Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Amed İl Koordinasyon Kurulu (İKK), kentte devam eden "kentsel dönüşüm" çalışmalarına dair yazılı açıklama yaptı. TMMOB'a bağlı Şehir Plancıları Odası'nın "mesleğin ve meslektaşların hak ve çıkarlarını korumak, şehir planları ve uygulamalarının, planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun yapılmasını denetlemek, bu konudaki eksiklikleri, yanlışlıkları ortadan kaldırmak için gerekli çalışmaları yapmak" gibi sorumluluklarının olduğu kaydedildi.

Açıklamada, "Bugün Diyarbakır da bir çok mahalle 'güvenlik' gerekçesi ile riskli alan ilan edildi ve birçok yapı sahibi o dönem yürürlükte olan ve bir kentsel dönüşüme kadar geçerliliği olan imar affından faydalandı. Hak sahiplerinin mülkiyet sorunu çözülmeden başlatılan bu kentsel dönüşüm projeleri kentin asıl sahiplerini yerlerinden edip mağdur edecektir" ifadelerine yer verildi.

 SORULAR

 Açıklamada, ruhsatsız yapılaşmanın önünü açan ve kaçak yapılara göz yuman yetkililere, "Madem burada yaşan yaşayan vatandaşlar işgalci neden elektrik ve vergi tahsilatı yapıldı?, Madem yapılar kaçaktı ve yıkılması gerekiyordu neden af çıkartarak oturmalarına izin verildi?" soruları yöneltildi. Devletin bölge insanının yaşam koşullarını iyileştirmeden yaptığı uygulamalarla barınma hakkını sekteye uğrattığının kaydedildiği açıklamada, devamla şu ifadelere yer verildi:

"Son süreçte bölgede uygulanmak istenen kentsel dönüşüm projeleri planlama disiplini yönünden parçacıldır ve bütünlükten uzak yapılan planlardır. Kentin asıl sahiplerinin -bölgede yıllardır yaşayan halkın- kültürünü, sosyal dokusunu ve yaşam alışkanlıklarını yok sayan bir planlama anlayışı bu halka reva görülemez. Öte yandan bu projelerde mesleğimizin ve imar uygulamalarının bağlı olduğu imar kanununa aykırılıklar bulunmaktadır. Yaratılmak istenilen rant alanlarıyla bölgede yaşayan halkı yerinden ederek görece daha yüksek gelir gruplarına hitap eden, yer yer yoğunluk artışları öngören, kentli için bölgede tanımlanması zorunlu olan kamusal alanlardan ya mahrum edilerek ya da bu alanların büyüklüklerinin küçültülerek daha fazla imar alanı yaratmak dışında hiçbir kaygı güdülmeyen bu planlama anlayışının hukuken bir karşılığı yoktur.

 YIK-YAP MANTIĞI

 Güvenlik gerekçesiyle dokusu değiştirilmek istenilen yaşam alanlarında bölge halkı için hiçbir ekonomik gelecek tasarlanmazken yık-yap mantığıyla alanların rehabilite edildiği iddiasının gerçekliği yoktur. Sosyo-ekonomik bakımdan dezavantajlı olan grupları kentte kaderine terk etmek sorunları çözmediği gibi derinleştirir. Bölge halkını yerinden etmeden kentsel dönüşüm projeleri yapmak pek mümkündür. Ancak kar amacı gütmeden bölge halkı için sosyal konut projeleri kentsel dönüşüm alanında yapılabilir ve o bölgede yaşayan insanlar için kendi alışkanlıklarına ve geçinme biçimlerine uygun ekonomik işlevler kazandırılabilir. Doğalında gerçekleşecek bu yapı hem fiziksel hem sosyal açıdan kentli için daha yaşanılabilir hale gelecektir. (MA)

Editör: TE Bilişim