Bekir Güneş’in Haber Analizi

Güneydogu ekspres Diyarbakır - Süleyman Soylu, AK Parti’ye katıldığı 5 Eylül 2012 tarihinden bu yana en çok tartışılan isimlerden biri oldu. Soylu, siyasete 1987’de Doğru Yol Partisi’nin (DYP) Gençlik Kolları’nda başladı. 1999’da ise DYP İstanbul il başkanlığı görevine geldi ve 2002 genel seçimleri öncesi milletvekili adayı oldu. Soylu, bu dönemde DYP Genel Başkanı eski Başbakan ve 90’lı yıllardaki faili meçhul cinayetlerle adı sık sık anılan Mehmeht Ağar ile birlikte Tansu Çiller´in gözdelerinden biriydi.

 

Soylu, AK Parti'ye katılmadan önce AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sert eleştirilerde bulunmuştu.

Süleyman Soylu, Ağustos 2016’da istifa eden Efkan Ala’nın yerine İçişleri Bakanı oldu. Soylu’nun bu göreve getirilmesinde, ‘FETÖ ile mücadelede’ aktif olmasının etkili olduğu iddia edildi.

 Soylu’nun göreve geldiği andan itibaren bölgede çatışmalar şiddetlendi, onlarca kişi çatışmalarda hayatını kaybetti, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş tutuklandı, belediye başkanları görevden alındı, yerlerine kayyımlar atandı. Süleyman Soylu, 15 Mart 2014’te ise, “Allah şahittir ki bütün bedenim kan gölüne dönse de Erdoğan’dan ayrılmayacağım. Ben AK Parti’ye makam için gelmedim, kendi istikbali için gelen namerttir, alçaktır, namussuzdur” ifadelerini kullanmıştı.

“Erdoğan’ın bir neferiyim”

Soylu, 2018’de yaptığı bir konuşmada ise “Recep Tayyip Erdoğan’ın bir neferiyim hangi görevde olursam olayım Erdoğan’ın neferi olarak kalmaya devam edeceğim” demişti.

Berat Albayrak ile omuz atma gerginliği

İstifa kararı Erdoğan tarafından kabul edilmeyen Süleyman Soylu’yla ilgili ilk istifa iddiası, 25 Şubat 2018’de gündeme gelmişti.

Soylu, memleketi Trabzon’da yaptığı konuşmada, “Geri çekilmek de bir erdemdir. Geri adım atmak da bir erdemdir. Recep Tayyip Erdoğan’ın bir neferiyim. Hangi görevde olursam olayım Recep Tayyip Erdoğan’ın neferi olarak hayatıma devam edeceğim. Hakkınızı helal etmenizi diliyorum. En önemli görev Trabzon milletvekilliğidir. En çok özlediğim kızım ve oğlumdur. Allah inşallah çok yakın bir zaman içerisinde onlarla daha çok sık birlik ve beraber olmak nasip eder” açıklaması yapmış ve bu sözleri istifa işareti olarak yorumlanmıştı.

Daha sonra açıklama yapan Erdoğan, “Kabine ile ilgili değişiklik söz konusu değil. Arkadaşımızın istifası söz konusu değil. Türkiye’yi troller idare etmeyecek” diyerek iddiaları yalanlamıştı. Kulislerde, Soylu’nun, halen kabinede Maliye Bakanı olan ve o dönem “omuz atma” polemiği ile gündem olan Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’la yaşanan anlaşmazlık nedeniyle istifa kararı aldığı ancak, Erdoğan tarafından kabul edilmediği iddia edilmişti.

İstifa süreci nasıl gelişti?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun sokağa çıkma yasağı kararının çok tartışılmasının ardından istifa etmesi gündem oldu. Soylu'nun istifası Erdoğan tarafından kabul edilmedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, koronavirüs salgınını önlemek için 10 Nisan gecesi 31 ilde ilan edilen sokağa çıkma yasağıyla ilgili açıklamanın yaklaşık 2 buçuk saat önce yapılması ve marketlerde yaşanan "izdiham" görüntüleri nedeniyle aldığı istifa kararı Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan döndü.

Soylu neden istifa etti, neden geri çevrildi, bununla ilgili kulislerde ve AK Parti çevresine yakın kişiler tarafından farklı yorumlar yapıldı.

İstifası kabul edilmedi

Soylu'nun istifa kararını duyurmasından yaklaşık 2 buçuk saat sonra Cumhurbaşkanlığı'ndan, "Bir makam sahibinin istifasını sunması kendi takdiridir, fakat nihai karar sayın Cumhurbaşkanımıza aittir. İçişleri Bakanımızın istifası kabul edilmemiştir, kendisi görevine devam edecektir" açıklamasıyla istifanın kabul edilmediği duyuruldu.

Süleyman Soylu'nun sürpriz istifa kararı Ankara'da hareketli saatlerin yaşanmasına neden oldu. Süleyman Soylu saat 21.30 civarında Twitter hesabından yaptığı açıklamayla istifa kararını duyurdu. Kararı nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan "af dilediği" istifa açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"Gayretle ve titizlikle yürütülen bir süreçte, tamamen salgının önlenmesine yönelik hafta sonu sokağa çıkma karırının uygulanmasının sorumluluğu, her yönüyle şahsıma aittir. Başlangıçta kısıtlı saatlerde de olsa ortaya çıkan görüntüler, mükemmel yönetilen bu süreçle uyuşmadı. Yaşadığım onca tecrübe, sorumluluk kısmı üzerimizde olan bu olayda, böyle görüntülere yol açmamalıydı. İyi niyetle, hafta sonunda salgını ve bulaşı bir nebze durdurabilmek adına atılan bir adımdı. Hiç bir zaman zarar vermek istemediğim Aziz Milletimiz, hayatımın sonuna kadar da sadık olacağım Sayın Cumhurbaşkanım beni bağışlasın...

