Bir şeyi savunmak ama neyi savunduğunu bilmemek... Aslında günümüzde yaşanan birçok şiddet olaylarına tanık oluyoruz maalesef!

Kadına şiddet, erkeğe şiddet, hayvanlara şiddet ve doğaya olan şiddet olaylarını gazete sayfalarında veya tv ekranlarında görebiliyoruz. Yaşantımızda bu barbarca tavırlara karşı ne kadar hümanist olabiliyoruz, ne kadar empati kurabiliyoruz “canlı ve cansızlarla”…

Kadına şiddete ‘hayır’ diyenlerin ardından yaptığı açıklama; şiddet sadece fiziksel değildir, psikolojik şiddet de vardır ve şiddetin en ağırı, en yaralayıcısı, en tamir edilemez hasar bırakanıdır.

ÇOK DOĞRU!

Peki, şiddet sadece fiziksel değil ise psikolojik şiddet de varsa ve en ağırıysa bir insanı boşandığı takdirde çocuğunu göstermemekle tehdit etmenin adı nedir? Peki, bir insana “ya annen ya ben” diyerek tercih yapmaya zorlayarak pinpon topu psikolojisini yaşatmak? Karşı cinsinde bir sabrı olduğu gerçeğini hiçe sayıp etki-tepki sonucu ortaya çıkan tepki karşısında “işte senin gerçek yüzün ortaya çıktı” diye beyin yemek? 7/24 “nerdesin” soruları yağdırmak, telefon kurcalamak? Ajitasyon, mağdur edebiyatları, kıyaslamalar, sen erkeksin yapacaksın tabii baskıları...

Samimiyetsiz, çıkarcı yanlı söylemleri bir bırakalım artık. Çünkü bu işin kadını, erkeği yok! Kadına şiddete hayır derken cinsiyetçi ayrımın körüklendiğinin farkında değil mi kimse? Seni bilmem, ben “Kadına Şiddete Hayır” demiyorum,

“İNSANA, CANLIYA ŞİDDETE HAYIR!” diyorum...

Erkekliği batacasılar başlamış yine erkeklik erkeklik diye gürültü yapmaya, yahu sizin erkeklik kadınlık dediğiniz her şey sonradan öğrenilen şeyler. Elde sadece insan var. Biyolojik cinsiyetleri de geçin onlar zaten zıtlık üzerinden değil bütünsellik teklik üzerinden tanımlanan kavramlar.

İnsan aklıyla, algılayışıyla, bilinciyle ortak her anlamda ortak, iktidar oyunlarıyla dayatılan roller ve bununla paralel erkeklik tanımlamalarınız fena halde anlamsız ve boş, ama değişim de kaçınılmaz ki, süreç de yıllardır başladı ve hızlı devam ediyor.

Kürdistan Erkekler Birliği Sekreteri Burhan Ali, “Erkeklerin ismi şiddet ve istismarlarla anılıyor fakat Kürdistan’da erkeklerin durumu hiçte iç açıcı değil. Bu yılın başlangıcından itibaren şu ana kadar 517 erkek eşlerinden şiddet görmüş, 45 erkek ise aile içi meseleler yüzünden intihar etti" dedi.

Şiddet genel olarak iyi bir şey değildir, adres ya da cinsiyet belirtmeye gerek olmadan karşı çıkılması gerekir.

Hiç kimse için çok fazla uğraşma.

Kim birinin kendisi için uğraştığını görse onu elinin altında zannediyor. Unutma elinin altında görenler hiçbir zaman değer göstermezler.

Senin için ne kadar çabalıyorsa sende o kadar çabala.

Her şeyin fazlası zarar bu hayatta. Yani kimden ne beklediğine dikkat et.

Sevmeyi bilmeyenden sevilmeyi, iç huzuru olmayandan sana huzur vermesini, kalbinden kötülük barındırandan senin yaptığın iyiliklerin değerini bilmesini bekleme, çünkü başımıza ne geliyorsa yanlış insanlardan doğru şeyler beklediğimiz için geliyor.

Olumsuz ne yaşıyorsak kalitesiz insanlar yüzünden… Kalite insanın ruhundadır, mayasındadır; Hayat koşullarında değil…

Kalın sağlıcakla.