Muş'un Korkut (Tîlê) ilçesine bağlı Vartinis (Altınova) köyünde 3 Ekim 1993 tarihinde köye giren askerler, Öğüt ailesine ait evi ateşe verdi. Evde bulunan en küçüğü 2, en büyüğü 14 yaşında 7 çocuk, hamile bir kadın ve çocukların babası yanarak can verdi.

Hayatını kaybeden baba Nasır Öğüt, eşi Eşref Öğüt, çocuklar Sevda Öğüt, Sevim Öğüt, Mehmet Şakir Öğüt, Mehmet Şirin Öğüt, Aycan Öğüt, Cihan Öğüt ve Cinal Öğüt yan yana toprağa verildi.

O gün amcasının evinde kalan ve olaydan şans eseri kurtulan ailenin büyük kızı Aysel Öğüt, katliamdan tam 10 yıl sonra, 2003 yılındaki şikayette bulundu. Şikayet üzerine başlayan soruşturmadan 10 yıl sonra 2013 yılında dava açıldı.

"Kimse böyle bir vicdansızlık beklemiyordu"

Katliamın 28’inci yıl dönümünde Rûdaw’a konuşan Aysel Öğüt, “O gün gündüz ortası köyün dışında çatışma çıkmıştı. Çatışmadan sonra köye gelen Yüzbaşı Bülent, köy meydanında, kahvde halkı tehdit ederek, bu akşam köyü yakacağım dedi. Akşam saat 03:00’te köyü yaktılar. Evlerin önünde ateş alacak ne varsa yaktılar. Benim ailemden de 9 kişi yanarak feci şekilde can verdi. 7 kardeşim, annem ve babam o olayda hayatını kaybetti” dedi.

O gün tesadüfen amcasının evinde olduğunu anlatan Öğüt, şunları dile getirdi:

“Allah’ın işi bu. Evde olmadığım için bir tek ben hayatta kaldım. Köydeki evleri ateşe verdiklerinde ben de amcamın kapısından izliyordum. Panzerin ışıklarını eve vermişlerdi. Ev yanıyordu ama biz ailemin fetlerinin çıkarıldığını sanıyorduk. Bizi zorla eve aldılar. Tekrar çıktığında evin kül olduğunu gördük. Kimse evin bu kadar insanla ateşe verileceğini düşünmemişti. Bu kadar da vicdansızlık olmazdı. Çünkü hepsi çocuktu. En küçüğü 2 yaşında, en büyüğü 14 yaşındaydı.

Sabaha kadar da öldüklerini bilmiyorduk. Sonra bir kadın kaçarak geldi. Nasır ve ailesi topluca yakılmış diye bağırdı. Eve gittik ama bizim yaklaşmamıza izin vermediler. Kadınları başka yere, erkekleri başka yere topladılar. Vartinis halkı yüzbaşı Bülent’i tanıyordu. O gelip halkın içerisinde insanlara küfür ederdi. Bu nedenle tanınıyordu. Orada Bülent yaptılar dediler.”

O gece bir çok ailenin köyden kaçtığını, kaçanlardan kırsalda doğum yapan kadınlar, motorla kaza geçirerek hayatını kaybeden köylüler olduğunu belirten Öğüt, “Babam askerlerin böyle bir şey yapacağına ihtimal vermemişti. Aklımızdan geçmemişti” diye konuştu.

Aysel Öğüt, olayın ardından hastalandığını, deprasyona girdiğini ama akrabalarının da desteği ile hayata tutunduğunu söyledi.

Olayın üsütünün örgütülmemesi için dava açtığını ifade eden Öğüt, “Dava açtığımızda Karaoğlu önce köyde olmadığını söyledi. Sonra da bu talimatın üstten geldiğini iddia etti. 28 yıldır bu davanın peşindeyim. Bülent Karaoğlu’nun tutuklanmasını istiyorum. O ailemin katilidir. Yargılanmalıdır. Yargıtay’a da bu karardan dolayı teşekkür ediyorum. Bir de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyorum. Ona yazdığım mektuba yanıt geldikten sonra dava yürümeye başladı” şeklinde konuştu.

Aysel Öğüt, “Bülent yüzbaşının kendisi gelip köyü yakacağım dedi. Askerler evimizin etrafını sardı, ailemin üyelerini öldürttü. Ailemin katili Bülent Karaoğlu’dur. Allah’tan dileğim her iki dünyada da huzur bulmamasıdır” dedi.

Jandarma Yüzbaşı Bülent Karaoğlu hakkında tutuklama kararı

Güvenlik sebebiyle Kırıkkale'de görülen davanın 10 Haziran 2015'teki duruşmasında, savcı esas hakkındaki mütalaasında, ihmal sebebiyle ölüme sebebiyet vermek suçundan her 9 ölüm için 25'er yıl olmak üzere, toplamda 4 sanığa 180 yıldan 225 yıla kadar hapis cezası verilmesini istedi.

