Günaydın Türkiye.

Günaydın sevgili Okurlarım.

Bir gün yazlıkta, boş oturacağıma boş iş yapayım diyerek televizyonda gezinmeye başladım.

Ayşe kocaya kaçmış, Ali kızı babasından habersiz dağa kaçırmış. Üç ay sonra her ne yapmışlarsa bilinmez getirip babasının evine bırakmış. Yok altınlarımı aldı beni orta yerde bıraktı… Tam dolaşmaktan vaz geçecekken ERTV adında bir kanala rastladım.

Hülya Kaya ile Güne Bakış programı yayındaydı. Büyüledi beni. İzledikçe;

Televizyonculuk, yorumculuk, sunuculuk adına gurur duydum. O ne yürekli söyleyiş, o ne sorunları başarılı ve yürekli bir tarzda dile getirme…

Bir ara reklamlara girildi. Kente hizmet, belediyelerin kente dolu dolu katkıları; sanayicilerin ticaret borsasının, ticaret ve sanayi odasının kente yaptıkları anlatılıyordu. Güya reklamlardı. Hayır sanki hizmet anlatın, sunum programıydı.

Kıskandım, vallahi çok kıskandım.

Neden bizimkiler böyle değil diye…

İzleyin programcılık, yorumculuk, sunuculuk, gazetecilik nasıl yapılır öğrenin.

Koca yürekli olmak, kentini, savunmak nasıl olur görün.

Diyarbekir'de yayın yapan TV'LER, gazeteler izleyin ders alın.

Bir görün Malatya'ya hizmet ne demektir, Malatya severlik nasılsın oluyormuş bir görün.

ERTV Malatya Güne BAKIŞ ı bir izleyin hatta yalnızca reklamları bir izleyin kent severlik nedir göreceksiniz. Bir görün ne belediye başkanları ne ticaret borsası başkanları ne ticaret ve sanayi odaları başkanları ne sanayici ve yatırımcılar var.

Hülya Kaya yalnız yerele mi dokunuyor. Hayır.

Ülke sorunlarını da büyük bir yüreklilikle korkmadan, çekinmeden, kim ne der demeden açık ve net bir dille gündeme getiriyor.

Tebrikler Hülya Kaya kızıma. Nefesin tükenmesin.

Reklamlarını izleyin.

Görün ne babayiğit sanayiciler var.

Ne babayiğit belediye başkanları.

Ne çalışkan Ticaret ve sanayi odaları, ticaret borsaları var.

İzleyin.

İzleyin ki sizler de bu işler nasıl yapılıyor öğrenin. Diyarbekirim için öyle çabalayın.

Haydi rast gele;

Koltuğu kapıp yan gelip yatanlar.

Kendi çarklarının dönmesini yeterli bulanlar.

Diyarbekirimin sırtından nemalananlar.

Kalemini yalnızca kendi cepleri için kullananlar…

Bugünlük bu kadar.

&

Bir bakalım kimler ne demiş

Halkı diğerlerine karşı öfkelendirirsek, karınlarının açlığını unuturlar. Charlie Chaplin

Hadi yalandır deyin…

HDP Diyarbekir milletvekili Garo Paylan Diyarbekirin göbekli tepesi olarak nitelenen Eğil’deki antik kente, Diyarbakır AKP İl başkan yardımcısı Fatma Biçer’in ev yaptığını iddia etti.

Doğruysa çok ayıp. Kınıyorum.

Bu ülkede hiç kimse kazık kendisine girmedikçe, başkalarının yediği kazıkla ilgilenmez. Aziz Nesin

Bence alkışlanacak bir söz…

Diyarbakır içli köftesi görüntüsü, hafifliği ve lezzeti ile meşhurdur. Artık her yörede yapılıyor ama bizim içli köftemizin yeri bir başkadır... Perran Toksöz

Diyarbekir’e hizmet yollarından biri…

&

YAŞAMAN LAZIM;

MASKE TAK,

MESAFEYE ÖZEN GÖSTER,

KENDİNİ ve ÇEVRENİ TEMİZ TUT.

Hurafelere kulak asma.

MASKE TAKMA ALIŞKANLIĞINA

DEVAM ET.

Çünkü

Geçmiş bir şey yok.

&

Türkiye Ne Zaman düzelir?

Kanımca;

"ÜLKEYİ DÜZE ÇIKARACAK TEK FORMÜL; ÜLKEYİ SOYANLARIN MALVARLIKLARINI KAMULAŞTIRMAKTAN GEÇER"...

&

Kirveme öğütler

Bak kirvem;

“Kaval dinleyen koyunların, meranın satıldığından haberi olmaz.” Sümer atasözü

Haberin ola…

&

Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;

Geleceğimizi çalmayın.

Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.

Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.

Sur içi DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ haline getirilsin.

Şehrin eski adlarından biri, SUR İÇİNE VERİLSİN.

Eski stadyumun yeri ŞEHRİN, ÖZGÜRLÜK MEYDANI olsun.

Daha da önemlisi,

Sur içinde, yakılıp yıkılan bölgelerde evler, aslına uygun ve Diyarbekir evlerinin aynısı/tıpkısı bir biçimde yapılsın.

Ve sevgili meslektaşlarım, dernek yöneticileri, STK Yöneticileri; Zerzevan Kalesi, Çayönü, Mitras Tapınağı, Kortik Tepe, Hilar Mağaralarını ve Bırkleyn Mağaralarını koruyalım, tanıtalım, gün yüzüne çıkaranları sahiplenelim.

İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.

Dostça kalın.

&

Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;

Geleceğimizi çalmayın.

Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.

Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.

Sur içi DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ haline getirilsin.

Şehrin eski adlarından biri, SUR İÇİNE VERİLSİN.

Eski stadyumun yeri ŞEHRİN, ÖZGÜRLÜK MEYDANI olsun.

Daha da önemlisi,

Sur içinde, yakılıp yıkılan bölgelerde evler, aslına uygun ve Diyarbekir evlerinin aynısı/tıpkısı bir biçimde yapılsın.

Ve sevgili meslektaşlarım, dernek yöneticileri, STK Yöneticileri; Zerzevan Kalesi, Çayönü, Mitras Tapınağı, Kortik Tepe, Hilar Mağaralarını ve Bırkleyn Mağaralarını koruyalım, tanıtalım, gün yüzüne çıkaranları sahiplenelim.

İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.

Dostça kalın.