İnternet nakli, bayram tatili derken sizlerden 15 gün ayrı kaldım.

Şükür görüştürene diyelim.

Bugün son günlerde internette dolaşırken okuduğum kısa bir öyküyle yazıma başlamak istedim.

İsteyen istediği bir tarafından tutabilir.

Öykü şöyle;

Horoz her sabah adeti üzere ötüyormuş.

Bundan rahatsız olan sahibi bir gün horoza demiş ki; "Her gün ötmenden rahatsız oluyorum, bir daha ötersen keserim seni.

Horoz üzülmüş fakat canından olmamak için ötmeyi bırakmış ve şöyle düşünmüş ” bir ben ötmesem n’olcak, bir sürü horoz kardeşim var"

Bir süre sonra sahibi yine gelmiş ve demiş ki;

"Eğer tavuk gibi gıdaklamazsan seni keserim."

Horoz üzülmüş hem de çok, fakat başka çaresi olmadığını düşündüğü için gıdaklamaya başlamış. Yani canını kurtarmış!

Aradan biraz zaman daha geçmiş ve bu kez sahibi demiş ki; "Hiç bir işe yaramıyorsun, eğer tavuk gibi yumurtlamazsan seni keserim"

Horoz hüngür hüngür ağlamaya başlamış ve demiş ki "KEŞKE ÖTERKEN ÖLSEYDİM"

                                         &

Yazarın notu;

Problemlere yaklaşımda korku,

Karar verirken korku,

Doğru bir konuda adım atarken korku...

Korku tavizdir...

Cesaret, özünü korumaktır,    

Cesaret, kendin kalmaktır.

                                         &

Dilerim bir gün değişiriz

Bayram öncesi ve bayram sonrasında ola gelen olayları görünce, Hiç mi değişmeyecek bu insanlar, diyesim geliyor.

Değişirler umarım.

Temelinde şiddete karşı olduğumuz içindir ya…;

Bu arada Polis şiddetine DUR demeyi unutmayalım ve kınayalım.

Sahi; televizyon ekranlarında: “Listem hazır, darbeye kalkan olursa bizim aile 50 kişiyi götürür” diyen bayana savcılar hakimler umarım dokunmamışlardır!

Hani ben 15 gün kadardır dünyadan bi haberim de o nedenle sordum.

                                         &

Bunu da yeni öğrendim; 2020 yılı itibariyle 590’ı ağır hasta olmak üzere toplam 1564 hasta mahpus varmış cezaevlerinde.

Hal böyleyse vay halimize…

                                          &

Kültürlere saygı

Bir de şunu sormadan edemeyeceğim.

Sene 2020 ve dünyanın bir köşesi ABD'de uzaya araç gönderilirken, Siirt'te Kayyımla yönetilen Siirt Belediyesi, Celadet Alî Bedirxan Kütüphanesi yıkılıyor. Gerekçe nedir bilen var mı?

Sanıyorum bu sevimsiz eyleme en doğru tespiti yerine kayyım atanan Siirt Belediye Eşbaşkanı Berivan Helen Işık "Hafızalarda her seferinde daha derin yaralar açıyorsunuz" diyerek yapmıştır.

Velhasıl insanımız gariptir. Camı siler ayna gibi oldu der, aynayı siler cam gibi oldu der…

                                       &

Kirveme öğütler;

Kirvem, hepiniz kral olmayın, bu dünyaya adam da lazım.

                                &

İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.

Dostça kalın.

2021 yılı DİYARBEKİR YILI olsun         

Geleceğimizi çalmayın.

Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.

Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.

Sur içi DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ haline getirilsin.

Şehrin eski adlarından biri, SUR İÇİNE VERİLSİN.

Eski stadyumun yeri ŞEHRİN, ÖZGÜRLÜK MEYDANI olsun.

Daha da önemlisi,

Sur içinde, yakılıp yıkılan bölgelerde evler, aslına uygun ve Diyarbekir evlerine yakışır bir biçimde yapılsın.

Ve sevgili meslektaşlarım, dernek yöneticileri, STK Yöneticileri; Zerzevan Kalesi, Çayönü, Mitras Tapınağı, Kortik Tepe, Hilar Mağaralarını ve Bırkleyn Mağaralarını koruyalım, gün yüzüne çıkaranları sahiplenelim.

                                     65+ YAŞ:

“ARTIK YETER

NEFES ALMAK İSTİYORUZ”