Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 2016'da ilan edilen sokağa çıkma yasakları döneminde ilçede mahsur kalan 26'sı tutuklu 47 kişi hakkında "devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak" ve "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

Daha sonra tüm sanıklar açısından tefrik eden Sur Ana Davası'nda tutuksuz yargılanan HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun’un 13’üncü duruşması görüldü. Tosun’un katılmadığı duruşmada, avukatı Muharrem Şahin hazır bulundu.

 Önceki duruşma zabıtlarının okunmasıyla başlayan duruşmada dinlenen tanık İbrahim Halil Koyuncu, Tosun hakkında daha önce verdiği beyanları tekrarladığını ve 2015’te örgüte katılmak istediğini, olaylar nedeniyle mağdur olduğunu söyledi. Tosun’un avukatı Şahin ise tanık beyanlarının gerçek dışı olduğunu ifade ederek, tanığın dosya kapsamında 100’e yakın kişi hakkında ifade verdiğini, bu kadar bilgiye sahip olmasının imkansız olduğunu ifade etti.

Savcı ceza istedi

 İddia makamı, Tosun’un “Örgüt üyesi olmak” suçuna ek olarak TMK’nın 5’inci maddesince cezalandırılmasına ve yurt dışı yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirinin devamına karar verilmesini talep etti. Savcı ayrıca, Tosun hakkında verilen mütalaanın ve verilecek olan kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü aracılığıyla TBMM  Genel Sekreterliğine gönderilmesini istedi.

Savcının mütalaasına katılmayan Tosun’un avukatı Şahin, müvekkilinin sadece tanık beyanlarıyla cezalandırılamayacağını söyledi. Şahin, “Müvekkilim Sur içinde kalan ve yaşayan biridir. Müvekkilin o dönem ekonomik koşulları iyi değildi. Oradan çıkarsa yaşayabileceği başka bir yer yoktu. Mütalaada müvekkilin örgüt üyesi olduğu, çatışmalara girdiği, örgüt militanlarını tedavi ettiği iddia ediliyor. Bir insanın bu kadar güce sahip olması hayatın olağan akışına aykırıdır. Hakkında gözaltındaki kişiler beyan veriyor. Hepsinin kötü muameleye maruz kaldığı görüntülerde mevcut.  Bir çoğu mahkemede beyanından vazgeçti. Beyanından dönmeyen sadece Ekrem Özgün’dür. Özgün, girişte iki güvenlik görevlisiyle konuşuyor. Güvenlik görevlileri, ‘bu kadar şey söyledin de bir kısmı doğru’ diyor, Ekrem ise ‘onlar benim canımı yaktı, bende onların canını yakacam’ diyor. Müvekkil orada kalıyor. Çocukları da var. Tanık İbrahim’in beyanında geçen 18 aylık bebeğin örgüte katılması mümkün değildir. İddiaların gerçekle bağdaşmadığını, atılı suçun vasıflarının oluşmadığından beraatına karar verilmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.

 Ceza verildi

 Mahkeme heyeti, Tosun’a “örgüt üyesi olmak” suçundan 10 yıl hapis cezası verdi. Tosun’un yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirinin devamına karar veren mahkeme, kararın kesinleşmesiyle birlikte bir örneğinin Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne ve TBMM Genel Sekreterliğine gönderilmesini de kararlaştırdı.

Editör: TE Bilişim