Biliyorum sizde benim gibi çok sıkıldınız, ama yapacak bir şey de yok. Bende eğitimden ekonomiye, elektrik kesintisinden çöpe, esnaftan sanayiciye, yoksuldan zengine, yolsuzluktan kurum ve kuruluşlardaki yanlışlara kadar, günlük gelişen olayları ve arkasındaki hikayeleri mesleğimizin gereği günlük rutin uğraşlarımıza dönmek ve yaşananların gerçek olmadığına inanmak istiyorum, ama maalesef gerçek öyle değil işte…

Gezegenimiz, Koronavirüs öncesine ne zaman döner veya Koronavirüs günlerine alıştığımızdan dolayı öncesine değil de, Koronavirüs sonrasında nasıl bir dünya ve nasıl bir yaşam şekillenecek, bunu düşünmek gerekiyor herhalde… Hani herkesin inanarak söylediği, bir şey vardı ya, ‘bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ diye. Gerçekten hiçbir şey eskisi gibi olmayacak mı, bunu bilmek pek mümkün görünmese de, herkesin kafasında aşağı yukarı bazı şeyler şekilleniyordur mutlaka.

Dünyada milyarlarca insanın eve kapandığı bir dönemdeyiz. Bu süreçte kimimiz bol bol kendimizle hesaplaşma fırsatı bulduk. Bu güne kadar ne yaptım, bundan sonra ne yapmalıyım diye…

Gördüğümüz, duyduğumuz kadarıyla kimileri de, yönetemedikleri ülke, şehir veya hak etmedikleri makam ve mevkilerinden olmak üzereyken, Koronavirüsü Allah’ın bir lütuf olarak gördü ve bunu kendi çıkarlarına çevirebilmek için hazırlıklarını hızlı bir şekilde yapmaya başladı bile...

Kimileri ise, Koronavirüs sürecinde gerçekçi, insan odaklı çalışmaları ve gayretleri nedeniyle ileride yazılacak olan Koronavirüs tarihindeki kitapta en güzel yeri şimdiden aldılar.

Bazıları da var ki, bunlara hangi dönem olursa olsun ne bitiyorlar, ne de biteceğe benziyorlar. Bu tiplerin yaptıkları Koronavirüs döneminde adata zirve yaptı. Sahtekar ya da üçkağıtçı dediğimiz bu tiplerin tatlı dillerinin, güven veren tavırlarının, giyim ve kuşamlarının altında her zaman bir şeytanlık, bir üçkağıtçılık yatar ve bunu uygular.

Bilim insanlarının tavsiyeleri üzerine Koronavirüsten korunmanın en birinci yolunun temizlik ve dezenfekte olduğu söylenmesi üzerine, bu ürünlere talep patlaması yaşandı. Durum böyle olunca da her zaman ki sahtekarlar ortaya çıktı ve insanların güzel duygularını istismar ederek, kasalarını doldurma yoluna gitti.

Eee gazeteci olunca da bu sahtekar ve üçkağıtçılarla ilgili onlarca ihbar, onlarca şikayet geliyor. Elimden geldiğince hepsini araştırmak, soruşturmak, konunun uzmanlarından görüş alarak konuya hakim olmaya çalışıyorum. Ayrıca sorunu sürekli olarak gündem de tutarak yetkililerin bu alana daha fazla zaman ayırmalarını sağlamaya çalışıyorum.

Ama bu sahtekar ve üçkağıtçılar o kadar arsız o kadar utanmazlar ki, bir süre önce Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ni bile dolandırdılar. Ha bu konuda belediyenin içinden bazı kişilerin söz konusu sahtekar ve üçkağıtçılarla işbirliği yaparak, 100 bin liralık sahte ürünü, 900 bin liraya aldıkları yönünde iddialar olsa da bu kanıtlanamadı. Fakat bu tür konularda hassas olduğunu iyi bildiğim Diyarbakır Valisi ve aynı zamanda Büyükşehir Belediye Başkan Vekili olan Hasan Basri Güzeloğlu’nun gereğini fazlasıyla yaptığını biliyor, görüyor ve duyuyorum.

Zaten Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, konu hakkında açıklama yaptı. O açıklamada, ‘Türkiye’de ve dünyada salgın haline gelen Koronavirüs ile mücadele kapsamında halkın sağlığını korumak amacıyla sürecin başlangıcından beri büyük bir mücadele verilmektedir. Sürdürülen bu büyük mücadele ve temizlik çalışmaları kapsamında büyük miktarda el ve ortam dezenfektanı ile temizlik malzemeleri kullanılmaktadır. Satın alınan ve kullanılan bu temizlik ile dezenfektan ürünlerinden bir kısım el dezenfektanının taklit ve sahte ürün olduğu yolunda Büyükşehir Belediyemize yapılan bildirim ve değerlendirme sonrasında anılan ürün toplatılmıştır. Büyükşehir Belediyemize bu taklit ve sahte ürünün satışını gerçekleştiren firma hakkında adli makamlara suç duyurusunda bulunulmuş, konuyla ilgili gerekli idari ve hukuki süreç başlatılmıştır. Vatandaşlarımızın sağlığına yönelik hassasiyetimiz en üst düzeyde devam etmekte olup çalışmalarımız aralıksız sürmektedir.’

Bu kadar büyük bir kurum olan ve bu kadar yetişmiş insan gücüne sahip olan belediyeye bunun yapan Koronavirüs sahtekar ve üçkağıtçıları, vatandaşa ne yapmaz ki. Bu sahtekar ve üçkağıtçılar, en ağır şekilde hesap vermeli. Hiç kimse sağlığı için her türlü temizlik ve dezenfektan malzemesi alan vatandaşın iyi niyetini suistimal edemez, sağlığını tehlikeye atamaz.

Sevgiyle kalın.