Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın “Adayımız Mansur Bey” dedikten sonra hali hazırda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın adı, 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri için gündeme oturuverdi. Daha önce yapılan anketlerde zaten Mansur Yavaş ismi Ekrem İmamoğlu’nun ardından ikinci sırada çıkıyordu. Bu anlamda muhalefet tabanı Mansur Yavaş ismine yabancı değil aksine aşina. Mansur Bey’in Ankara gibi bir başkentin belediye başkanlığını yapıyor olması elbette kendisine siyaseten bir avantaj ve deneyim sağlamaktadır.

Gelelim asıl meseleye. Daha önce de olduğu gibi Mansur Bey’in isminin geçmesi ile beraber ‘Acaba Kürtler Mansur Bey’e Oy Verir mi’ sorusu sorulmuş, bugün de sorulmaktadır; hatta cezaevinde tutuklu bulunan HDP eski EŞ Başkanı Selahattin Demirtaş’a da soruldu. Bunun sebebi elbette Mansur Yavaş’ın Ülküce gelenekten geliyor olmasıdır. Çünkü Türkiye’de Ülkücü Gençlik ile Kürt gençliği arasında geçmişte başta üniversiteler olmak üzere bir çok sosyal alanda çatışmaların yaşanması nedeniyle, ki bugün böyle bir durum söz konusu değildir, Kürtlerin, tarihten gelen bir duygusal yaklaşımla Mansur Yavaş ismine ‘daha yavaş’ yaklaşabileceği algısı gerçekleşebilir, şeklinde insanın bilinç altında bir durum var. Hal böyle olunca Mansur Yavaş’a Kürtlerin oy vermeleri arkasında bir riskin olduğu endişesi muhalefet kanadında mevcuttur.

İmamoğlu’nun ‘Kürt Deneyimi’ Var

İstanbul, Kürt diasporasının en fazla yaşadığı bir mega kenttir. Son yerel seçimlerde Kürtler, Millet İttifakının adayı Ekrem İmamoğlu’na oy verdi. Hangi ilkeler bağlamında Kürtlerin Ekrem İmamoğlu’na oy verdikleri hala bir bilinmez. Ancak gerçek olan bir durum var ki, Ekrem İmamoğlu son yerel seçimlerde bir Kürt Deneyimi kazandı. Bu noktadan bakıldığı zaman Mansur Yavaş’a göre Ekrem İmamoğlu Kürtler konusunda daha bir tecrübeli hatta istenir bir isim. Bu durumun 2023 seçimlerinde tekerrür edeceği ve ne ölçüde başarılı oluna bileceği şimdiden kestirmek kolay değildir.

Doğrusunu söylemek gerekirse Mansur Yavaş’ın bir Kürt deneyimi yoktur. Kürtlerle ilgili, dahası PKK ile ilgili kamuoyu onun görüşlerini bilemiyor çünkü bu konuda her hangi bir açıklama yapmış değildir. Eğer 2023 için adı üzerinde anlaşılırsa bu konularda da kamuoyu ondan açıklama bekleyecek hatta isteyecektir. İşte işin Mansur’u daha da ‘Yavaşlatabileceği’ noktası da budur.

‘Önemli Olan İlkeler’

Gazeteci Candaş Tolga Işık tarafından, 5 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a avukatları aracılığıyla "Kürtler Mansur Yavaş'a oy verir mi?" sorusu soruldu. Bu soruya karşılık Demirtaş’ın yaptığı açıklamalar kısaca

"HDP'nin Eylül 2021'de açıkladığı tutum belgesini kabul eden o ilkeleri uygulama kapasitesi, niyeti, samimiyeti olan ve kazanabilecek bir adayı destekleyebiliriz. Biz cumhurbaşkanı adaylığında isimden çok ilkelere bağlı olup olmayacağına bakarız. Ayrıca partimiz beni de aday gösterebilir. ancak ben o tarihe kadar hala siyasi yasaklı ve hapisteysem bir aday lehine çekilme de gündeme gelebilir.

Bunların hepsi ihtimaldir, günü geldiğinde değerlendirilir, tartışılır. Elbette ki Millet İttifakı kendi adayını kendi belirleyecektir, isim noktasında bizim kendilerine bir dayatmada bulunmamız söz konusu olamaz.İsim noktasında bugün herhangi bir fikir beyan etmem doğru olmaz ancak ben şahsen Ekrem Bey'i de takip etmeye çalışıyorum, tüm baskılara rağmen elinden geldiğince hizmet etmeye, başarılı olmaya gayret ediyor. Olabildiğince kucaklı olmaya gayret ediyor, Anadolu'da toplumsal karşılığı da olduğunu görebiliyorum.”

Selahattin Demirtaş, ilkeler diyor ama hala kamuoyu Ekrem İmamoğlu’nun seçildiği seçimde Kürtlerin hangi ilkeler çerçevesinde ona oy verdiğini bilemiyor. Ancak bilinen bir gerçek var ki ‘Anti Erdoğan’ ilkesi kapsamında alenen hareket edildiği bilinmektedir. Tabi perde arkasında neler konuşulduğu bilinmediği için bu tarz siyasetin çok ucuz olduğu ortaya çıktı.

Halbuki seçime giden yolda siyasal güçler arasında yapılan müzakerelerin ardından varılan ilkeler ve sonuçlar kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Müzakere yapan siyasi partiler kendi tabanlarını hem memnun etmek hem de hedefe yönelik ikna etmek durumundadır. Mansur Yavaş bu anlamda hem isim hem bir hedeftir muhalefet için. Hal böyle olunca HDP kendi tabanını eğer uzlaşma sağlanırsa, Mansur Yavaş adı  etrafında ikna etmek durumundadır. Bunun için HDP, Mansur Yavaş’tankendisineoy veren Kürtler için nasıl bir politika izleyeceği konusunda açıklama veya görüş isterse daha çok ikna sınırına yaklaşmış olur.

Bir de işin PKK tarafı var. Çünkü kamuoyunun önemli bir kesimi Mansur Yavaş’ın PKK ile ilgili görüşlerini merak etmektedir. Hali hazırda kendisinin de belirttiği gibi ‘bir memur’ konumunda görevini ifa ediyor olması, kamuoyu örgütle ilgili görüşlerini sorma ihtiyacını duymamaktadır. Bu nedenle herhangi bir baskı altında değil. Ancak aday olduktan sonra Mansur Yavaş, PKK’ya “Terörist” derse işler Arap Saçına dönmüş olacak. Çünkü HDP tabanının PKK konusunda hassas olduğu bilinmektedir. Ama Mansur Yavaş bu konuda seçime kadar bir ‘Geçiştirme Yaklaşımını’ tercih edebilir ki,  muhafazakar seçmen ikna olmasa işi çok zor olacak.

Bu hamleyle 2023’ü muhafazakar muhalefet sol adayı sağla vurmuş oluyorlar.

Saygıyla…