Dünyada her yıl 12.7 milyon yeni kanser hastası ve 7.6 milyon kanser nedeni ile ölüm tespit edilmektedir. Kanserli hastalarda yetersiz beslenme insidansı ortalama yüzde 40-80 olup ayrıca kansere bağlı ölümlerin de yüzde 20 kadarından sorumludur. Bu nedenle beslenme kanser tedavisinin önemli bir parçasıdır. Kanser tedavisi esnasında dengeli ve yeterli beslenme ile;

 • Enfeksiyon riskinde azalma

 • Çabuk iyileşme

 • Tedaviye bağlı yan etkileri daha iyi tolere etme

 • Enerji ve gücü devam ettirme

 • Vücudun besin deposu ve ağırlığını koruma

 • Kendini daha iyi hissetme sağlanır.

 Son yapılan derleme ve gözlemsel çalışmalarda diyet ve besin seçiminin kanser ilerlemesinde, hastalığın tekrarlama riskinde, genel sağ kalımda etkili olabileceği gösterilmiştir. Ayrıca veriler; kanserli hastaların yüzde 60-75’inin en azından bir kez ek hastalığa yakalandığı normal nüfusa göre kanser dışı nedenlerden ölme ihtimalinin anlamlı derecede yüksek olduğunu göstermiştir. Bundan dolayı beslenme yönetimi; fonksiyonel bozukluklar, ek hastalıkların engellenmesi ve yönetilmesinde önemli bir faktördür.

Kanserli hastalarda yaşam kalitesini iyileştirmek, en az yaşam süresini uzatmak kadar önemlidir. Dolayısı ile kanserli hastada beslenme daha da önemli hale gelmektedir. Genellikle diyetteki besinlerin miktarından çok, diyetteki besinlerin seçimi ve oranı önemlidir. Kanser hastalar diğer kronik hastalıklar açısından yüksek risk altında oldukları için diyetteki yağ, protein, karbonhidrat tip ve miktarlar önemlidir. 

Erişkinler için diyet bileşenleri, yüzde 20-35 yağ; yüzde 45-65 karbonhidrat; yüzde 10-35 protein olarak önerilmektedir. Ayrıca yapılan gözlemsel çalışmalarda diyet ve besin seçiminin; kanserin ilerlemesinde, tekrarlama riskinde ve sağ kalımda etkili olabileceği gösterilmiştir. Örneğin, meme kanser tanısı konduktan sonra yüksek miktarda sebze, meyve, tam tahıl, balık, kanatlı hayvan içeren diyetler ile beslenen kadınlarda; işlenmiş tahıl, kırmızı et, tatlı, yüksek yağlı günlük ürünler, patates kızartması içeren diyetlerle beslenen kadınlara göre ölüm oranının daha az olduğu gösterilmiştir. Her gün en az 5 kez sebze ve meyve tüketen ve her hafta en az altı gün 30 dakika yürüyüş veya buna eşdeğer  fiziksel aktivite yapan meme kanserli kadınlarda daha yüksek sağ kalım oranları gözlenmiştir. Diyet ve egzersizi birlikte yapmayanlarda ise sağ kalımda bir iyileşme gözlenmemiştir. Bu konudaki çalışmaların büyük çoğunluğu kolorektal, prostat ve meme kanserli hastalar üzerinde yürütülmektedir ve özel besinler, bioaktif gıda bileşenleri, spesifik gıdalar üzerinde yapılmaktadır.

Büyümek, organların tamiri ve sağlıklı bir bağışıklılık sistemi gibi birçok süreçte proteinlere ihtiyacımız vardır. Bu yüzden kanserli hastalarda diyette yeterli protein alımı önemlidir. Kanserli hastalarda cerrahi, kemoterapi veya radyoterapi sonrası enfeksiyonla savaşmak, çabuk iyileşmek için normalden fazla protein almak gerekir.

Diyette protein kaynağı olarak balık, derisiz beyaz et, yağsız veya yağlı günlük ürünler, fındık, baklagiller gibi doymuş yağ içeren besinleri tüketmek en iyi seçimdir. Diyette fazla miktarda kırmızı et ve sakatat tüketmenin erken evre meme kanseri riskini artırdığını gösteren çalışmalar vardır. Ayrıca fazla miktarda kırmızı et ve işlenmiş et tüketimi ile kolorektal, prostat, mide kanseri arasında güçlü bir bağlantı olduğu gösterilmiştir.