Diyarbakır’da koronavirüs (Kovid-19) vaka sayısı her geçen gün artıyor. Vaka sayısında mavi kategoriden kırmızı kategoriye geçen kentte, günlük vaka sayısı 2 binin üzerine yükseldi. Kovid-19 hizmeti veren hastanelerin kapasiteleri de yüzde yüz doldu. Delta varyantının da hızla yayıldığı kentte, aşılama oranı henüz istenilen seviyeye ulaşmadı.

 Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, kentte vahim bir tabloyla karşı karşıya olunduğuna dikkati çekerek, vaka sayısında artışın önüne geçilmesi için filyasyon, izolasyon ve aşılamaya önem verilmesi gerektiğini vurguladı.

 VAHİM TABLO

 “Normalleşme” süreciyle vaka sayısında ciddi bir artışın yaşandığına dikkat çeken Turan, “Bölgemizdeki aşılama oranını da düşündüğümüzde, böyle bir tabloyu ön görüyorduk. Pandemi tüm yakıcı ve yıkıcı etkisiyle devam ediyor. Aşılama oranlarını ele aldığımızda bu pandemi aşısızların pandemisi olarak devam ediyor. Ve bu artan vaka sayıları hastanelere de yansıdı, hastaneye yatan hasta sayısında ciddi bir artış var. Günlük ortalama 2 bin 300 civarı pozitif vaka tespit ediliyor. Hastaneye yatarak tedavi gören hasta sayısı ise 650 ve bunların 160’ı yoğun bakımda. Yoğun bakımda yatan hastaların yüzde 80’i, aşısızlardan oluşuyor. Şu an vahim bir tablodayız. Diyarbakır için baktığımızda, bazı servisleri kapatmıştık, fakat bu süreçte yine açtık ve açılan yerler hızla doluyor. Şu an yoğun bakımlarda yer olmadığı için acil servislerde beklettiğimiz hastalar oluyor” diye belirtti.

 DELTA VARYANTI

Bulaş hızının Delta varyantı nedeniyle arttığını belirten Turan, “Hastanelerde karşılamak yerine birinci aşamada önüne geçebilirdik. Yaygın test yapılmalıydı. Çünkü bu hastalığı hiçbir belirti vermeden asemptomatik olarak geçirenler var. Filyasyona, birinci basamağa ve aşılamaya önem verseydik, bu tabloyla karşılaşmayabilirdik. Yaygın test yapılmalı ki asemptomatik olanları tespit edelim ve izolasyonlarını sağlayalım. Çünkü bulaş oldukça yayılacak ve mutasyona uğrayacak ve yeni yeni varyantların da çıkmasına sebep olacak” dedi.

 TOPLUMSAL BAĞIŞIKLIK

 “Aşı olmak toplumsal sorumluluğumuz” kampanyasıyla aşılama oranlarının yükseldiğini söyleyen Turan, şunları söyledi:

“Öncesinde ilk doz aşıda yüzde 20’lerdeydik, ikincisinde ise yüzde 14. Kampanyadan sonra ise birinci dozda yüzde 51’e, ikincisinde ise yüzde 29’lara ulaştık. Aşıya karşı güvensizlik ve tedirginlik vardı, fakat çalışmalarımızla aşılamada bir yükseliş oldu. Henüz yeterli değil, çünkü toplumsal bağışıklıktan bahsedebilmemiz için toplumun yüzde 80’inin aşılanması gerekiyor. İlimizde hala Türkiye ortalamasının altındayız, henüz toplumsal bağışıklığı sağlayacak oranda değiliz.”

 GÜNLÜK 2 BİN VAKA

 Aşılamanın hızlanması gerektiğinin altını çizen Turan, “Filyasyona ağırlık verilmeli, çünkü günde ortalama 2 bin 300 vaka tespit ediliyor. Bunların temasları var. Bu asemptomatik olanları tespit edip izolasyonlarını sağlamamız gerekiyor. Karantina süreçlerinde de gerekli desteğin sağlanması gerekiyor. Aşımızı olsak dahi, kişisel önlemlerimize dikkat etmeliyiz. Maskeyi, ağzımızı ve burnumuzu kapatacak şekilde kapatalım, kalabalık ortamlara girmeyelim, teması kısa tutalım. Bunlara dikkat etmezsek ne olur? Şuan için hastanelerde açılan servisler hızla doluyor. Sağlık sistemi bu yükü kaldıramayacak seviyeye geldi. Kovid-19 dışı hastalarında tedavileri gecikiyor. Kanser hastaları ileri evrelerde hastanelere başvurmak zorunda kalıyor. Poliklinik de azaldı, acil dışında ameliyatlar durdurulmuş durumda. Aşı olmak toplumsal sorumluluğumuz, aşı olarak kendimizi ve çevremizdekileri korumalıyız” uyarılarında bulundu. (M.A)

Editör: TE Bilişim