Diyarbakır’ın Merkez Sur İlçesi’ndeki Mehmethan Pasajı 2017 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kamulaştırıldı. Bu kapsamda pasajda bulunan 51 esnafa dükkanlarını boşaltmaları konusunda yazı gönderdi. Bu duruma tepki gösteren pasaj esnafı, pandemi nedeniyle esnafın zaten zor günler yaşadığına dikkat çekti.

Mehmethan Pasajı'nda eczacılık yapan Mesut Azizoğlu, “Ben 15 yıldır buradayım. Ancak 40 yıldır burada esnaflık yapanlar da var” dedi. Pasajdaki 51 esnaf adına konuşan eczacı Mesut Azizoğlu şunları söyledi:

“İş yerlerimizin bulunduğu bina 2017 yılında, devletin ihtiyacı olmamasına rağmen mülk sahiplerinin talebi üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kamulaştırıldı. Onlarca binanın bulunduğu sokakta bir tek bizim işyerlerimizin bulunduğu bu bina kamulaştırıldı. Binanın ne o günkü ne de şimdiki varlığı kamunun yürüttüğü herhangi bir proje (yol, vb.) önünde engel değil. Bu nedenle, binanın tahliye edilip yıkılması için bir aciliyet ve zorunluluk bulunmamaktadır.”

Tahliye yazısı geldi

Pasajlarının kamu açısından kamulaştırılmasına gerek olmayan bir bina olduğunu savunan Azizoğlu şöyle devam etti: “3 yıl önce 2 milyonu aşkın bir para verilerek kamulaştırıldı. Bu pandemi günlerinde esnaflara işyerlerini boşaltmaları için tahliye yazısı gönderildi. Bugün kamu tarafından yine müteahhitlere ödeme yapılarak binanın yıkımı yapılacak ve bina ilelebet boş bir arsa haline getirilecek. Hem kamu zarara uğratılmış olacak hem de bu pandemi günlerinde 51 esnaf mağdur olacak. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüyle yaptığımız ilk görüşmede bize ‘Binayı ihtiyaçları olduğu için değil, mülk sahipleri istediği için’ kamulaştırdıklarını söylediler. İkinci görüşmemizde binayı yıkıp karşımızdaki eski borsa binasının restorasyonu esnasında bina arsasını şantiye olarak kullanacaklarını söylediler. Üçüncü görüşmemizde ise binayı sağlam olmadığı için kamulaştırdıklarını söylediler. Hâlbuki binanın riskli yapı olduğuna dair herhangi bir rapor yok.”

Her görüşmede ayrı bir gerekçe

Binanın kamulaştırılması için geçerli bir sebep olmadığı için her görüşmelerinde kendilerine başka bir gerekçe anlatıldığını söyleyen Mesut Azizoğlu, şunları söyledi:

“Sur’un tamamı 2012 yılında Bakanlar Kurulu tarafından riskli alan ilan edilse de yasal mevzuata göre, bir yapının riskli alan içinde bulunması o yapının riskli yapı olduğunu göstermez. Riskli alan içinde bulunan yapı için riskli yapı tespitinin ayrıca yapılması gerekmektedir. Yine yasal mevzuata göre ‘riskli yapılar, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilmek üzere, tespit tarihinden itibaren en geç on iş günü içinde bakanlık veya idare tarafından ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir. Tapu kütüğüne işlenen belirtmeler hakkında, ilgili tapu müdürlüğünce ayni ve şahsi hak sahiplerine bilgi verilir.’ Ama binamızla ilgili böyle bir bildirim de yok. Binanın kamulaştırılması için geçerli bir sebep olmadığı için her görüşmede ayrı bir gerekçe söylendi."

