Sedat IRMAK

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, ölümünün 3'üncü yılında gerçekleştirilen yürüyüş sonrası vurulduğu yer olan Sur ilçesinde bulunan Dört Ayaklı Minare’nin önünde ve mezarı başında anıldı

Diyarbakır merkez Sur İlçesi Dört Ayaklı Minare önünde Diyarbakır Barosu tarafından düzenlenen anmaya, Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi, bölge barolarının yanı sıra  Gaziantep, İzmir, Ankara ve Türkiye Barolar Birliği (TTB) temsilcileri, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır milletvekilleri Remziye Tosun, Selçuk Mızraklı, Musa Farisoğulları ile çok sayıda avukat katıldı.

Anma ekinliği, Diyarbakır Adliyesi önünden Dörk Ayaklı Minare’ye kadar yapılan yürüyüşle başladı. Yol boyunca polisin yoğun güvenlik önlemleri alması dikkat çekerken, Dört Ayaklı Minare önüne ulaşılmasıyla birlikte ise, Tahir Elçi’nin öldürülmeden önce burada yaptığı basın açıklamasına ait ses kaydı dinletildi.

Dinletilen ses kaydı ve Tahir Elçi'nin 2015 yılında basın açıklaması yaptığı alanda, vurulduğu saat olan 10.53'te bir dakikalık saygı duruşu yapılması sonrası, bir mekâna ölüm kokusu sinmişse, orayla barışmak kadar oraya sırt dönmek de zordur” açıklamasında bulunan Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, Dört Ayaklı Minare’yi işaret ederek, “İşte bizim de, Tahir Elçi’nin dostlarının da burayla barışması kadar, buraya sırt çevirmesi de zordur” dedi.

Her şeyin, Elçi’nin katıldığı bir televizyon programında söylediği sözlerle başladığını söyleyen Aydın, “Hemen arkasından sekiz sütuna manşet ettiler onu, linç kültüründen beslenenler birbiriyle yarıştılar” diye konuştu. Aydın, buna rağmen Elçi'nin tek bir adım dahi geri atmadığını ifade etti.

“Davayı Tahir Elçi’nin inadı ile takip edeceğiz”

Yine Elçi’nin öldürülmesi sonrası dönemin iktidar yetkililerinin, “Bu cinayeti aydınlatacağız” sözlerini sarf ettiklerini hatırlatan Baro Başkanı Aydın, “Bu cinayeti aydınlatacağız dediler, ama 3 yıl oldu. Bir arpa boyu yol gidemediler. 3-5 kovanı bile toplayamadılar. Bazı kamera görüntüleri ortadan kayboldu, bazı kameralar bozuldu, bazı görüntüler de her nedense silindi. Teftiş Kurulu tarafından hazırlanan rapor, bugüne kadar bizlerden ısrarla gizlendi ve gizlenmeye de devam ediliyor. Sözler bir kez daha tutulmadı ve failler hala aramızda dolaşmaya devam ediyor. Tahir Elçi dosyası da, binlerce faili meçhul dosyasının tozlu rafları arasında unutulmak ve unutturulmak istenmektedir. Ama buna izin vermeyeceğiz. Tahir Elçi’nin inadı ile takip edeceğiz, soruşturacağız ve failleri yargı önüne çıkaracağız” dedi

“Tahir ile Hrant yüzükoyun sarıldılar bu topraklara”

Elçi, Hrant Dink’in öldürülmesi sürecinde aynı mekaniğin çalıştırıldığını öne süren Aydın, “Önce fikirlerinden dolayı mahkûmiyet karar verdiler, ardından manşetlere çektiler, hedef gösterdiler, sonra da elbirliği ile öldürdüler. Hrant, doğduğu toprağa doyamayanlardandı. Şöyle diyordu: ‘Biz Ermenilerin bu topraklarda gözümüz var. Var, çünkü kökümüz burada. Ama merak etmeyin bu toprakları alıp gitmek için değil, bu toprakların gidip dibine girmek için.’ Bu dileği kalleşçe bir suikast ile gerçekleşti. Hem Tahir hem de Hrant yüzükoyun sarıldılar bu topraklara” şeklinde konuştu. 

“Tahir Elçi, çatışmaları durdurmak için çalıştı”

Aydın, “Sayın Elçi, bu kaotik ve karanlık dönemin daha da ağır sonuçlar yaratmaması için büyük sorumluluğumuz olduğunun altını çizmiştir. Nitekim insan hakları örgütlerine göre Silvan, Cizre, Nusaybin, Yüksekova, İdil, Şırnak, Sur’da uygulanan yasaklarda 79 çocuk, 71 kadın en az 321 sivil yaşamını yitirmiştir. Yasaklardan bir milyon altı yüz bin kişi doğrudan etkilenmiştir. Tahir Elçi, çatışmaların başladığı zamanlarda hak ihlallerinin yaşandığı Silvan’a, Cizre’ye, Nusaybin’e çatışmaların en yoğun olduğu zamanlarda giderek hem çatışmaları durdurmak hem de yaşananları raporlaştırmak için çalışmıştır” ifadelerini kullandı.

“Faillerini bulma mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz”

Diyarbakır sevdalısı olan Elçi’nin çatışmalar nedeniyle zarar gören kültürel mirasa sahip çıkmak, yıkım ve ihlallere dikkat çekmek amacıyla yaptığı açıklama sırasında öldürüldüğünün söyleyen Aydın, şöyle konuştu: “Hayatını barışa ve insan hakları mücadelesine adayan sevgili Tahir Elçi cinayeti ile ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma dosyasında bu güne kadar hiçbir gelişme yaşanmamış ve halen failler tespit edilmemiştir. Aradan kaç yıl geçerse geçsin faillerini bulma mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz”

Karanfil bırakıp andılar

Anma etkinliği, Aydın'ın konuşması sonrası Elçi’nin öldürüldüğü Dört Ayaklı Minare’nin ayakları ve çıkıntılarına karanfiller bırakılmasıyla sona ererken, avukatlar daha sonra Tahir Elçi’nin mezarının bulunduğu Yeniköy asri mezarlığına giderek kabri başında dua edip andıktan sonra etkinlik son buldu.

HDP’den açıklama

HDP Merkez Yürütme Kurulu, Diyarbakır’da öldürülen eski Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin 3. ölüm yıldönümünde yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, “Türkiye halklarının ve tüm demokrasi güçlerinin vicdanını yaralayan bu cinayet açığa kavuşturulmadığı sürece, toplumsal barış ve adaletin sağlanması için adım atılmıyor demektir. Tahir Elçi için adalet sağlanıncaya değin, bu davanın takipçisi olacak ve görevini yerine getirmekten imtina eden tüm iktidar odaklarını ve yargıyı ifşa etmeye, sorumlu tutmaya devam edeceğiz. Tahir Elçi şahsında barış umudunu ve arayışını yok etmek isteyenleri, onu linç edenleri, edilmesine neden olanları, bu siyasi cinayeti azmettiren ve destekleyenleri asla unutmayacağız. Değerli Tahir Elçi’yi katledilişinin üçüncü yılında bir kez daha saygıyla anıyoruz.” denildi.

Editör: TE Bilişim