Bugünkü yazıma, hemşerim, üstadım, işkencenin türlüsünü yaşamış hala insanca ve insan için yaşamayı unutmamış, bu davadan vazgeçmemiş, sanki benim duygularımı, ama dünyanın en güzel ifadeleri ile anlatmış, Ahmet Arif’in;
Nerede bir can ölse,
Oralı olur yüreğim.
Olmalı zaten.
Olmazsa insan olmaz yüreğim!"
Şiiri ile başlamak istedim.
İçimden öyle geldi.
Çünkü içimi anlatmış. Mükemmel tarif etmiş beni.
Bilesiniz istedim.
&
Edep de ayağa düşmüş desenize.
Şimdi güncele dönelim.
Öncelikle şiddetle kınadığım bir olay.
Gazeteler;
AKP Manisa Milletvekili Tamer Akkal, Demirtaş için “Selo iti enikleriyle görüşemiyormuş” diye yazdı.
Milletin vekili milletten birine bu çukurca ifadelerde bulunuyor.
Edep ey vekil edep.
&
Bir gün bir arkadaşım anama sövmüştü.
Babam bunu duyunca beni çağırıp;
“Bak oğlum insan ailesini nasıl görüyorsa, arkadaşınınkini de öyle bilir.”
“Senin kârın, bir uyuz iti daha tanımış olmak” demişti.
Gene de çok üzülmüştüm.
&
Ne çok üstümüze vazife olmayan şeylere kafa yoruyoruz.
Yeni trafik cezaları el yakıyor.
Olsun ceza sanayimiz gelişiyor
Sonra arabası olan düşünsün.
Yani sana ne.
&
Tutturmuşlar dolar yedi buçuk lira oldu.
Yav kardeşim doların varsa gün sana doğuyor. Yoksa da sana ne.
İstersen 15 lira olsun. Seni ne ilgilendirir.
En fazla ekmek iki lira olur ki elli kuruşluk artış senin aldığın 2324 liralık asgari ücretin yanında elli kuruşun lafı bile olmaz!
Otur oturduğun yerde. Biraz da şükret kardeşim, şükret.
Uzaktan kulağıma;
“Şükrede ede bu hale geldik” sesi geliyor sanırım.
Aman ha.
Sakın ha. Çarpılırsın sonra!
&
Araba ÖTV'leri tavan yaptı,
Rekor ÖTV artışı üreticiyi de satıcıyı da, alıcıyı da vurdu.
Olsun olsun zam sanayimiz gelişiyor!
Zaten ÖTV zammı vatandaşı ilgilendirmiyor ki…
Sonra bize ne. Ben bile bize ne diyorsam, Sizi hiç ilgilendirmez.
Siz yediğiniz ekmeğe katık ettiğiniz kuru soğana bakın. Elinizden alan var mı? Nokta
&
Doğalgaza zam kapıda.
Olsun mevsim bahar. Kış ola hayır ola.
Sonra bu zam doğalgazı olamayanı etkilemiyor ki.
Ne kafanı yoruyorsun kardeşim.
&
Tabi canım ne aceleniz var!
Kılıçdaroğlu, HDP’nin Kürt sorunun çözümü için yaptığı çağrıya;
‘Yeri zamanı gelince konuşacağız. Ama şu anda
sorunumuz; ekonomi, işsizlik ve yoksulluk’ yanıtını vermiş.
Kırk yıl düşünsen bu veciz söz(!) akla gelmez.
Binlerce siyasinin tutuklu olması, Kürtlerin yok sayılması, belediyelerine kayyum atanması gibi sorunlar küçük sorunlar!
Biraz sabırlı olun!
Kürt Sorunu daha dün bir bu gün iki.
Tabi canım ne aceleniz var.
&
Bu da mı gelecekti başına
85 yıl evvel demiryolu şehre geldiğinde hat da istasyon da şehrin hayli dışındaydı. Zaman istasyonu da hattı da şehrin orta yerine düşürdü. Şimdi demiryolu hattının 2 tarafı duvar ve telle örülerek şehre ciddi bir kötülük yapılıyor. Demiryolunu şehrin dışına taşıyın, doğru olan bu.
Ya da yeraltına indirin. Bu kadar mı zor.
Hoş geldin Yeni Berlin
Hoş geldin, 21 yüzyılda Diyarbekir'in kalbine bir bıçak gibi saplanacak Berlin Duvarı.
Demiryolunu şehrin dışına taşımak ya da yer altına almak hiç mi aklı evvellerin aklına gelmez.
Bu çözüm biçimine kesinlikle karşıyım.
Yerel basın, STK’lar, Diyarbekir severler, milletvekilleri gün bu gündür.
&
Devlet Demiryolları 5. Bölge Müdürlüğü’nün Diyarbakır’ın boydan boya geçen demiryoluna paralel, 1 metre 80 santimetre yüksekliğinde, 50 santimetre genişliğinde çifte beton duvar örmesini -vay anam vay - Diyarbekir’e yapılabilecek en büyük kötülüklerden biridir.
Sanki Rusya ile Amerika’yı ayırıyorlar.
Her şeyden önce şiddetle kınıyorum.
Projeyle kentin ikiye bölündüğünü ve kentin yapısının tamamen değiştirilmesinin hedeflendiği ister istemez ilk akla gelen olmaktadır.
Beyler;
Diyarbekir’in duvara ve devasa cezaevine değil; hukuka, adalete, barışa ve yoksulluğu asgariye indirecek ekonomik yatırımlara, aşa işe ihtiyacı var.
Bu da böyle biline.
&
Sizce ne zaman düzeliriz?
Başkalarının namusunu namusumuz olarak gördüğümüzde; dilerim düzeliriz.
&
Şimdi de sıra haftanın öğüdünde;
Kirveme öğütler;
Kirvem,
Akıllı olan insan işi ile boş insan kişi ile uğraşır.
&
İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.
Dostça kalın.
2021 yılı DİYARBEKİR YILI olsun
Geleceğimizi çalmayın.
Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.
Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.
Sur içi DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ haline getirilsin.
Şehrin eski adlarından biri, SUR İÇİNE VERİLSİN.
Eski stadyumun yeri ŞEHRİN, ÖZGÜRLÜK MEYDANI olsun.
Daha da önemlisi,
Sur içinde, yakılıp yıkılan bölgelerde evler, aslına uygun ve Diyarbekir evlerine yakışır bir biçimde yapılsın.
Ve sevgili meslektaşlarım, dernek yöneticileri, STK Yöneticileri; Zerzevan Kalesi, Çayönü, Mitras Tapınağı, Kortik Tepe, Hilar Mağaralarını ve Bırkleyn Mağaralarını koruyalım, gün yüzüne çıkaranları sahiplenelim.
