DİYARBAKIR - Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un Diyarbakır ziyaretinde, dönemin Valisi Faiz Ergun'un talimatıyla 1930 yılında “Sur içine hava girmiyor” diye top atışlarıyla yıkılan 250 metre uzunluğundaki surlar ve Dağkapı’nın yeniden inşa edilmesi kararına ilişkin projenin yapılacağı yerde basın açıklaması gerçekleştirdi.  “Sur tarihin izleriyle mirastır” yazılı pankartın açıldığı açıklamada, TMMOB İKK Sekreteri Doğan Hatun konuştu.

Sur’un tarihsel önemine değinen Hatun, “Son yıllarda artarak yaygınlaşan tarihi ve kültürel miras alanlarının tahribatı tüm bu medeniyet izlerinin silinmesinin kimliksizleştirme ve talan politikasının uygulamaları olduğu ortadadır. Bu zihniyetin yaygınlaşması, geliştirilmesi, farklılıkları yok sayan, kendine yontan ve her alanı ranta çeviren mevcut iktidar düzeninin zihniyetidir” ifadelerini kullandı.  2015 yılından bu yana bilimsel yaklaşımdan, teknikten uzak keyfi karar ve uygulamalar ile Sur içinde bir yıkım, talan projesi yürütüldüğünü kaydeden Hatun,  iktidarın her kademesinin bu projeye kendi imzasını atmak için adeta yarış içerisine girdiğini söyledi. 

 Diyarbakır Valisi ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından açıklanan projeye tepki gösteren Hatun, “Dağkapı Meydanı’ndan geçtiği bilinen kalıntısı dahi kalmamış olan sur duvarlarının yeniden inşa edileceği açıklanmıştır. 1930 yılında yıkımla gerçekleşen durum tarihi yapıya ne kadar zarar vermiş ise bu gün aynı yerin yeniden inşa edileceği mantığı ikinci kez bu tarihi yapıya aynı derecede zararı verecektir diyoruz. Bu sebepledir ki sur duvarlarının yeniden inşa edileceği beyanın olabilirliği bizlerde ciddi endişeler yaratmıştır. Var olanı en sade ve doğru biçimiyle korumak asıl hedef olmalıdır. Bu yeniden inşa çalışmaları süresince Dünya Mirası olan Diyarbakır Surları’nın tahrip edilmeden yapılabilmesinin mümkün olmadığını biliyoruz. Diyarbakır Surları dünyanın özgün ortak mirasıdır, Surların özgünlüğü zarar verilemeyecek kadar önem arz etmektedir. Yapılacak herhangi bir yanlış uygulama surların tarihi ve evrensel değerine zarar verecektir diye tekrar üstüne basa basa ifade ediyoruz” şeklinde konuştu.

“Restorasyon denetlenebilmeli”

 Diyarbakır surlarının, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından 6 Temmuz 2020 tarihinde ihale edilen ve 10 Ağustos 2020 tarihinde yer teslimi yapılan restorasyon projesine dikkat çeken Hatun, “Surların hala ayakta kalan kısımlarında ciddi restorasyon çalışmalarına ihtiyaç duyulduğu kuşkusuzdur. Ancak tarihi varlıkların rölöve, restitüsyon ve restorasyon çalışmalarının bilimsel temellere dayandırılması ve kültür varlığına olumsuz etkilerine mahal vermemek adına; aceleci bir yaklaşımla, eksiklikleri olan, sürekli ve yeterli denetim yapılmayan uygulamaların yürütülmemesi açısından yapılacak restorasyon uygulamaları şeffaf, denetlenebilir olmalıdır diyoruz” dedi.

“İnsanlığın ortak mirası”

 2015 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kaydedilen “Diyarbakır Kalesi ve Kültürel Peyzaj Alanı”nın insanlığın ortak mirası olduğunu kaydeden Hatun, “Geçmişten günümüze gelen bu miras, üzerindeki izlerle korunarak geleceğe aktarılabilmelidir. Surları olduğu gibi koruyacak ve geleceğe aktaracak projelere ihtiyacımız vardır. Diyarbakır Surları ortak hafızamız, ortak mirasımızdır. Surlarımıza çakılacak her çivinin takipçisi olacağımızı buradan tekrar kamuoyuna duyuruyoruz” dedi.

Editör: TE Bilişim