DİYARBAKIR -Memur-Sen Diyarbakır İl Başkanlığı, Hz. Muhammed'e (sav) hakaret eden karikatürleri kamu binalarına yansıtan Fransa Cumhurbaşkanı Macron'u protesto ederek kınadı. Memur-Sen İl Başkanlığında bir araya gelen üyeler, ellerinde taşıdıkları dövizlerle Mavron'a tepki gösterdi.

Eylemde konuşan Memur-Sen Diyarbakır İl Başkanı Nurhak Ensarioğlu, 81 ilde Macro'na tepki gösterdiklerini, Macron'un kirli ve siyasi emelleri için ateşle oynadığını söyledi. Ensarioğlu, insanların inançlarını hedef almanın özgürlük olmadığını, inanç ve değerlerini korumakla mükellef olduğunu hatırlatarak durumu protesto etmek için bir araya geldiklerini belirtti.

Daha sonra basın açıklamasını okuyan Diyanet-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ömer Evsen, sömürgenin merkezlerinden olan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, son birkaç zamandır cinnete esir politikalarına bir yenisini eklediğini söyledi.

Evsen, "İnsanlığa rahmet olarak gönderilen, Hatem-ül Enbiya Hz. Muhammed Mustafa’ya (sav) ilişkin sözde karikatürlere fikir özgürlüğü adına sahip çıkması ve Müslümanları aşağılamasını telin etmek için burada toplandık. Aslında Macron, bir görüntü Avrupa’da birçok ülkede bir cinnet hali yaşanıyor. Yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobi, o meşhur Avrupa aklını esir almış, çoğulculuk söylemlerinin sırçası dökülmüş ve nihayet aşırı sağ siyasetin ürettiği politikalar siyaseti belirler hale gelmiştir. Almanya’da cami baskını, Hollanda’da Gert Wilders’in terör ve şiddet içeren konuşmaları ve nihayet Macron’un, ifade hürriyeti arkasına sığınarak, İslam’a ve peygamberine saldıran unsurlara sahip çıkması cinnetin boyutlarını göstermektedir. Burada bir parantezle bir başka tepkimizi de özellikle ifade edelim. Kutsal emanetlerimizin mekanı olmakla yetinip, kutsala sahip çıkmayı beceremeyen Suudi Arabistan yönetimini ve onunla aynı kulvarda bulunmaya teşne Birleşik Arap Emirliklerini de tarih ve bizler not ediyoruz. Dine ve kutlu nebiye dönük hakaret faillerinin kuyruğuna takılan ülkelerin ve yöneticilerin, emperyalist taşeronluğu ve kapitalistlerin sömürü baronluğu sıfatlarının sona ermesinin de yakın olduğunu görüyoruz. Hemen belirtelim ki insanlığın inançlarını hedef almak özgürlük değil, küstahlıktır. Avrupa’daki kimi siyasetçilerde olduğu gibi Macron da kirli siyasetine malzeme aramaktadır. Macron’un, sözde ifade özgürlüğü adı altında doğrudan insanların inançlarına saldıran ve neresinden bakarsanız bakın kin, nefret ve terörle şekillenmiş zihinler tarafından çizilmiş karikatürlere sahip çıkarak, teröre ve kine ortak olmaktadır. Emanuel Macron, siyaseten yaşadığı krizi örtmek için özellikle yabancı düşmanı ve ırkçı aşırı sağ siyasetin söylemlerini kullanması, kendi ülkesinin milletvekili tarafından dahi ‘bu ülke aklını mı yitirdi’ şeklinde eleştirilmiştir. Son birkaç aydır, ısrarla İslam ve Müslümanlar üzerinden güç devşirmeye çalışan, deyim yerindeyse, aklını yitirmiş küresel emperyalist odaklara yardakçılık yapan Macron’u korku çemberi sımsıkı sarmış durumda. Macron, insandan, adaletten, İslam’dan korkuyor. Son birkaç yüzyılda bütün insanlık öğrendi ki özgürlük batıda slogandır. Batı iki değerden korkmaktadır aziz dostlar adil dünyadan ve özgür insandan. İslam da tam da bunu vaat etmektedir" dedi.

Grup, açıklamanın ardından dağıldı. (İHA)

Editör: TE Bilişim