Kültüre insanlığın yarattığı şeylerin toplamı, sanata ise bunun doğadaki imkanları kullanarak yansıtılması olarak tanımlamak yanlış olmaz herhalde. Kültür ve sanat ise bir ülkeyi ilerleten, ışık tutan faaliyetlerdir. Toplumsallaşmanın aracı olan kültür ve sanat etkinlikleri bir o kadar da çevreye karşı hassastır. Yaşanılan her hangi bir politik, ekonomik, salgın, doğal afet gibi durumlarda ilk etkilenen sektör Kültür Sanat oluyor. Etkinlikler iptal olur, biletler satmaz, sanatçılar köşelerinde sessizliklerine çekilir.

Oysa sanat, kontrolsüz bir eğlence aracı değildir. Sanat bir tesirdir. Bizi doğa ile buluşturur, bizi hakikatin gölgesinde serinletir, anlayışımızı ve sevgimizi derinleştirir. Sanat, hayata dokunmayı unuttuğumuz her an bize kendimizi hatırlatacak bir ses, bir nefes gibidir. Bu belirsiz süreçte bir müzik aleti çalmaya odaklanmak, bir kitap okumak, bir belgesel izlemek, bir orkestra dinlemek, bir şiir okumak, dans etmek, gökyüzüne bakmak bizi dengeleyecek ve evimizde iç evimizle buluşmaya vesile olacaktır. Kültür ve sanat iyileştirir

Gelenek: Bir toplumda çok eskilerden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa aktarılan, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlardır. Sosyal bilimcilerin bu tartışma sonucunda geleneğin gelenek hâlini alabilmesi için en az üç kuşağın geçmesi gerektiğini söyledikleri bilinmektedir.”

Bu yıl düzenlenen toplumsallaşmış kültürel ve sanatsal aktivitelere hep birlikte bakalım;

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ

8 Mart Dünya emekçi kadınlar günü nedeniyle başlayan Kültür ve Sanat etkinleri renkli görüntülere sahne oldu. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında "Direnişi örgütlüyor, özgürlüğe yürüyoruz" sloganıyla miting düzenlendi. Mitinge katılım oldukça yoğundu. Kadınlar fabrikadan alanlara kadın emeğinin savunucusu olarak 1911 den beri bu geleneği sürdürüyor.

NEWROZ

Doğu, Orta ve Kuzey Asya, Kafkasya, Balkan ve diğer bölgelerdeki pek çok ülkede asırlardır yeni yıl ya da doğanın uyanışı ve bahar bayramı olarak kutlanan newroz günü, doğa ve bereketle ilişkili zengin kutlamalar, ritüeller ve gelenekleri barındırması itibariyle çeşitlilik yaratma temasının canlı bir örneğidir. Bu sebeple 2009 yılında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesi’ne kaydedilmiş, 10 Mayıs 2010’da ise aralarında Azerbaycan, Makedonya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkiye ve Türkmenistan’ın da bulunduğu ülkelerin önerisiyle Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 21 Mart Uluslararası Nevroz Günü olarak ilan edilmiştir.

Nevroz, Hewler, Süleymani, Zaxo, Dohok, Diyarbakır, Silvan, Muş, Siirt, Ağrı, Şırnak'ın Cizre, İdil; Mardin'in Nusaybin; Hakkari'nin, Çukurca, Yüksekova; Erzurum'un Tekman; Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçelerinde olduğu gibi tüm bölgede Nevruz kutlaması gerçekleştirdi.

Belki bir milyon insan Newroz kutlamasına katıldı ve kayda değer bir hadise yaşanmadan bitti. Siyasetçiler konuşmalarını yaptı, sanatçılar şarkılarını söyledi. Diyarbakırlılar halayını çekti, sloganını attı ve talepleriyle ilgili güçlü bir mesaj verdi.

Denebilir ki Newroz, adına yakışır bir şekilde, hem bayram havasında hem de verdiği mesajlarla kutlanmıştı. 7’den 70’ye yüz binlerin akın ettiği Diyarbakır Newrozu’na, Ortadoğu ve Avrupa ülkelerinden çok sayıda siyasetçi, gazeteci, aydın ve akademisyen katıldı.

Kava’nınzülme karşı yaktığı ateş Diyarbakır ortasında yanmaya devam etti.

MURAT ŞENLİKLERİ (SER HIVDE)

İslam ordusunun ünlü komutanlarından Muaz Bin Cebel'e Silvan ve çevresinin

fetih görevi verilir. Ordudaki sahabe komutanlarla bölgeye hareket edilir.

Ordu, Silvan'ın 30 km. kadar kuzey doğusunda bulunan Kumgölü (Emerka/Ömerka)

yakınındaki Murat ovasında, Bizans'lılar tarafından pusuya düşürülür.

Pusuda şehit düşenler oraya defnedilir.

Yapılan savaşta Komutan Maaz olarak bilinen İslam ordusundaki sahabe

komutanlardan biri de şehit olur.

Annesinden ve nişanlısından helallik isteyerek bölgeye gelen sahabe komutanın

annesi rüyasında Hz. Muhammed'i görür. Kendisine oğlunun şehitlik

mertebesine erdiğini, onun için her yıl bir hafta sürecek anma şenliklerinin

ihsan edildiğini ve bir şehit annesi olarak sevinmesi gerektiğini müjdeler.

Kesin tarihi bilinmemekle beraber M.S. 641 yılından beri kutlandığı

rivayet edilen Murat şenlikleri bir panayır havasında geçmektedir.

Bu şenlikler Anadolu'nun en eski etkinliklerinden biridir.

GÜLAN ŞENLİKLERİ (Sere Gülane)

Önümüzde 14 mayısta düzenlenecek olan ve özellikle silvan ilçemizde bin yıllık kültürel etkinlik olan sere gulanê Her yıl 14 Mayısta Bölge halkı en büyük geleneklerinden biri olarak Gülan'ı kutlar. Geçmişi Mervani'lere dayandığı söylenen ve 1000 yılı aşkın bir süredir kutlanan Sere Gülane bölge halkının 3. Bayramı gibidir. Ramazan ve Kurban bayramında konuklarını evinde nasıl bekliyorsa baharda silvan halkını öyle bekler kucaklamak için.  Silvan ve bölge halkı Gülan'da doğanın misafiri olur ve o gün herkes doğayla bütünleşir. Şehir boşalır adeta. İnsanlar günlerce Gülançoşkusunu konuşur, Gülan bayramına hazırlanır. Yiyecekler, içecekler, oyunlar vs. büyük motivasyon kaynağı olur.

Geçmişten günümüze kadar gelen kültür bir halk ile bütünleştiğinde/toplumsallaştığında nasıl şölene döndüğünü artık net bir şekilde görebiliyoruz. Umarım sonsuza kadar sürer. Kültür ve sanat yaşatır. Çeşitli etkinliklerle yaşatmalıyız. Saygılarımla.