DİYARBAKIR - Bakanlar Kurulu’nun 1 Mart’ta yaptığı toplantının ardından koronavirüs salgınında yeniden normalleşme kararı alındı. Bu kapsamda birçok kentte getirilen kısıtlamalar esnetildi. Normalleşme ile ilgili uyarılarda bulunan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Halis Yerlikaya, 2020 yılının Haziran ayında gidilen “normalleşme” sürecinde yaşanan vaka artışı ve pikleri hatırlattı.

 Bilim Kurulu tarafından alınan kararların neleri kapsadığını, hangilerinin uygulandığının bilinmediğini öne süren Yerlikaya, kararların kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılması gerektiğini vurguladı.

 Haziran 2020 hatırlatması

Birçok kentte yüzde 20 oranında vaka artışı yaşandığını, henüz toplumsal bağışıklık oluşturacak aşılama programının da gerçekleşmediğini belirten Yerlikaya, bulaş hızı yüksek olan mutant virüslerin yayıldığını söyledi. Bu nedenle 1 Mart itibariyle yürürlüğe giren “normalleşme” sürecini kaygıyla karşıladıklarını ifade eden Yerlikaya, Haziran 2020 tarihinde yürürlüğe giren “normalleşme” sürecindeki vaka artışı ve pikleri hatırlatarak, aynı durumun tekrar yaşanabileceği uyarısında bulundu. Yerlikaya, "Bu bizi kaygılandırıyor. Önceki süreçlerde rehavet oluştu, süreç sanki bitti gibi bir algı yaratıldı ve sonrasında bedelini hepimiz ödedik. Yaz aylarında yoğun bakımların tamamen dolduğu, ameliyathanelerin yoğun bakıma çevrildiği süreçleri yaşadık ve çok sayıda yurttaşımızı kaybettik. Bunun tekrarının yaşanmaması gerekiyor” diye belirtti.

 Bilimsel yaklaşım

 Pandeminin arttığı bir dönemde bilimsel verilere uygun, tam ve sağlıklı bir kapanmanın olmadığını iddia eden Yerlikaya, Kovid-19 dışı hastalıklar nedeniyle çok sayıda vatandaşı erken ölümden kaybettiklerini belirtti. Yerlikaya, bilimsel verilere uygun bir yaklaşımın sergilenmesi halinde, pandeminin bu kadar yıkıcı etkisini hissetmeyeceklerini belirterek, iktidarın pandemi sürecini iyi yönetemediğini kabul etmesi gerektiğini vurguladı.

 Öle öle bağışıklık

 Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan koronavirüs risk haritasında, bölge illerindeki düşük vaka sayısına değinen Yerlikaya, “Hastalık zaten bölgeyi kırdı geçirdi, yapacağını yaptı. Biz öle öle, bedelini ödeye ödeye, toplumsal bir bağışıklığın kazanıldığını düşünüyoruz. Seroprevalans (hastalık geçirenlerin kanlarında bulunan antikor düzeyi) çalışmalarında, antikor pozitifliği, en fazla bölge illerinde rastlandı. Bölgede yüzde 40 ila 50 arasında nüfusun Kovid-19 hastalığını geçirdiği belirtiliyor. Tüm bunlara baktığımızda yaz aylarında acil servislerin yoğun bakıma çevrildiği,  acil servislerde hasta seçmek durumunda kaldığımız süreçlerin bir sonucu olarak toplumsal bağışıklık kazanıldı. İnsanlar daha fazla bu süreçlere dikkat eder oldular. Şuanda bölgede vaka sayıları düşük olsa da sonuç itibariyle aşılanma oranları da çok düşük. Aşılanmayan çok sayıda insan var. Test sayılarında ciddi azalmalar var. Bu açıdan tehlike henüz geçmiş değil” diye konuştu.

 Bölgede aşılama düşük

 Bölgenin aşılamada en düşük olduğunu kaydeden Yerlikaya, bunun aşı süreciyle ilgili yürütülen yanlış politikalardan kaynaklandığını öne sürdü. Yerlikaya, “Türkiye’de pandemi tamamen kontrol altında değil. Özellikle mutant virüs türlerinin artıyor olması bizi çok ciddi düzeyde kaygılandırıyor. Henüz toplumsal düzeyde bağışıklık oluşturacak oranda aşılama yapılmadı. Bu nedenle toplumdan temel talebimiz; fiziksel mesafe, maske ve hijyen kurallarına dikkat etmeleri. Siyasal iktidardan talebimiz; pandemiye yönelik akılcı politikaların hayata geçirilmesi, şuana kadar pandemiyi yönetememe halinin yarattığı toplumsal yıkımın, bir kez daha yaşanmaması için gerekli adımların atılmasıdır."

Editör: TE Bilişim