Yeni tip koronavirüs pandemisinde her şey gayet yolunda giderken, bir anda işler tersine döndü.

Diyarbakır İl Pandemi Kurulu’nun aldığı tedbirler her nedense gevşetildi, normalleşme yolunda sosyal mesafe sıfıra indi, maskeler çıkarıldı, yasaklı olmasına rağmen sokaklara çıkıldı, bayram ziyaretleri gerçekleşti.

Kuluçkaya yatan virüsün kendisine bulaştığından habersiz olan vatandaş, duyarsızlığıyla salgını yeniden hortlattı.

Pandemi hastanesi olan Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi neredeyse vaka sayısı ile doldu taştı.

Sağlık Bakanı Sayın Dr. Fahrettin Koca, ilk günden itibaren her gün düzenli olarak verileri açıklayıp toplumu bilgilendirirken, tüm kentlerde olduğu gibi Diyarbakır’da da kurulan İl Pandemi Kurulu her nedense bu bilgileri açıklamıyor.

Bu nedenle resmi bir açıklama yok, ancak 200’lü rakamlar telaffuz ediliyor.

Oysa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, normalleşme sürecini “kontrollü geçiş” olarak tanımlamıştı.

Bu karar Diyarbakır’da yanlış anlaşılmış sanırım!

1 Haziran itibariyle pandemi yokmuş gibi davranmak, memlekete, ülkeye yapılmış en büyük kötülüktür.

Hatırlarsak şayet; Sur, Kayapınar ve Yenişehir kaymakamlıkları ile Valilik, bir süre önce özellikle toplum yoğunluğunun olduğu yerlerde, bazı cadde ve bulvarlarda maske takma ve sosyal mesafe zorunluluğu kararı almıştı.

Bu kararların kaldırıldığına dair yeni bir duyuru yapılmadı.

O zaman bu kararlar hala yürürlükte ise söz konusu yerlerde konumlandırılan zabıta ve polis memurları ne iş yapar?

Görevlendirilen polisler, 3’erli volta atmak için o bölgelerde görevlendirilmedi sanırım?!

Ya zabıtalar; ateş ölçer ve maske dağıtma olayını sona erdirmiş, 65 yaş üstü yaşlılarımızın yerine banklarda mesai saatinin bitimini bekliyor her gün.

İl Pandemi Kurulu’na, kaymakamlara (belediye başkan vekillerine) sesleniyorum;

Ne yazık ki denetim sıfır!

Bu durum, vatandaştaki rahatlığa tuz biber serpiyor.

Var olan kararlar acil olarak ilk günkü gibi uygulanmadığı takdirde çok kısa bir sürede vaka sayısı dörtlü rakamlara ulaşacaktır.