1 Mayıs haftasındayız. Önceki yıllarda 1 Mayıslar çok coşkulu bir şekilde kutlanırdı. İşçiler emekçiler alanlara çıkar yaşadıkları hak ihlallerini büyük bir öfke ile haykırırlardı. Geçen sene online kutlandı.

Bu sene de yine birçok kentte 1 Mayıs etkinliklerine pandemi gerekçesiyle izin verilmedi. Emek örgütleri yasağa rağmen tedbirli ve kısmi bir kutlama yapacaklarını açıkladı. Bölgede ise durum Newroz'dakinden farklı.

Newroz'da izinler verilmişti. Diyarbakır'da yüz binden fazla kişi alanlara çıkmış ve kutlama yapmıştı. O dönemde de Türkiye'nin geneli vaka bakımından kırmızıydı. Buna rağmen izin verildi. Şimdi 1 Mayıs için izin verilmedi.

21 Mart'tan 1 Mayıs'a ne değişti diye sorarsanız. Bence çok fazla bir şey değişmedi. Sadece açıklanan vaka sayısı ve mutasyon durumu biraz farklı oldu. Yine açık alanlarda tedbirli bir şekilde kutlama yapılamaz mıydı?

Bence yapılabilirdi. İşçiler emekçiler kitlesel olarak fabrikalarda iş yerlerinde çalışınca pandemi açısından sıkıntı olmuyor da açık alanlarda haklarını dile getirmek isteyince mi sıkıntı oluyor? Ben çifte bir standart olduğunu düşünüyorum.

AKParti’nin  kongreleri 'lebaleb' dolu bir şekilde yapıldı. Cenaze merasimlerine siyasiler yine 'lebaleb' katıldı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca için bunların hiçbiri sıkıntı olmuyor ama işçilerin emekçilerin tedbirli bir şekilde alanlara çıkmasına izin verilmiyor.

Her neyse bir şekilde online de olsa kutlanır. İşçilerin emekçilerin sözlerini her şekilde söyleyeceğine inanıyorum. Özellikle son zamanlarda başlayan Kod-29 ahlaksızlığı var. Şimdi bu Kod-29 ile işten çıkarmalar tepki görünce başka kodlar da devreye girmeye başladı.

Bu kadar patronların iş verenlerin korunduğu bir sistemin kendisi Kod-29'dur. Şimdiden bütün dünya işçilerinin emekçilerinin 1 Mayıs'ını kutluyorum.