Sevgili okurlar, pandemi nedeniyle daha önce varolan ve tavan yapan ve de halen aynı hızla daha da kötüye giden ekonomik krizi sizlerle defalarca paylaştım. Daha geçen haftalarda bu nedenle meydana gelen intiharları, yaşamına son veren insanları anlattım. Maalesef yine ve yeni bir intihar veya facia, “İstanbul’da, 25’li yaşlarda Batmanlı anne ve baba, ekonomik krizden ve yoksulluktan kaynaklı olarak çocuklarını yakınları olan komşularına bıraktıktan sonra intihar etti.”

Şimdi hepimiz ikiyüzlülük edeceğiz, uzun uzun yoksulluk yazıları yazıp halkımıza ağıtlar döşeyeceğiz. Kürtlüğümüze, yıkılan binalara, kültürümüze herşeye değineceğiz olanca ikiyüzlülüğümüzle.

En sıkı hak savunucusu, en çok halkını, komşusunu seven, en demokrat hepimiz; ey ahali hepimiz gömdük bu gençleri, halkımızı, kentlerimizi.

Geçin klavyenin başına ağıtlar döşeyin hadi. O bebeğe anasızlığı, babasızlığı, yaşamına son veren bu iki canın çaresizliğini anlatın tüm ikiyüzlülüğünüzle.

Ben utandım kendi adıma emanet bıraktıkları çocuklarından, gençliklerinden sizde utanın hepimiz utanalım. Hadi yetkilisi yetkisizinin birşey yapacağını beklemek hayalperestlik… Çünkü süreç baştan yönetilemedi be ipin ucu kaçtı.

Oysa bu kadar zor olmamalı karşı dairenin, yan komşunun kapısını çalmak, uzun zamandır sesini duymadığınız arkadaşınıza alo demek. Komşuya bir tabak yemek göndermek… Ama görmezden gelmek, görüp bilmemek çoğumuzun alışkanlığı oldu yada işimize öyle geldi. Ne çok unuttuk bize dair değerleri ve pandemide üzerine benzin oldu yalnızlık, çaresizlik, yoksulluk kadar kıskacına aldı canları. Hepimize yazıklar olsun! Hiçbirimize ulaşamadılar demek ki.

Sonuç; ölüm, acı ve bize kocaman utanç.