Dokunulmazlıklarının kaldırılması için hazırlanan fezlekelerin TBMM’ye gelmesi, görüşülüp oylanması ile ortaya çıkacak sonuçlar Türk siyasetini etkileyeceği kesin. Mecliste grubu bulunan HDP bundan belirleyici oranda etkilenecek ama olumsuz anlamda.

Bütün bunlar olurken kamuoyunda çok da merak edilen sorular sorulmaya başlandı bile. HDP kapatılırsa yerine yeni bir parti kurulacak mı? İkinci bir soru ise HDP kapatılırsa olası bir seçimde oyları nereye gidecek? Başka sorular da var ama en kritik sorular bunlar zira bu soruların yanıtları Türkiye’de önümüzdeki yıllarda yapılacak olan seçimleri etkileyeceği hatta birçok siyasetçinin kaderini, geleceğini belirleyeceği bir vakıa.

Bu soruların yanıtlarını kendi penceremizde vermeye çalışalım.

Öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki, Millet İttifakını oluşturan partiler HDP’nin kapatılmasından yana değil, gerekçeleri tıpkı Milli Görüş geleneğini temsil eden partilerin kapatılması ile bu geleneği temsil eden yeni partilerin kurulması gibi, olası kapatılması durumunda yerine yenisinin kurulacağı kesin, argümanına dayanmaktadırlar; hatta şu anda DBP yani Demokratik Bölgeler Partisi bile var.

Bize göre ne Milli Görüşü temsil eden partilerin kapatılmasıyla yerine yenisi kurulmuştur ne de HDP öncellerinin kapatılmasıyla yerine yenisi kurulmuştur. Tabiri caizse kaporta değişmiş, motor olduğu gibi korunmuştur.

Örneğin Milli Nizam Partisi kapatılınca yerine Milli Selamet Partisi kuruldu. Peki MSP de Milli Görüşü temsil etmedi mi? Aynı durum HDP’nin temsil ettiği gelenek için de geçerlidir. Örneğin HADEP kapatılınca yedeği gibi duran DEHAP ile aynı gelenek devam etmedi mi? Pekala soralım: DEHAP da tıpkı HADEP ile benzer suçlama ve eleştirilerle karşı karşıya kalmadı mı? Bugün HDP de benzer suçlama ve eleştirilerle karşı karşıya. Demek ki yerine kurulan bir parti yeni değildir. Çizgisi ne ise onu günün koşullarına göre sürdürmeye devam etmektedir.

Bir siyasi partinin yeni olabilmesi için tek koşul suçlandığı ve eleştirildiği çizgiden uzaklaşmasıdır. Bakıldığına göre geleneklerini bazı rötüşlerin dışında bu partiler temsil ediyorlar. HDP’ye kadar bu çizgide politika yapanlar istendiği biçimde “terörle, PKK ile aralarına mesafe koyma” noktasına asla gelmediler. Yani bir HDP’litıpkı öncelleri gibi “PKK’ye terör örgütü” söyleminde bulunamaz. Eski eş başkan Figen Yüksekdağ “Biz sırtımızı YPJ’ye dayıyoruz” dedikten sonra bu çizgide siyaset yapan aktörlerden “terör deme”yi kim bekleyebilir? Bu nedenle bu çizgide kurulacak olan bir parti ancak tırnak içinde “yeni” olur.

Fezlekelerin hazırlanmaya başladığı ve görüşülmeye başlandığı bu dönemde kapatılması durumunda “HDP’nin oylarının ne olacağı” ise sıkça sorulan başka sorudur.

Bu soruyu karınca kararınca cevaplamaya çalışalım. Doğu ve güneydoğuda HDP’nin oylarının AK Parti’ye hali hazırda zor gider. Ekonomik sıkıntılar başta olmak üzere çiftçiyi direk etkileyen elektrik sorunu vb.. nedenlerle öte yandan HDP’ye uygulanan siyasi tazyik de göz önüne getirilirse bu konuda iktidar partisinin dezavantajı büyüktür. Bir miktar oy İyi Parti’ye gidebilir, geri kalanı da CHP alır gibi gözükmektedir. Batıda, büyükşehirlerde ise son yerel seçimde olduğu gibi oylar CHP’ye gidecek gözüyle bakılmaktadır. Fakat…

Evetbu “fakat” önemli bizce. Bu “fakat”ı dillendiren bir kesim HDP’li seçmen. İşlerin bu noktaya gelmesinde başta CHP olmak üzere İyi Parti de dahil, Millet İttifakını oluşturan bileşenlerin sorumluluğu vardır. Diyorlar ki “son seçimde HDP ve dolayısıyla Kürtlerin sayesinde büyükşehirleri kazandılar ama Millet İttifakında HDP’yi hep gizlediler hatta inkar ettiler. Eğer dobra dobra ‘evet ittifakta HDP de yer almaktadır’ denseydi iktidar karşıtı Demokratik Blok daha da meşrulaşacaktı. Ama bu konuda örtme yolunu seçtiler”

Evet bu durum HDP tabanını önemli oranda menfi etkilemiş durumda. HDP’den hep dışarıdan destek istenmektedir. Bu konuda seçmenin yanı sıra bazı HDP’li kurmaylar da rahatsız. Bu nedenle Millet İttifakından “şeffaf olma” istendi. Mesela ortak anayasa çalışmasında HDP faktörünü yine gizlemeyi tercih ettiler. Hem kapatılmaması için ona “siyasi parti” diyeceksin hem de “onunla hiçbir zaman birlikte çalışmamız olmamıştır” diyeceksin, Öte yandan “HDP Eş Başkanı Pervin Buldan ile aynı tweette yer aldığım için beni üzmüştür” diyeceksiniz siyaset dilinde en basit ifadeyle buna tutarsızlık, iki yüzlülük denir.

Ancak merak edilen en önemli konu ise şudur bizce: Olası bir seçimde bu tutarsızlığa rağmen HDP’li Kürt seçmenler Millet İttifakından yana bir eğilim gösterecek mi?

Ayrıca başka önemli bir nokta HDP kapatılırsa, “mağdur” olacağı için oyları ikiye katlanır iddiası da ortada. Bu iddia bizce temelsizdir. Hep söyleniyor ya “HDP 6 milyon oy aldı”, peki kapatılırsa 12 milyon oy mu alacak? Öyle mi, demek ki bundan dolayı HDP kapatılmak istiyor, onun için fazla tepkileri yok bu konuda. İyi o zaman kapatılsın ve 12 milyon oy alsın sonraki seçimde. Bu iddiaya kargalar güler.

En önemlisi bize göre, siyasi partilerin yastık gibi sırtlarının altında seçim sandığı olmalıdır. HDP’ye oy veren her kim olursa olsun, sandığı esas aldıkları bilinmektedir fakat her şey oy sayımından sonraki süreçte farklılaşıyor. Olmamalı ama…

Saygıyla…