Sedat IRMAK

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 59 yıldır şapka üreten Remzi Kağar (69), 40 yıllık dikiş makinesiyle hem teknolojiye direniyor, hem de mesleğini torunlarına öğretiyor. Makinesiyle birbirlerinin dilinden anladıklarını belirten Kağar, "Makinem arızalandığında tamiri kolaydır. Birkaç parçası var, onları değiştirdiğimizde tekrar çalışır hale geliyor. Makine zaman içerisinde yıpranıyor, insan da yıpranıyor" dedi.

Sur ilçesi Saraykapı semtinde Remzi Kağar, 59 yıldır aynı dükkanda 8 köşeli şapka üretiyor. Kağar, yok olmasın diye mesleğini torunlarına öğretiyor. Köşeleri 'Kardeşlik, yiğitlik, mertlik, doğruluk, dürüstlük, misafirperverlik, alçakgönüllülük, cömertlik' anlamına geldiğini belirten Kağar, şapkanın daha çok Diyarbakır, Elazığ, Adıyaman ve Mardin'de kullanıldığını anlattı. Satışların eskisi gibi olmadığını söyleyen Kağar, günlük şapkalar da ürettiğini ifade etti.

Kağar, şapka siparişlerini sosyal medya hesabından alarak, kargoyla gönderiyor.

'Bizden sonra bu iş biter'

Tatil dönemlerinde mesleğini torunlarına da öğrettiğini ifade eden Remziye Kağar, "Torunlarım, tatill döneminde yanıma geliyorlar. Onlara mesleği öğretmeye çalışıyorum. Ama bu mesleğe biraz zor adapte olurlar. Aslında bu mesleğin geleceği yok. Bizden sonra bu iş biter. Kolay kolay yaşatılacak bir meslek değil. Geleceği olmayan bir mesleğe talep olmaz. Çocukluktan beri bu mesleği yapıyorum. 59 yıl oldu. Makine de 40 yıldır benim elimde. O benim dilimden anlıyor, ben de onun dilinden anlıyorum. Tamiri kolaydır. Gidecek bir iki parçası var, onları değiştik mi tekrar faal duruma geliyor. Tabi zaman içinde yıpranıyor. İnsan da yıpranıyor, demir de yıpranıyor" dedi.

'Gücüm yettiği kadar çalışacağım'

Şapka satışlarının eskisi gibi olmadığını vurgulayan Kağar, "Ben emekli biriyim, mesleğimi yaşatmaya çalışıyorum. Hayatım boyunca, gücüm yettiği kadar çalışacağım. Zamanında şapkacılık çok geniş yelpazeye hitap eden bir meslekti. Biz resmi şapka yapardık. Bütün devlet daireleri eskiden resmi şapka giyerdi, herkes şapka giyerdi. Askeri, polisi, gardiyanı, birçok meslek grubuna biz şapka verirdik. Maalesef onlar bitti. Sadece bu şapkalar üzerine çalışıyorum. Tabi bunlar da yeterli değil.  Bugün sanayi girmiştir şapkacılığa. Artık büyük atölyelerde genel şapkalar yapılıyor, ama onlarda el emeği yok, bizde var" diye konuştu.

'Dedemin mesleğiyle gurur duyuyorum'

Dedesinin yanına tatil dönemlerinde geldiğini söyleyen lise 2'nci sınıf öğrencisi İrem Su Baz (16) ise, "Devam ettirecek kimsenin pek olduğunu göremiyorum. Dedemin mesleğiyle gurur duyuyorum her zaman. Yaptığı şapkalarla Diyarbakır'a katkı sağlıyor. Mesleği yöremizi taşıyor diyebilirim. Benim hedefim de başka yönde. İnşallah dedemin mesleğinin kaybolmayacağını umut ediyorum, ama ileride de pek süreceğini düşünmüyorum" dedi.

Editör: TE Bilişim