1 Mart 2016'daki duruşmada tüm sanıklar beraat etti ancak Aysel Öğüt'ün avukatları karara itiraz etti, dosya Yargıtay'a taşındı.

26 Ocak 2021 tarihinde Yargıtay 1. Daire, temyiz edilen dava dosyasını inceledikten sonra sanıklar Turhan Nurdoğan, Hanifi Akyıldız, Şerafettin Uz hakkındaki beraat kararını onadı. Bu karar üzerine Öğüt'ün vekilleri Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yaptı.

Yargıtay, sanık Bülent Karaoğlu hakkındaki beraat kararını, tanık ve mağdurların ortak anlatımıyla olay günü "Bu gece gelip köyü yakacağız" dediği ve operasyonda üst rütbeli olarak sorumlu olduğu için yaşanan olayın emir ve talimatları doğrultusunda meydana geldiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle bozdu.

21 Eylül’de Kırıkkale 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmasında, dönemin İlçe Jandarma Alay Komutanı Bülent Karaoğlu hakkında tutuklama kararı verildi.

Ancak, kararın üzerinden 10 günden fazla zaman geçmiş olmasına rağmen Karaoğlu hala tutuklanmadı.

“Öğüt ailesinin evden çıkmasına fırsat verilmedi”

Davanın avukatlarından Bitlis Barosu Başkanı Fuat Özgül, “Mahkemenin kararından da ortaya çıkmıştır ki katliamın faili Bülent Karaoğlu’dur. Fakat bugün bu şahıs sanki hiçbir şey yapmamış gibi elini kolunu sallayarak geziyor. Bu devlet için de büyük bir ayıptır” dedi.

Özgül, “1993 yılında bu ailenin mahkemeye başvuracağı, dava açacağı ortam ve koşullar yoktu. Ailenin akrabaları da mahkemeye başvurmaktan korkuyordu. Daha sonra katliamdan kurtulan tek kişi olan Aysel Öğüt, 2003’te gelip bize başvuruda bulundu. Biz de Muş savcılığına giderek dava açtık. Soruşturma ve inceleme tam 10 yıl sürdü. Bir de üstüne mahkemeyi yüzlerce kilometre uzaklıktaki Kırıkkale’ye aldılar” dedi.

Bire bir olayın şahidi olduğunu anlatan Özgül, “Köyü yakanlar kendi elleriyle olayla ilgili evrakları hazırladı. Bu nedenle bugüne kadar tek bir kişi de gözaltına alınmadı. Bülent Karaoğlu o gün orada olmadığını savundu. Ancak askerler ve tanıklar orada olduğuna dair ifade verdi. Daha sonra PKK’lilerle çatışma yaşandığını ve bu şekilde evin yandığını savunuyor. Ancak o gece Vartinis’te PKK’liler ile askerler arasında çatışma falan yok. Önceki gün, yani 2 Ekim günü bir çatışma çıkıyor, bir asker hayatını kaybediyor. O gün Karaoğlu köye gelerek ‘köyü ateşe vereceğim’ diyor. Hatta bu tehdit nedeniyle bazıları köyden kaçıyor” ifadelerini kullandı.

Köyde boş olan başka evlerin de yakıldığını, ancak Nasır Öğüt ve ailesinin evden çıkmasına fırsat verilmediğini anlatan Avukat Fuat Özgül, “Bu şahıs 9 kişiyi öldürmekle yargılanıyor. Umarız bu dava böyle sonuçsuz kalmaz. Kaldı ki üst mahkemenin kararı vardır” diye konuştu.

Olayın acısı unutulamıyor

Üzerinden 28 yıl geçmesine rağmen yeğeninin her an ailesini hatırladığını belirten teyze Besra Öğüt de, “Daha şimdiye kadar rahat bir şekilde bir sofraya oturmamış, boğazından bir lokma rahat geçmemiş.  Biz o varken bu konudan bahsedemiyoruz, üzülmesini istemiyoruz. Tek kaldı işte. Allah hakkını muhafaza etsin. Umarım katil yakalanır, cezasını çeker” dedi.

Ailenin akrabası Remzi Öğüt de, “Bugün hala asker gördü mü korkuyor insanlar. Tabi ailesinden 9 kişi öldürülünce korkar insan. Annem bu yaşta hala o korku ile yaşıyor” diye konuştu.

Vartinis Katliamı davasının bir sonraki duruşması 4 Kasım 2021 tarihinde görülecek. Ancak dava bu şekilde sonuçsuz devam ederse Ekim 2023’te zaman aşımına uğrayacak.

Editör: TE Bilişim