Binada 40 yıldır esnaflık yapanlar var

Azizoğlu binayla ilgili de bilgi verdi: “Bu arada, 51 esnaf olarak, Milli Emlak Müdürlüğü ile koordineli bir şekilde kamulaştırma tarihinden bugüne işyerleri için devlete ecrimisil bedeli ödenmesiyle ilgili çalışma yaptık. Ecrimisil bedelleri tespit edildi ve yaklaşık 50 bin TL civarında bir miktar bizler tarafından ödeme yapıldı. Binanın bulunduğu Çiftehan Sokak, Gazi Caddesi’nin yan sokaklarından biridir. Çatışmaların yaşandığı bölgenin kenarında kalan sokak, hem bugün hem de 1960’lı yıllarda sosyal hayatın ve ticaretin yoğun olarak yaşandığı bir bölge. Kamulaştırılan Mehmethan Pasajı, 60’lı yıllarda üst katında yazlık sinema, alt katında ise o günkü koşullarda Diyarbakır’ın en bilinen hamamı olan Mirza Hamamı’nın olduğu bir bina. Belirli bir yaşın üstündeki Diyarbakırlılar tarafından iyi bilinen bina o dönem siyasi parti il temsilciliklerine de ev sahipliği yapmış. Bugün ise 80’den fazla dükkânın bulunduğu pasajda, 71 işyerinde 51 kiracı var. Pasajda 40 yılı aşkın esnaflık yapanlar var. Her gün binlerce insanın ziyaret ettiği pasajda, sabah dışındaki tüm namaz vakitlerinde açık olan büyük bir mescit var. Bu mescit, özellikle cuma günleri, bölgede Ulu Cami ve Şeyh Matar Camisi dışında esnafın yoğun olarak geldiği bir mescit. Binaya bitişik nizam olan yan binada, Birlik Vakfı’nın Diyarbakır şubesi var. Yine binanın sağında ve solunda bitişik nizam ve altlarında işyerleri olan binalar var. Ayrıca binanın hemen arkasında 3-4 metrelik dar bir sokakta evler ve marangozlar var.”

“Ciddi mağduriyetler doğacak”

Esnafın taleplerini de dile getiren Azizoğlu şunları söyledi: “Eğer bu pandemi ve kış ayı şartlarında işyerlerimizi boşaltırsak; pandemi nedeniyle zaten ciddi ekonomik sıkıntı yaşayan esnafın yükü daha da ağırlaşacaktır. Pandemi nedeniyle hayatın yavaşlatıldığı bugünlerde taşınmayla oluşacak hareketlilik esnafın sağlığı açısından ciddi bir risk oluşturacaktır. Birçok esnafın, çalışanının ve yakınının Covid olduğu veya karantinada olduğu düşünüldüğünde, bu durum ayrı bir sıkıntı oluşturacaktır. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün bu tahliye yazısı, devletin esnafa destek ve sosyal hareketliliğin azaltılması gibi söylemleriyle de uyuşmamaktadır. Pandemi döneminde sokağımızda ve çevremizde 70 işyerinin taşınabileceği uygun dükkanlar da yok. Onlarca esnafın küçük bir bölümü eğer bulabilirse işyerlerini taşıyacak, bulamayanlar ise eşyalarıyla ortada kalacak ve işyerlerini kapatacak, çalışanları ise işsiz kalacak ve ciddi mağduriyetler yaşanacaktır.”

İşyerlerimiz bize satılsın

Yaklaşık 60 yıldır bulunduğu sokağa ekonomik ve sosyal açıdan katkı sunan binanın yıkılırsa bir süre sonra “birtakım kişilerin” otopark olarak işletmek için göz koyacakları bir arsa haline geleceğini belirten Azizoğlu, “Binlerce insanın her gün hem işleri hem de namaz kılmak için ziyaret ettikleri bu binanın tahliye edilip yıkılmasının hem kamuya hem de esnaf ve çalışanına vereceği zararın ötesinde, kimseye bir faydası da olmayacaktır. Bu nedenlerle bizler, Mehmethan Pasajının 51 esnafı olarak işyerlerimizin bizlere satılmasını veya kiralanmasını talep ediyoruz” dedi.

Editör: TE Bilişim