizin bizleri dinlemeleri, bu kültürü devam ettirmeleridir. Böylelikle bu kültür de yok olmaz. Gelsinler bu kültürü öğrensinler. Bizler bu kültürün devam etmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Pandemi bittikten sonra hafta da bir veya iki kez bu programı devam ettireceğiz. Bu kültürü de bırakmayacağız.” (AJANSLAR)

Editör: TE Bilişim