"Onurla yürüttüğüm İçişleri Bakanlığı görevimden ayrılıyorum... Tüm dostlara, mesai arkadaşlarıma Allahaısmarladık... Allah milletimizi korusun..."

Soylu'nun istifasına ilişkin Erdoğan'dan açıklama

İstifa açıklamasından kısa süre sonra, Soylu ile görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu istifayı kabul etmediği bilgisi kulislere yansıdı. Daha sonra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan açıklama yapılarak istifanın kabul edilmediği duyuruldu.

Açıklamada, Soylu'nun salgından bu yana geçen 1 ayı aşkın sürede yürüttüğü başarılı çalışmayla, kamu güvenliği konusunda sıkıntı çekilmemesini sağladığı ifade edildi:

"15 Temmuz darbe girişiminin hemen arkasından İçişleri Bakanlığı görevine getirilen sayın Süleyman Soylu, bugüne kadar başarılı çalışmalarıyla milletimizin takdirini kazanmıştır.

"Terör örgütlerinin ülkemizdeki eylem kapasitelerinin önemli ölçüde azaltılmasında Sayın Bakanımızın yürüttüğü kararlı mücadelenin büyük payı vardır. Aynı şekilde deprem gibi doğal afetlerin ardından yapılan çalışmalarda da, İçişleri Bakanımız sürekli sahada olarak güçlü bir koordinasyon gerçekleştirmiştir.

"Koronavirüs salgının sağlık hizmetleri, gıda tedariki ve kamu güvenliği boyutu da bulunduğu bir gerçektir. İçişleri Bakanımız, bir ayı aşkın süredir yürüttüğü başarılı çalışmalarıyla, bu süreçte ülkemizde kamu güvenliği konusunda hiçbir sıkıntı çekilmemesini temin etmiştir.

"Sayın Bakanımız istifa talebini sayın Cumhurbaşkanımıza sunmuş, Cumhurbaşkanımız bu talebi uygun bulmadığını kendisine ifade etmiştir. Bir makam sahibinin istifasını sunması kendi takdiridir, fakat nihai karar sayın Cumhurbaşkanımıza aittir. İçişleri Bakanımızın istifası kabul edilmemiştir, kendisi görevine devam edecektir."

Soylu, Cuma günü 2 saat kala sokağa çıkma yasağı kararını açıklarken özelikle vurgulayarak "Cumhurbaşkanımızın bilgisi dahilinde" demişti. Muhalefetin, 'sokağa çıkma yasağının açıklamasına ilişkin zamanlama hatası yapmak, on binlerce kişinin yaşamını tehlikeye atmakla' suçladığı Soylu, Habertürk Yazarı Muharrem Sarıkaya'ya yaptığı açıklamada, kararını "Yasağı erken saatte açıklasaydık, marketlere akın olsaydı daha mı iyi olurdu?" sözleriyle savundu.

Soylu'nun istifası nasıl yorumlandı!

12 Nisan pazar günü Hürriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Hakan'a ise "Zamanlaması açısından alınan karar, bakanlığımıza ait bir karardır. Bir kez daha söylüyorum: Eleştirileri de aldım kabul ettim. Hakaretleri de kabul ettim" açıklaması yaptı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise Pazar günü, Soylu'nun istifası öncesinde katıldığı televizyon programında, sokağa çıkma yasağı kararının alınma şeklini, "Bilgi verme konusunda Cuma akşamı bir kargaşa oldu, keşke hiç olmasaydı. Panik ve rehavet yoktu baştan beri" sözleriyle eleştirdi.

Yasak kararından sonra CHP, HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisi'nden de Soylu'ya yönelik sert sözler edilmişti. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Soylu'nun ya istifa etmesi, ya da görevden alınması gerektiğini belirtmişti.

Hürriyet Gazetesi Yazarı Abdülkadir Selvi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun istifa kararı öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayarak kararıyla ilgili bilgilendirme yaptığını yazdı.

Selvi'nin aktardığına göre Soylu, karar öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşerek, Cuma gecesi açıklanan sokağa çıkma yasağının neden olduğu kargaşadan ötürü sorumluluğun kendisinde olduğunu ve istifa etmek istediğini söyledi.

Selvi yazısında şu diyaloğu aktardı:

Erdoğan: Gerek yok.

Soylu: Efendim konjonktür onu gerektiriyor. Sizin elinizi rahatlatmak için istifa ediyorum.

Selvi'nin bu yazından da anlaşılıyor ki Soylu'nun istifasından Erdoğan'ın haberi vardı. Ancak buna rağmen Soylu yine istifa etmeyi tercih etti. Öyle anlaşılıyor ki bundan sonra AK Parti içindeki tartışmalar ve kavgalar devam edecek.

Editör: TE Bilişim