Değerli okurlar önceki haftaki  Sovyet döneminde Kürtler yazı dizimin devamı olan İran Kürtleri, Mahabad ve Mustafa Barzani ile ilişkilerin tarihsel arka planına değineceğiz.

İngiliz ve Sovyet subaylar Tahran'daki Birleşik Krallık-Sovyetler Birliği ortak askerî geçit törenine hazırlanırken birlikleri teftiş ediyorlar (Eylül 1941).

Kürt-Sovyet ilişkilerinin diplomatik alana yansıması II. Dünya Savaşı sonrası Mahabad Cumhuriyeti'nin kurulması ve ardından Mustafa Barzani'nin Sovyetler Birliği'ne iltica etmesiyle mümkün oldu.[87] Kızıl Ordu'nun Ağustos 1941'de Kuzey İran'a girişi, Mahabad'ın kuruluşuna olan desteği ve Soğuk Savaş çatışmaları Sovyet-Kürt ilişkilerinin arka planını oluşturur.

II. Dünya Savaşı'nın devam ettiği 1941'de Sovyetler Birliği ve müttefiki Birleşik Krallık, İran cephesini güvence altına almaya çalıştı. Mihver Devletleri'ne sempati duyan İranlı lider Rıza Pehlevi Müttefikler tarafından devrildi ve oğlu Muhammed Rıza Pehlevi tahta geçti. İran savaş süresince Birleşik Krallık ordusu ve Kızıl Ordu denetimi altında kaldı, bu bölgeden gelebilecek tehditleri önleme gerekçesiyle Sovyetler Birliği ülkenin kuzey yarısını ve Birleşik Krallık ise güney yarısına askerî birliklerini göndererek bölgede hakimiyet kurdular.[not 9] Sovyet hükümeti bu anlaşmada tehdidin ortadan kalkmasından sonra İran'dan çekilmeyi de taahhüt etmiştir. Savaş sırasında Kürtler siyasi örgütlenmeler kurdular. İran Kürdistanı'nda Kürdistan Diriliş Topluluğu kuruldu ve sonradan İran Kürdistanı Demokrat Partisi halini aldı.[90] Aralık 1941'de İran'dan ilk kez bir Kürt delegasyonu Bakü'ye davet edildi ve İran Kürtlerinin temsilcileri Azerbaycan Komünist Partisi genel sekreteri Mir Cafer Bağırov ile görüşmeler gerçekleştirdi.

Bu ilk ziyaret İran Kürtlerinin bir örgütlenmesinin olmayışı ve politik bir hedefin bulunmayışı nedeniyle delegasyon üyelerinden Abdurrahman Kassemlu tarafından bir "tanışma" ziyareti olarak tanımlamıştır.[91] Görüşmelerde Sovyetlerin İran'daki Kürt siyasi hareketine olumlu baktığını ve İran Kürdistanı'nda ulusal bir Kürt hükûmeti oluşturulmasına destek vereceklerini belirtti.[92] İran Kürdistanı Demokrat Partisi kurulduktan ve Kadı Muhammed partinin genel sekreteri seçildikten sonra 1945'te Bakü'de yapılan ikinci görüşmede Bağırov İran Kürtlerinin özerklik için yürüttüğü mücadeleyi desteklediklerini açıklamıştır.

Irak'tan İran'a geçen Kürt lider Mustafa Barzani 1 Ocak 1945'te Stalin'e Kürtlerin yaşadığı sorunlarla ilgili bir mektup yolladı. "Irak'taki Kürtlerin Devrim ve Özgürlük Komutanı ve Dostunuz" adıyla imzaladığı mektupta Barzani, insanlığın kurtuluşu, eşitlik ve özgürlük için verdiği mücadele sebebiyle Kızıl Ordu'ya övgüyle başladığı mektubunda Kürtlerin durumuna değinerek Sovyetler Birliği'nin desteği altında özgür bir cumhuriyet olarak yaşamaya ve siyasi, ticari, kültürel ve askerî ilişkiler geliştirmeye hazır olduklarını duyurdu. Mektuba resmî bir yanıt gönderilmedi, ancak sonraki dönemde Kürtlerle ilgili kararlar yerel idareciler bazında görüşüldü.[93] Barzani'nin ismi Sovyet belgelerinde ilk kez Ocak 1946'da 1943 Barzani ayaklanmasıyla ilgili olarak yapılan bir görüşmenin tutanağında geçmiştir. Bu tutanakta Barzani Aşireti lideri Ahmed Barzani'nin kardeşi ve aşiretin ikinci önemli ismi olarak belirtilmiştir. Tutanakta Mustafa Barzani için "abisinden ve diğer Barzani şeyhlerinden farklı olarak eğitimli, kültürlü, milliyetçi ve ilericidir." ifadeleri vardır. Ayrıca Barzani'nin Kürtlere özerklik sözünden geri adım atan Birleşik Krallık'a tepkili olduğu, bunun üzerine Birleşik Krallık'ın Barzani'nin Bolşevizm yanlısı olduğuna dair söylentiler yayarak ayaklanmanın bastırılması için çalıştığını ve ayaklanmanın yenilgisi sonrası İran'a geçtiği yazılıdır. İran'a geçtiğinde Mahabad Cumhuriyeti'ni destekleyen Barzani İran birliklerine karşı direniş saflarına katıldı ve yeni cumhuriyetin silahlı güçlerinin başkomutanı oldu.

Dip not: Bir sonraki yazım Ekim Devrimi'nde Kürtler