Nerede okudum tam hatırlamıyorum. Aslında belki de öyle bir durumu hatırlamayı ret ediyor. Yoksulluk ve yoksunluk hallerimizi tokat gibi yüzüme çarpan haberler, ben haberciyi irrite ediyorsa sizi ne yapıyor bilmiyorum.

Yine bir kampanya düşüyor önüme, yerli marketten esnaftan alışveriş çağrısı yapan yanında yirmi gün makarna yiyoruz haberi de eşantiyonu.

Talep yerinde yerel üretici yerel esnaf desteklenmeli ama neyle.

Şırnak halkında ya da ülkenin genelinde alım gücü kalmış mıdır? Hele bir sorun önce. Ayrıca Şırnak’ta esnaf kaldı mı?  Şırnak’ta kalan esnafın yarısı dayanıklı tüketim malzemesi (beyaz eşya, elektrik malzemesi, mobilyacı) büyük bir kısmı telefoncu, lokanta, kafe, diğer bir kesim kuyumcu ve giyim, kalan bir kısmı kömür, nakliye, kargo.

Ayın yirmi günü makarna yiyebiliyoruz diyor halk. Siz o ismi üç harften ibaret marketlere keyfinden gittiğini mi sanıyorsunuz halkın. Ucuz hele makarna sudan ucuz. Katkılı sağlıksız ne olduğuna bakmıyor artık, halkımız mesele akşam sofra bezinin etrafına sıralanmış çoluk çocuğu doyurmaktan ibaret yoksa sağlıklı beslenmek falan hak getire, doymak mesele.

İş yok, üretim yok, kentti hele siz destekleyin önce şehre iş getirin, sermaye getirin, alıp alıp gitmeyin rahat batı illerine o zaman sayılı yerel esnafa ait markette sıraya girmeyi elbet bilir halkımız.

Yoksa ayın yirmi günü makarnasına talim eder üç harfli marketlerin.

Değinmeden geçemeyeceğim önemli bir konu da siyasilerimiz 2021 yılı merkezi bütçe üzerinde Şırnak adına konuşurken öyle bir tablo çizdiler ki Şırnak’ın bütün sorunları çözülmüş müş...

Evet yıkılanların, yakılanların yerine elbette yapılacaktı evler, işyerleri. Diğer kurumlar için de binalar yapıldı ama hizmet veriyor mu? Yollardan söz ediliyor vs vs... onlar ne zaman ihale edildi başlandı elbette devlete esas olan hizmette devamlılıktır. Eşeğini kaybettirip buldurmak bir marifet değil diye biliyorum.