Diyarbakır’ın Sur ilçesinin 6 mahallesinde 2 Aralık 2015’de ilan edilen sokağa çıkma yasağı devam ederken, olaylardan zarar gören mahallelerde tescilli tarihi yapılarla birlikte tüm binalar yıkıldı. Yıkılan binaların molozları kamyonlarla taşınarak Dicle Üniversitesi arazisine döküldüğü iddia edilmişti. Tarihi yapılara ait taşlar ile Sur duvarlarında sökülen figürlü taşlar ise bazı kişilerce toplanıp satılıyor.

 Tarihi yapılara ait taşların satılmasına ilişkin soruşturma başlatılırken, Sur’da yıkılan tescilli yapılara ait taşlar, bu kez de Kayapınar ilçesindeki bir halı sahanın bahçesinde üzeri halı, naylon, saha çimi ile örtülü ve etrafı kum torbalarıyla çevrili bulundu.

 ‘Kendi evimin taşları’

 Konuya ilişkin konuşan halı saha sorumlusu Murat Yiğiter, Sur ilçesinde 2 evinin olduğunu, yıkım sürecinde evinin yıkıldığını ve iki katlı eve ait taşları halı sahasında muhafaza ettiğini ileri sürdü.

 Mimarlar odası: Yasal değil

Konuya ilişkin konuşan Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Başkanı Şerefhan Aydın ise, Sur ilçesinde bulunan yapıların insanlığın ortak değeri olduğunu hatırlatarak, “Evinin taşları dahi olsa, yasal anlamda taşları alıp götürmek gibi bir hakkı yok. Tescilli yapı, mülk kişinin olabilir, ancak insanlığın ortak değeridir” diye belirtti.  (AJANSLAR)

Editör: TE Bilişim