DİYARBAKIR’DA ikinci testinin de pozitif çıkmasının ardından işyerine sunmak için aile hekimliğinden rapor isteyen Özgür Akkar’a Covid yerine iş kazası rapor verildi. Akkar, “Testim pozitif ama ban kanıtlayamıyorum. Bu duruma güler misin, ağlar mısın” dedi.
Çin’in Hubei Eyaleti’ne bağlı Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede dünyaya yayılması nedeniyle salgın olarak ilan edilmesinin ardından, bugüne kadar 1 milyonun üzerinde insanın ölümüne neden olan Koronavirüs, tartışmaları da beraberinde getirdi.
Türkiye’de Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile muhalefet partileri ile Türk Tabipler Birliği arasında verilerin gizlendiği yönündeki iddialar, ‘Vaka’ ve ‘Hasta’ tartışmalarına dönüşürken, Diyarbakır’da ilginç bir olay yaşandı.
Gazetemiz açıklamada bulunan 40 yaşındaki Özgür Akkar, iş makinası alanında faaliyet gösteren önemli bir firmada satış elemanı olarak çalıştığını ve sürekli sahada olduğu için de koronavirüs riski altında bulunduğunu belirtti. Akkar, 25 Eylül tarihinde eklem ağrısı, boğaz yanması ve koku alamama belirtiler ile Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giderek Koronavirüs testi yaptığını ve sonucun pozitif çıktığını ifade erek, şöyle dedi:
İkinci testim de pozitif çıktı
“Bunun üzerine ailemle birlikte kendimizi evimizde izole ettik. Bu sürede ne arayan oldu ne soran oldu. İşime dönmek için ayın 5 Ekim’de tekrar test yaptım. Bu testim de pozitif çıktı. Durumu işyerime bildirdim. Benden karantinamın devam ettiğine dair rapor istediler. Bende sorumluluk bilinci içinde virüsü başkalarına bulaştırmamak adına evimden çıkmadan aile hekimliğinden sağlık müdürlüğüne, Kayapınar Sağlık Müdürlüğü’nden Sağlık Bakanlığı’na kadar her yeri aradım. Maalesef sonuç alamadım. Hiç kimse ilgilenmedi. Herkes sorumluluğu birbirine attı. Yani bir sonuç elde edemedim.”
Kovmaktan beter ettiler
Akkar, “İşyerine karantinada olduğumu belgelemem gerekiyordu. Dolayısıyla daha sıkı tedbir alarak aile hekimliğine gittim. Ancak beni kovmaktan beter ettiler. Ağza alınmayacak kelimeler sarfettiler. Elimde test sonuçlarım olmasına ve sistemlerinde Covid olduğumu görmelerine rağmen Covid raporu veremeyeceklerini, buna yetkilerinin olmadığını söylediler. Yani her şey ortada olmasına rağmen Covid olduğumu kabul etmediler” dedi.
İş kazası raporu
Eve geldikten sonra e devletten baktığında aile hekimliğinin kendisine iş kazası raporu yazıldığını gördüğünü anlatan Akkar, “Güler misin ağlar mısın. Covid yerine 5 günlük iş kazası raporu yazmışlar. Güya yumuşak doku zedelenmesi yaşamışım. Bu durumda iş yerine ne diyeceğim, aynıca maaşımdan yapılacak olası kesintiyi kim karşılayacak. Böyle bir sistem mi olur ” diye konuştu.
Akkar, son olarak aile hekimliğinin iş kazası raporunu da iptal ettiğini sözlerine ekledi.
