Ahmet Sünbül/Yazı Dizi (2)

Güneydoğu Ekspres Diyarbakır -  Yaşadıkları coğrafyada farklı isimlerle anılan Asuri/Süryani, Nesturi ve Keldani'lerin tamamı aynı kökten gelen ve binlerce yıldır Türkiye-İran-Irak-Suriye'de yaşayan bir kavimdir. Bağlı oldukları Patrikhane'ye göre Ortodoks ve Katolik mezhebini benimsemelerinden dolayı Süryanilerin bir bölümü Nesturi ve Keldani diye kendilerini adlandırmıştır.

Hz. İsa'nın dili olan Aramiceyi konuşan Keldaniler, daha ilk yüzyıllarda Hıristiyanlığı kabul etmişlerdir. IV. yüzyıla ait Süryani Hıristiyan geleneğine göre havari Thomas, Hz. İsa’nın seçtiği yetmiş kişiden olan Mar Addaiile  talebeleri Mar Mari ve Mar Agai, Mezopotamya ve Pers ülkesinde faaliyet göstermiş, böylece Hıristiyanlık, I. yüzyılın ortalarından itibaren Batı Süryanileri’nin, II. yüzyılın ortalarından itibaren de Urfa (Edessa) yoluyla Doğu Süryanileri yani Nesturi ve Keldaniler’in yaşadıkları bölgede yayılmıştır.

Doğu Kilisesi ve Nesturiler

Bizans’ın doğusundaki topraklarda yaşayan ve imparatorluktan ayrılarak milli bir kilise meydana getiren Hıristiyanlar, Doğu Kilisesi diye adlandırılmakta, Doğu kelimesiyle Bizans’ın doğusunda kalan ve günümüzde Irak, İran, Suriye ve Türkiye'den oluşan bölge olarak anılmaktadır. Bölgedeki Hıristiyanlık V. yüzyılda Nestorius’un fikirlerinin benimsenmesi sebebiyle Nesturi, XIX. yüzyıldan itibaren de Asuri Kilisesi şeklinde adlandırılmıştır.

Nestorius’un Hz. İsa’nın tabiatı ve şahsiyetiyle ilgili görüşleri sebebiyle aforoz edilmesi üzerine onun görüşlerini benimseyenler Bizans İmparatorluğu sınırları dışına kaçarak Pers İmparatorluğu’na sığınmışlar, Nesturilik böylece İran Hıristiyanları arasında yayılmıştır.

Katolik Keldani Kilisesi kurulur

Haçlı seferleri esnasında batılı misyonerlerin faaliyetleri sonucunda Doğu ve Batı Kiliseleri arasında temaslar başlamış, Nesturilerin arasındaki bazı din adamlarının Roma'da bulunan Papa ile temasları bu dönemde yaşanmıştır. Roma ile temasa geçen ilk Nesturi patriği 1226-1257 yıllarında görev yapan V. Sabrişo olmuştur. Katolikliği kabul eden Nesturilerin Roma'ya bağlanmaları sonrasında 20 Şubat 1553’te Papa III. Julius tarafından Keldani Katolik Kilisesi resmen kurulmuştur.

Osmanlı sultanı beratı verdi

Patrik Sulaka 12 Kasım 1553’te Keldani Patriklik Merkezi olan Diyarbakır'a dönmüş ve Osmanlı sultanından Keldani milletinin başı olduğuna dair beratı almıştır. Sulaka ile birlikte Keldaniler arasında biri Katolik Sulaka’nın, diğeri Nesturi Şimon VII. Bar-Mama’nın halefleri olmak üzere iki patriklik varlığını sürdürmüştür. Sulaka’nın ardından patriklik merkezi Abdişo IV. Mârûn ve IV. Mar Yabalaha dönemlerinde Siirt, IX. Mar ŞimonDenha döneminde Urmiye, X. Şimon ve XI. Şimon zamanında Salmas, XII. Şimon döneminde ise tekrar Urmiye olmuştur.

5 Patrik Diyarbakır’da görev yaptı

1662’de patrik olan XIII. Şimon Denha, Katolikliği terk ederek Nesturiliğe dönmüş ve piskoposluk merkezini Hakkari'nin 6 kilometre kuzeyinde bulunan Koçanis (Konak) köyüne taşımıştır. Diyarbakır Nesturi Başpiskoposu I. Yusuf’un 1672’de Katolikliğe girmesi ve 1681’de Papa XI. Innocent’ten patrik unvanı almasıyla Sulaka silsilesi Katolikliği devam etmiş ve kendisi Diyarbekir Keldanilerinin katolikosu olmuştur. Halefi II. Yusuf ise Papa XI. Clement’ten Babilonya patriği unvanını kullanma yetkisini almıştır. Yusuf adını taşıyan beş patrik 1828 yılına kadar Diyarbakır'da görev yapmıştır.

Diyarbakır Patrikliği Papa tarafından kapatıldı

1828’de papalık, o zamana kadar devam eden iki patrikliğin doğru olmadığını belirterek Babilonya patrikliği unvanını taşıyan tek patriklik ve patriklik merkezinin de Musul olacağını belirtmiş, Diyarbekir Patrikliğini kapatmış.

Musul Piskoposu Yohannan VII. Hormez, 1830’da Papa VIII. Pius tarafından patriklik merkezi Musul olmak üzere KeldaniKatolikleri’nin patriği olarak tayin edilmiştir. 1947’de patrik olan VII. Yusuf Ganima ile patriklik merkezi Bağdat’a taşınmıştır.

Katolik usullerinden biri Keldanilere ait

Hıristiyanlıkta Bizans İmparatorluğu’ndan ayrılan çeşitli kiliseler ibadet hayatlarını kendileri organize etmişlerdir, bu ise farklı ibadet usullerinin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Katolik kilisesince kanonik sayılan on sekiz usulden biri de Keldani usulüdür.

Bu ayin usulü Nesturi ve Katolik Keldaniler arasında ortaktır ve Doğu kiliselerindeki diğer ayin usullerine göre daha sadedir. İbadet dili Aramice’dir. Yedi dini sır (sakrament) kabul edilir. Din adamları sınıfı diyakon (şemmâs/şemaşa), papaz (qasisa, abuna) ve piskopostan (matran) oluşmaktadır. (Sürecek)

Editör: TE Bilişim